Omur ilikten siyasi tercihiniz yoksa işiniz zor…
12 ŞUBAT 2011
Yeri yurdu belli olmayan “Fıstıklıdan top atışı yapan” sosyopatların herhangi bir fikir kırıntısı içermeyen e-postalarını ne kadar dikkate almıyorsam, kimliğini gizlemeden yazan ve kelamı derinlik katma olasılığı olan herkesin görüşüne saygı duyuyorum. Bunlardan biri de Prof. Dr. Nuri Akkaş.
Son e-postasında önemli(!) bir soruyu gündeme getirmiş:
“Tarhan Erdem ve Ali Saydam: Bu yazarların CHP nefretinin nedenleri nedir acaba? Bilen var mi?..
...Erdoğan ve AKP hakkında da yapılabilecek o kadar eleştiri varken (…) onları görmezler.
Varsa yoksa CHP. Haydi Tarhan Erdem'in nedenini tahmin ediyorum. Bir zamanlar CHP'nin Genel Sekreterliğini yapmış. Herhalde kuyruk acısı var. Aksam'dan Ali Saydam’ın nedeni nedir bilmiyorum. Dün son bir ayki geçmiş yazılarına baktım Ali Saydam’ın. Her fırsatta CHP'yi yerin dibine batırmış. Hiç AKP yok.
AKP zemzem suyuyla mi yıkanmış Ali Bey? Sizler gibi yaşını başını almış akil kişilere böyle taraf olmak hiç mi hiç yakışmıyor. Kıbrıs hakkında söylenenler, 'ucube heykel yıkılsın', bunlar sizi hiç mi ilgilendirmiyor? Tabii herkesin her türlü eleştiriyi yapma hakkı var. Hatta apaçık bir şekilde taraf olma hakkı da var. Ama keşke böyle olmasanız. Sizlere yakışmıyor doğrusu. Değeriniz düşüyor. Bakın bir yorumcu Taha Erdem için neler yazmış (aynısını ben Ali Saydam için söylüyorum):
‘Sayın Erdem, doğrusu sizi anlamakta, yazdıklarınızı anlamlandırmakta çok ama çok güçlük çekmekteyim. Mehmet Barlas’ı, Nazlı Ilıcak’ı, Hasan Cemal'i anlayabiliyorum. Emre Aköz ve Engin Ardıç gibileri ise hiç saymıyorum, muhatap almaya değmiyorlar. Ama siz üstat, ya size ne demeli? Bundan on yıl önce CHP Genel Sekreteri idiniz. Bu kadar mi dönüştünüz? Bu kadar mı eski partinizle ipleri koparıp umudu kestiniz? Bu nasıl bir öfke, nasıl bir kin?..’
… İşte böyle. Özet olarak, her iki yazarı da protesto ediyorum ve ayıplıyorum. Yorumda adı geçen diğerlerini, ayıpladığımı bildirecek kadar bile, muhatap almıyorum.
Bu arada, yukarda adı gecen köşe yazarlarının bir çoğu köşelerinde e-mail adreslerini bile vermiyorlar. Çekilmişler sırça köşklerine, yorumlara bile kapatmışlar kendilerini. E-mail adresi olanların çoğundan da 'kota dolu' cevabı geliyor! İşte bu kişiler toplum mühendisliği yapıyor.”
Sayın Aktaş hocamıza her CHP eleştirisinin önüne ya da arkasına mutlaka taktığım şu çerçevedeki açıklamayı bir kez daha kilit sözcüklerle hatırlamaya çalışalım: Benim yedi ceddim CHP’lidir; Türkiye’de iktidar sorunu yoktur muhalefet sorunu vardır; Muhalefet iktidar olmak için yapılır; Baykal ve çevresindeki ‘triumvira’ giderse CHP’nin oyları artar (nitekim haklı çıktım); CHP ülkenin geçirdiği transformasyona ayak uydurmak üzere gereken kadro değişimi hareketini başlatmıştır; artık irmik, süt, şeker, yağ ve çam fıstığı ortadadır, iş sadece helva yapmaya kalmıştır, bunun için de gerekli olan şey ‘Büyük Fikir’dir; çok sayıda aldığım e-postada siyasi iletişim alanında ne yapılabileceğini anlatan 5 yazımın biraraya getirilmesiyle CHP için iktidar yolu stratejisi oluşabileceği dile getirilmiştir…
Bu yazıları dilerseniz size göndereyim, Sayın Hocam; ayrıca çok daha geniş bir hoş görüşü anlayışıyla karşılandığımı itiraf etmem gereken AK Parti eleştirilerimizi içeren yazılarımdan da mebzul miktarda örnek gönderebilirim.
Anlaşılmama nedenimiz, Sayın Hocam, omur ilikten taraftar olmayışımızla, ya da CHP’nin siyasi iletişim reflekslerini çağdaş bir zeminde nasıl yönetebileceği konusunda kendi çapında uzman görüşler ileriye sürmemizle açıklanabilir mi acaba?..
Son e-postasında önemli(!) bir soruyu gündeme getirmiş:
“Tarhan Erdem ve Ali Saydam: Bu yazarların CHP nefretinin nedenleri nedir acaba? Bilen var mi?..
...Erdoğan ve AKP hakkında da yapılabilecek o kadar eleştiri varken (…) onları görmezler.
Varsa yoksa CHP. Haydi Tarhan Erdem'in nedenini tahmin ediyorum. Bir zamanlar CHP'nin Genel Sekreterliğini yapmış. Herhalde kuyruk acısı var. Aksam'dan Ali Saydam’ın nedeni nedir bilmiyorum. Dün son bir ayki geçmiş yazılarına baktım Ali Saydam’ın. Her fırsatta CHP'yi yerin dibine batırmış. Hiç AKP yok.
AKP zemzem suyuyla mi yıkanmış Ali Bey? Sizler gibi yaşını başını almış akil kişilere böyle taraf olmak hiç mi hiç yakışmıyor. Kıbrıs hakkında söylenenler, 'ucube heykel yıkılsın', bunlar sizi hiç mi ilgilendirmiyor? Tabii herkesin her türlü eleştiriyi yapma hakkı var. Hatta apaçık bir şekilde taraf olma hakkı da var. Ama keşke böyle olmasanız. Sizlere yakışmıyor doğrusu. Değeriniz düşüyor. Bakın bir yorumcu Taha Erdem için neler yazmış (aynısını ben Ali Saydam için söylüyorum):
‘Sayın Erdem, doğrusu sizi anlamakta, yazdıklarınızı anlamlandırmakta çok ama çok güçlük çekmekteyim. Mehmet Barlas’ı, Nazlı Ilıcak’ı, Hasan Cemal'i anlayabiliyorum. Emre Aköz ve Engin Ardıç gibileri ise hiç saymıyorum, muhatap almaya değmiyorlar. Ama siz üstat, ya size ne demeli? Bundan on yıl önce CHP Genel Sekreteri idiniz. Bu kadar mi dönüştünüz? Bu kadar mı eski partinizle ipleri koparıp umudu kestiniz? Bu nasıl bir öfke, nasıl bir kin?..’
… İşte böyle. Özet olarak, her iki yazarı da protesto ediyorum ve ayıplıyorum. Yorumda adı geçen diğerlerini, ayıpladığımı bildirecek kadar bile, muhatap almıyorum.
Bu arada, yukarda adı gecen köşe yazarlarının bir çoğu köşelerinde e-mail adreslerini bile vermiyorlar. Çekilmişler sırça köşklerine, yorumlara bile kapatmışlar kendilerini. E-mail adresi olanların çoğundan da 'kota dolu' cevabı geliyor! İşte bu kişiler toplum mühendisliği yapıyor.”
Sayın Aktaş hocamıza her CHP eleştirisinin önüne ya da arkasına mutlaka taktığım şu çerçevedeki açıklamayı bir kez daha kilit sözcüklerle hatırlamaya çalışalım: Benim yedi ceddim CHP’lidir; Türkiye’de iktidar sorunu yoktur muhalefet sorunu vardır; Muhalefet iktidar olmak için yapılır; Baykal ve çevresindeki ‘triumvira’ giderse CHP’nin oyları artar (nitekim haklı çıktım); CHP ülkenin geçirdiği transformasyona ayak uydurmak üzere gereken kadro değişimi hareketini başlatmıştır; artık irmik, süt, şeker, yağ ve çam fıstığı ortadadır, iş sadece helva yapmaya kalmıştır, bunun için de gerekli olan şey ‘Büyük Fikir’dir; çok sayıda aldığım e-postada siyasi iletişim alanında ne yapılabileceğini anlatan 5 yazımın biraraya getirilmesiyle CHP için iktidar yolu stratejisi oluşabileceği dile getirilmiştir…
Bu yazıları dilerseniz size göndereyim, Sayın Hocam; ayrıca çok daha geniş bir hoş görüşü anlayışıyla karşılandığımı itiraf etmem gereken AK Parti eleştirilerimizi içeren yazılarımdan da mebzul miktarda örnek gönderebilirim.
Anlaşılmama nedenimiz, Sayın Hocam, omur ilikten taraftar olmayışımızla, ya da CHP’nin siyasi iletişim reflekslerini çağdaş bir zeminde nasıl yönetebileceği konusunda kendi çapında uzman görüşler ileriye sürmemizle açıklanabilir mi acaba?..