Öfke okları Eros’un okuna benzemez!
18 MAYIS 2011
Psikiyatri profesörü sevgili dostum Tarık Yılmaz, Cumartesi akşamı ATV’nin Haber Kanalı “A Haber”de sürekli negatif durumları işaret eden liderlerin, seçmen psikolojisini de olumsuz olarak etkiediğini söylüyordu. Liderlerin birbirlerine “itibar” üzerinden saldırıyor olmaları politik psikoloji açısından da, puan getirmeyen bir strateji olarak değerlendiriliyormuş.
“Sürekli olumsuza odaklanmak ve öfke yolunda patinaj yapmak”, algı yönetimi açısından da alarm zilinin çalması anlamına gelir. Özellikle iş dünyasındaki liderlerin üsluplarına dikkat edecek olursanız, söylemlerinde “olumsuz ifadelere” neredeyse hiç, “olumsuzun tekrarı”na ise “asla” rastlanmamasının nedeni, kurdukları cümlelerin hedef kitle nezdinde “ayna etkisi”ni devreye sokmasıdır.
TV sohbetleri, TV reklamları, basın röportajları, salon konuşmaları (özellikle TOBB konuşmaları mükemmeldi) ve nihayet meydan nutukları… Meydan nutukları nasıl sırıtıyor bunların arasında, değil mi? Ökesini en az kontrol edenin en çok puan kaybettiği bir sırat köprüsü, tüm diğer iletişim araçlarına gölge düşüren, bölen etkisi yapan agresyon batağı…
Prof. Dr. Tarık Yılmaz, “Nasıl Yani?” adlı programındaki sohbetinde çok önemli noktalara değindi. Örneğin, referandum oylamasında sürdürülen “açık strateji”lerin yerine şimdiki seçim sürecinde “kaotik” durumun hâkim olduğunu ifade etti. Bu tespitin etkisini, en çok kararsız oylar üzerinde göreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Tarık Hocam ayrıca, mağduriyetler içinde büyüyen insanların özellikle oy verme davranışlarında “empati”nin rolünü gayet güzel anlattı.
Hocanın, “İnsanda rasyonelliğin sınırları ve bukalemun etkisi” başlıklı konferansından da çok yararlanmıştık. Aklımızı etkileyen “eşikaltı uyaranlar”ı dikkate almak lazım geldiğini de bu konferansta öğrenmiştik. Öfkeli bir insanı izleyen bir insanın beyninde öfkeyle ilgili bölgelerin aktive olması gibi...
Şirazesinden çıkmış öfke duygusunun saçtığı oklara dikkat! Bu okların Eros’un okuna benzemediğini bilenler, Prof. Dr. Tarık Yılmaz hocama kulak versinler...
Aile çökmedikçe ‘Kolektif Liderlik’ oluşmaz
Tartışma Sadun ve Oda Boro çiftinin heykellerinin düzenlenmesi sırasında Oda Hanımın kocasının bir adım gerisine yerleştirilmesiyle başlamıştı…
Karşı taraf (Telesiyej yazarı) zekî ve derinlikli olunca sohbete doyulmuyor. Sevgili Telesiyej ustası demişti ki “Bu iş kolektiftir. Eşin arka planda durması yanlıştır” Biz de dedik ki “Liderlik tektir, kolektif değil. Herhangi bir olumsuz durumda kim sorumluluğu alacaksa yetki de onda olmalıdır…”
Telesiyej yazarı 16 Mayısta mükemmel bir yanıt vermiş: “Ali Hocam, liderlik kavramı da değişiyor elbet, …çünkü kapitalizm de ceketini değiştirdi hocam…. Mesela siyasette ortak liderlik, eş başkanlık durumları var artık; Alman Yeşiller Partisi böyle yönetiliyor. Yani bir partinin iki lideri var, Ali Hocam. Bilindiği gibi hem akademik çevrelerde hem de iş dünyasında yer alan yeni arayışlar içinde ortak liderlik, duel liderlik (ikili liderlik), co-liderlîk (co-patronluk) gibi yeni açılımlar yaşanmaya başlandı…”
Ben sevgili dostuma üç şey söyleyeceğim: 1. Çekirdek ailenin sürdüğü her yerde bireysel ve tekil liderlik devam edecektir. 2. Verdiğiniz liderlik örneklerinin adam gibi çalışmadığı aşikârdır… 3. Belli ki sizin evde de lider sadece sizsiniz…
Arife tarif gerekmez…
“Sürekli olumsuza odaklanmak ve öfke yolunda patinaj yapmak”, algı yönetimi açısından da alarm zilinin çalması anlamına gelir. Özellikle iş dünyasındaki liderlerin üsluplarına dikkat edecek olursanız, söylemlerinde “olumsuz ifadelere” neredeyse hiç, “olumsuzun tekrarı”na ise “asla” rastlanmamasının nedeni, kurdukları cümlelerin hedef kitle nezdinde “ayna etkisi”ni devreye sokmasıdır.
TV sohbetleri, TV reklamları, basın röportajları, salon konuşmaları (özellikle TOBB konuşmaları mükemmeldi) ve nihayet meydan nutukları… Meydan nutukları nasıl sırıtıyor bunların arasında, değil mi? Ökesini en az kontrol edenin en çok puan kaybettiği bir sırat köprüsü, tüm diğer iletişim araçlarına gölge düşüren, bölen etkisi yapan agresyon batağı…
Prof. Dr. Tarık Yılmaz, “Nasıl Yani?” adlı programındaki sohbetinde çok önemli noktalara değindi. Örneğin, referandum oylamasında sürdürülen “açık strateji”lerin yerine şimdiki seçim sürecinde “kaotik” durumun hâkim olduğunu ifade etti. Bu tespitin etkisini, en çok kararsız oylar üzerinde göreceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın. Tarık Hocam ayrıca, mağduriyetler içinde büyüyen insanların özellikle oy verme davranışlarında “empati”nin rolünü gayet güzel anlattı.
Hocanın, “İnsanda rasyonelliğin sınırları ve bukalemun etkisi” başlıklı konferansından da çok yararlanmıştık. Aklımızı etkileyen “eşikaltı uyaranlar”ı dikkate almak lazım geldiğini de bu konferansta öğrenmiştik. Öfkeli bir insanı izleyen bir insanın beyninde öfkeyle ilgili bölgelerin aktive olması gibi...
Şirazesinden çıkmış öfke duygusunun saçtığı oklara dikkat! Bu okların Eros’un okuna benzemediğini bilenler, Prof. Dr. Tarık Yılmaz hocama kulak versinler...
Aile çökmedikçe ‘Kolektif Liderlik’ oluşmaz
Tartışma Sadun ve Oda Boro çiftinin heykellerinin düzenlenmesi sırasında Oda Hanımın kocasının bir adım gerisine yerleştirilmesiyle başlamıştı…
Karşı taraf (Telesiyej yazarı) zekî ve derinlikli olunca sohbete doyulmuyor. Sevgili Telesiyej ustası demişti ki “Bu iş kolektiftir. Eşin arka planda durması yanlıştır” Biz de dedik ki “Liderlik tektir, kolektif değil. Herhangi bir olumsuz durumda kim sorumluluğu alacaksa yetki de onda olmalıdır…”
Telesiyej yazarı 16 Mayısta mükemmel bir yanıt vermiş: “Ali Hocam, liderlik kavramı da değişiyor elbet, …çünkü kapitalizm de ceketini değiştirdi hocam…. Mesela siyasette ortak liderlik, eş başkanlık durumları var artık; Alman Yeşiller Partisi böyle yönetiliyor. Yani bir partinin iki lideri var, Ali Hocam. Bilindiği gibi hem akademik çevrelerde hem de iş dünyasında yer alan yeni arayışlar içinde ortak liderlik, duel liderlik (ikili liderlik), co-liderlîk (co-patronluk) gibi yeni açılımlar yaşanmaya başlandı…”
Ben sevgili dostuma üç şey söyleyeceğim: 1. Çekirdek ailenin sürdüğü her yerde bireysel ve tekil liderlik devam edecektir. 2. Verdiğiniz liderlik örneklerinin adam gibi çalışmadığı aşikârdır… 3. Belli ki sizin evde de lider sadece sizsiniz…
Arife tarif gerekmez…