Orantısız tepki
28 Şubat 2023- Yeni Şafak
İktidara giden yol, demokrasilerde, ittifaklardan geçer…
Kastettiğimiz, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin getirdiği ittifaklar değil… Onlar, matematik hesaplar sonucu oluşmuş birlikteliklerdir.
Bizim kastımız, sivil toplum örgütleriyle, akademilerle, etkileyicilerle, meslek gruplarıyla ve tabii ki spor dünyasıyla kurulan ittifaklardır… AK Parti’yi 21 yıldır iktidarda tutan da bu tür ittifaklardır.
Peki, bahsettiğimiz türden ittifaklar kurulmadan iktidar olunmaz mı?
Olunur…
Darbe yaparsınız, gelirsiniz iktidara… Orada ne kadar kalacağınızı ve sonunuzun ne olacağını anlamak için yakın geçmişimize bakmak yeterlidir…
Bu bir seçecek olamayacağına göre, o hâlde, yukarıda saydığımız toplum kesimleriyle ittifak nasıl kurulur? ‘İstişare, ikna ve ittifak’ ile… Söz konusu kesimleri dinleyerek, anlayarak ve kendinizi onlara anlatarak… AK Parti’nin 21 yıllık iktidar pratiğinde bu yaklaşımı bulmak mümkündür…
Sürekli iktidarda olmanın rehaveti, ittifakların gerektirdiği supleks ve refleksleri engelleyen ‘eklem yerleri kireçlenmesine’ yol açabilir. Bu kireçlenmeyi bugüne kadar açmayı ve eklemleri hedefe uygun şekilde çalıştırmayı başarmış bir lider olarak Sayın Cumhurbaşkanı’nın verdiği mücadeleyi küçümsememek lazım…
Benzer bir mücadele de futbol camiası konusunda mutlaka verilecektir. Nedeni ne olursa olsun, örgütlü ya da örgütsüz provokasyon ya da manipülasyon devreye sokulmuşsa olsa bile iki maçta tribünlerin ‘bir kısmının’ kısa süre için hükûmeti istifaya çağırması demokratik refleks olarak görülebilirdi, “Dostun sitemini anlamamak dosta sitemdir” yaklaşımıyla taraftarlar anlayış kozasına sarmalanabilirlerdi.
Anglosaksonların “overreacting” (tepkide aşırıya kaçma) dedikleri türden ‘orantısız’ pozisyon alma, iletişimin temel ilkeleriyle buluşamama anlamına gelir. Sayın Bahçeli’nin BJK üyeliğinden istifası en doğal hakkıdır; yukarıda sözünü ettiğimiz aşırılık çerçevesinde algılanmamalıdır. Ancak, kendisi adına yapılan açıklamada kullanılan ‘dil’ hangi iletişim kuramının içinde mütalaa edilmelidir; açıkçası bilemedik…
Durduk yerde yaratılan bu ‘çelişki’den çıkmanın tek yolu, yazımızın yedinci paragrafında ifade ettiğimiz yöntemden geçmektedir… Bunun bilgisi de tecrübesi de AK Parti yönetimi ve kadrolarının uhdesinde bulunmaktadır…
Günün sözü
“Sevdiğini belli et… Gizlemek başkalarına fırsat vermektedir.”
Necip Fazıl Kısakürek
Gözümüze takılanlar…
İktidara giden yol, demokrasilerde, ittifaklardan geçer…
Kastettiğimiz, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin getirdiği ittifaklar değil… Onlar, matematik hesaplar sonucu oluşmuş birlikteliklerdir.
Bizim kastımız, sivil toplum örgütleriyle, akademilerle, etkileyicilerle, meslek gruplarıyla ve tabii ki spor dünyasıyla kurulan ittifaklardır… AK Parti’yi 21 yıldır iktidarda tutan da bu tür ittifaklardır.
Peki, bahsettiğimiz türden ittifaklar kurulmadan iktidar olunmaz mı?
Olunur…
Darbe yaparsınız, gelirsiniz iktidara… Orada ne kadar kalacağınızı ve sonunuzun ne olacağını anlamak için yakın geçmişimize bakmak yeterlidir…
Bu bir seçecek olamayacağına göre, o hâlde, yukarıda saydığımız toplum kesimleriyle ittifak nasıl kurulur? ‘İstişare, ikna ve ittifak’ ile… Söz konusu kesimleri dinleyerek, anlayarak ve kendinizi onlara anlatarak… AK Parti’nin 21 yıllık iktidar pratiğinde bu yaklaşımı bulmak mümkündür…
Sürekli iktidarda olmanın rehaveti, ittifakların gerektirdiği supleks ve refleksleri engelleyen ‘eklem yerleri kireçlenmesine’ yol açabilir. Bu kireçlenmeyi bugüne kadar açmayı ve eklemleri hedefe uygun şekilde çalıştırmayı başarmış bir lider olarak Sayın Cumhurbaşkanı’nın verdiği mücadeleyi küçümsememek lazım…
Benzer bir mücadele de futbol camiası konusunda mutlaka verilecektir. Nedeni ne olursa olsun, örgütlü ya da örgütsüz provokasyon ya da manipülasyon devreye sokulmuşsa olsa bile iki maçta tribünlerin ‘bir kısmının’ kısa süre için hükûmeti istifaya çağırması demokratik refleks olarak görülebilirdi, “Dostun sitemini anlamamak dosta sitemdir” yaklaşımıyla taraftarlar anlayış kozasına sarmalanabilirlerdi.
Anglosaksonların “overreacting” (tepkide aşırıya kaçma) dedikleri türden ‘orantısız’ pozisyon alma, iletişimin temel ilkeleriyle buluşamama anlamına gelir. Sayın Bahçeli’nin BJK üyeliğinden istifası en doğal hakkıdır; yukarıda sözünü ettiğimiz aşırılık çerçevesinde algılanmamalıdır. Ancak, kendisi adına yapılan açıklamada kullanılan ‘dil’ hangi iletişim kuramının içinde mütalaa edilmelidir; açıkçası bilemedik…
Durduk yerde yaratılan bu ‘çelişki’den çıkmanın tek yolu, yazımızın yedinci paragrafında ifade ettiğimiz yöntemden geçmektedir… Bunun bilgisi de tecrübesi de AK Parti yönetimi ve kadrolarının uhdesinde bulunmaktadır…
Günün sözü
“Sevdiğini belli et… Gizlemek başkalarına fırsat vermektedir.”
Necip Fazıl Kısakürek
Gözümüze takılanlar…
- Zor iş… Allah kolaylık versin… Nokia, yaklaşık 60 yıldır kullandığı logosunu değiştirmiş. Mobil Dünya Kongresi’nde, yeniden markalaşma adımları atacaklarını açıklayan firmanın yeni tasarımında “Connecting People” tagline’ı da yer almıyormuş. Nokia Corporation Başkanı ve CEO’su Pekka Lundmark, sadece bir telefon üreticisi oldukları algısının yıkılmasını amaçladıklarını belirtmiş ve “Modası geçmiş cep telefonlarından tamamen farklı olan ağlara ve endüstriyel dijitalleşmeye odaklanan yeni bir marka başlatmak istiyoruz” demiş. (pazarlamasyon.com)
- Elon Musk tarafından satın alınana kadar 7500 çalışanı olduğu söylenen Twitter’ın personel sayısı, işten çıkarmalar nedeniyle, 2 binin altına düşmüş. Firma son olarak, özellikle reklam ve yazılım mimarisini de içeren bir dizi departmanda küçülmeye gitmiş. “Demokrasinin, çok sesliliğin zemini, insan hakları savunusunun en yaman platformu” sanılan Twitter’ın kâr amacıyla hareket eden bir şirket olduğunu unutanlara küçük bir hatırlatma yapalım istedik… (log.com.tr)
- Deprem bölgesindeki barınma ihtiyacını karşılamak üzere konteyner kentlerin kurulmasına yönelik destekler devam ediyor. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ilk etapta Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya’da yaklaşık 5 bin depremzede için 21-30 metrekarelik konteyner ve prefabrik konutun tahsisini üstlenmiş. “TİM Konteyner&Prefabrik Konut Projesi”nin teslimine bir ay sonra başlanacakmış (Yıldırım Özcan, Time İletişim). MÜSİAD tarafından Kahramanmaraş-Elbistan’da başlatılan 2 bin adetlik “Konteyner Kent” projesinde kullanılacak mobilyalar için MOSDER (Mobilya Sanayicileri Derneği), MOSFED (Mobilya Sanayicileri Federasyonu) ile iş birliği yapmış (Nilay Türköz).
- “Depremler İngiltere’de yaşansaydı?..” Bu soruyu BM Kriz Yardım Fonu sormuş. Farkındalık kazandırmak ve bağış toplamak için düzenlenen kampanyada ilginç görseller kullanmışlar. Yapay zekâ aracılığıyla; St. Paul Katedrali, Manchester John Rylands Kütüphanesi ve The Birmingham Bull Ring gibi İngiltere’nin önemli mekânlarının yıkılmış hâlleri gösterilmiş… Farkındalık kazandırmak için korkutmak, hassasiyetle başvurulması gereken bir yöntemdir. (campaigntr.com)