Nezaket, üç nal ve bir at
16 Şubat 2021 - Yeni şafak
Bu köşede yazdığımız yazıların sayısı, 1300’ü geçti. Hatta tam sayı 1318… Yazılarımızda ana ekseni, iş iletişimi ve siyasi iletişim alanlarında tutmaya çalışıyoruz. Tabii eksenimizi dik, yatay ya da çapraz kesen ekonomi, sosyoloji, sanat gibi konular ile güncel gelişmeleri de atlamamaya dikkat ediyoruz…
Siz okurlarımızdan zaman zaman geri dönüşler, katkılar da alıyoruz. Fakat bir konu var ki; ne zaman onu ele alsak, artık dijital ortamda ulaşsalar da eski ve yerleşik deyişiyle bu ‘okur mektupları’nın sayısı da aldığımız destek de ciddi biçimde artıyor. Nezaket konusu…
Bu durumu şu iddiamıza bir kanıt kabul edebiliriz: Nezaket, Türkiye toplumunun ortak ruhi şekillenmesinin üzerinde durduğu üç temel hasletten biridir.
Farsça sözcükten Arapça gramer kuralına göre üretilmiş Türkçe bir türev olan nezaket; naziklik, incelik, terbiye (edep), ehemmiyet anlamlarını taşır. Sıfat hâli: Nazik… Nezaket, bilindiği üzere, öğrenilebilen bir haslettir.
Diğer iki haslet ise zarafet ve nezahet… Zarafet de nezaket gibi -biraz daha zor olmasına rağmen- sonradan edinilebilen özelliklerden biridir. Nezahet ise tahmin edilebileceği üzere sonradan pek kolay edinilemez. Kültürden çok, değerlerle ilgilidir. Daha çok birinci derecedeki çevreden aktarımla elde edinilen bir karakter özelliğidir, diyebiliriz…
Aralarında hiyerarşi yok da değil… Zarafet ve nezahet daha üst düzeyde bir tekamül durumudur. Nezaket ise her şartta, her zaman ve herkesten beklenir… İletişim ve ilişki türlerinin arka planında mutlaka yer alması gereken bir tutumdur. Bunların üçü de yoksa, oradan hemen uzaklaşacaksın…
Bugün rahmetle andığımız, aile dostumuz Prof. Dr. Beynun Akyavaş “’Medeniyetin en yüksek noktası sanatla değil, insanların birbirlerine üstün nezaket gösterebilme yetenekleriyle ölçülür’ diyen Norman Cousins ne kadar da haklı” diye belirtiyordu…
Microsoft 2016’dan bu yana “Dijital Nezaket” araştırmaları yapıyor. 32 ülkeden kullanıcıların şikayet ettiği ‘online etkileşimlerin’ içerik ve ton bakımından incelendiği çalışmada, 2020 yılında dijital platformlarda nezaket kurallarına daha fazla uyulduğu görülmüş.
Türkiye’nin dünyada nezaket kurallarına en çok uyan 5. ülke olduğu açıklanmış. Ülkemizde Türkiye’de kullanıcıların yüzde 68’i 2020 yılında rahatsız eden dijital tecrübeler yaşadıklarını söylerken, bu tecrübeler arasında ‘trolleme’ birinci sırada yer almış. Onu, ‘istenmeyen iletişim’ ve ‘cinsel içerikli mesajlar’ izlemiş.
‘Online nezaket’ konusunda, son dört yılın üçünde en üst sırada yer alan İngiltere, bu yıl 2. sıraya gerilemiş. Bu ülkenin 2016’da ölçülen ‘kabalık’ oranı ise yüzde 45’ten 55’e çıkmış. İnternet ortamının en kaba üç ülkesi ise Güney Afrika (%81), Rusya (%80) ve Meksika (%76) olarak tespit edilmiş.
Öte yandan ‘nefret ve bölücülüğü yayan söylemler’ de artmaya devam ediyormuş; her 10 kişiden 4’ü siber zorbalığa maruz kaldıklarını dile getirmişler.
HDP’li milletvekillerinin 13 vatandaşımızın PKK teröristleri tarafından haince katledilmesi üzerine attıkları tweetlerde, olayın faili olarak silahlı kuvvetlerimizi göstermeleri buna tipik bir örnektir.
Araştırmanın sonuçlarına göre 2020’de dijital platformlarda nezaket kurallarına en fazla uyanlar 13-17 yaş arası gençler olmuş.
Konu gençlere geldiğine göre bir kez daha yavaşlamakta fayda var… Kısa süre önce tam da bu yaş grubundan gençlerin yer aldığı bir ‘odak grup’ çalışması ve sonuçlarını yakından izleme şansımız oldu… Gençler, internetteki nezaketsizlikten, kabalıktan, artık bir kültür hâline gelmiş ‘sanal linç’ davranışlarından son derece rahatsız… Hatta mutsuz… Üstelik bu mecranın ‘yerlileri’ olarak nezaket kurallarına uymayanlar için bir kılavuz yazılmasını bile istiyorlar…
Microsoft’un araştırması ile sosyal nezaketin yaygınlaşmasına en büyük katkının sosyal medya şirketlerinden beklendiği ortaya çıkarken, bunu sırasıyla haber kanalları, eğitim kurumları, hükümetler ve teknoloji şirketleri izlemiş.
Anlayacağınız bir nal bulunmuş… İş, üç nal ile bir ata kalmış… Bu bile bir şeydir…
Siz okurlarımızdan zaman zaman geri dönüşler, katkılar da alıyoruz. Fakat bir konu var ki; ne zaman onu ele alsak, artık dijital ortamda ulaşsalar da eski ve yerleşik deyişiyle bu ‘okur mektupları’nın sayısı da aldığımız destek de ciddi biçimde artıyor. Nezaket konusu…
Bu durumu şu iddiamıza bir kanıt kabul edebiliriz: Nezaket, Türkiye toplumunun ortak ruhi şekillenmesinin üzerinde durduğu üç temel hasletten biridir.
Farsça sözcükten Arapça gramer kuralına göre üretilmiş Türkçe bir türev olan nezaket; naziklik, incelik, terbiye (edep), ehemmiyet anlamlarını taşır. Sıfat hâli: Nazik… Nezaket, bilindiği üzere, öğrenilebilen bir haslettir.
Diğer iki haslet ise zarafet ve nezahet… Zarafet de nezaket gibi -biraz daha zor olmasına rağmen- sonradan edinilebilen özelliklerden biridir. Nezahet ise tahmin edilebileceği üzere sonradan pek kolay edinilemez. Kültürden çok, değerlerle ilgilidir. Daha çok birinci derecedeki çevreden aktarımla elde edinilen bir karakter özelliğidir, diyebiliriz…
Aralarında hiyerarşi yok da değil… Zarafet ve nezahet daha üst düzeyde bir tekamül durumudur. Nezaket ise her şartta, her zaman ve herkesten beklenir… İletişim ve ilişki türlerinin arka planında mutlaka yer alması gereken bir tutumdur. Bunların üçü de yoksa, oradan hemen uzaklaşacaksın…
Bugün rahmetle andığımız, aile dostumuz Prof. Dr. Beynun Akyavaş “’Medeniyetin en yüksek noktası sanatla değil, insanların birbirlerine üstün nezaket gösterebilme yetenekleriyle ölçülür’ diyen Norman Cousins ne kadar da haklı” diye belirtiyordu…
Microsoft 2016’dan bu yana “Dijital Nezaket” araştırmaları yapıyor. 32 ülkeden kullanıcıların şikayet ettiği ‘online etkileşimlerin’ içerik ve ton bakımından incelendiği çalışmada, 2020 yılında dijital platformlarda nezaket kurallarına daha fazla uyulduğu görülmüş.
Türkiye’nin dünyada nezaket kurallarına en çok uyan 5. ülke olduğu açıklanmış. Ülkemizde Türkiye’de kullanıcıların yüzde 68’i 2020 yılında rahatsız eden dijital tecrübeler yaşadıklarını söylerken, bu tecrübeler arasında ‘trolleme’ birinci sırada yer almış. Onu, ‘istenmeyen iletişim’ ve ‘cinsel içerikli mesajlar’ izlemiş.
‘Online nezaket’ konusunda, son dört yılın üçünde en üst sırada yer alan İngiltere, bu yıl 2. sıraya gerilemiş. Bu ülkenin 2016’da ölçülen ‘kabalık’ oranı ise yüzde 45’ten 55’e çıkmış. İnternet ortamının en kaba üç ülkesi ise Güney Afrika (%81), Rusya (%80) ve Meksika (%76) olarak tespit edilmiş.
Öte yandan ‘nefret ve bölücülüğü yayan söylemler’ de artmaya devam ediyormuş; her 10 kişiden 4’ü siber zorbalığa maruz kaldıklarını dile getirmişler.
HDP’li milletvekillerinin 13 vatandaşımızın PKK teröristleri tarafından haince katledilmesi üzerine attıkları tweetlerde, olayın faili olarak silahlı kuvvetlerimizi göstermeleri buna tipik bir örnektir.
Araştırmanın sonuçlarına göre 2020’de dijital platformlarda nezaket kurallarına en fazla uyanlar 13-17 yaş arası gençler olmuş.
Konu gençlere geldiğine göre bir kez daha yavaşlamakta fayda var… Kısa süre önce tam da bu yaş grubundan gençlerin yer aldığı bir ‘odak grup’ çalışması ve sonuçlarını yakından izleme şansımız oldu… Gençler, internetteki nezaketsizlikten, kabalıktan, artık bir kültür hâline gelmiş ‘sanal linç’ davranışlarından son derece rahatsız… Hatta mutsuz… Üstelik bu mecranın ‘yerlileri’ olarak nezaket kurallarına uymayanlar için bir kılavuz yazılmasını bile istiyorlar…
Microsoft’un araştırması ile sosyal nezaketin yaygınlaşmasına en büyük katkının sosyal medya şirketlerinden beklendiği ortaya çıkarken, bunu sırasıyla haber kanalları, eğitim kurumları, hükümetler ve teknoloji şirketleri izlemiş.
Anlayacağınız bir nal bulunmuş… İş, üç nal ile bir ata kalmış… Bu bile bir şeydir…