Özel derse rağmen hüsran…
25 Ağustos 2018 - Yeni Şafak
Geçenlerde Marketing Türkiye Dergisi’nin dijital yayınında karşılaştığım bir araştırma, bizim burada daha önce dile getirdiğimiz eğitimle ilgili önemli bir sorunun altını çiziyordu. Eğitimde fırsat eşitliğine dikkat çeken araştırma öğrencilerin sınava hazırlanmak için aldıkları özel ders ile ilgiliydi.
Velilerin çocuklarına özel ders aldırma talebi geçen yıla kıyasla %61 oranında artmıştı.
En çok talep özel Matematik dersineymiş (%76). İkinci sırayı %8 ile Fizik, üçüncü sırayı %3 ile Türk Dili ve Edebiyatı dersi alıyormuş. Dördüncü sırada ise Kimya geliyormuş. Peki, en pahalı ders hangisiymiş? Onu da tespit etmişler: 102 TL ortalama ile Biyoloji imiş. Onu 98 TL ile Fizik, 94 TL ile Kimya takip ediyormuş.
Online hizmet platformu Armut.com’un Türkiye’nin 81 ili ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içinden gelen yaklaşık 26 bin talebin incelenmesiyle elde ettiği sonuçlar hayli çarpıcı…
Geçenlerde burada üniversite giriş sınavlarında elde edilen doğru ortalamasına dikkat çekmiş, durumun hiç de iç açıcı olmadığını tespit etmiştik, hatırlayalım:
Velilerin çocuklarına özel ders aldırma talebi geçen yıla kıyasla %61 oranında artmıştı.
En çok talep özel Matematik dersineymiş (%76). İkinci sırayı %8 ile Fizik, üçüncü sırayı %3 ile Türk Dili ve Edebiyatı dersi alıyormuş. Dördüncü sırada ise Kimya geliyormuş. Peki, en pahalı ders hangisiymiş? Onu da tespit etmişler: 102 TL ortalama ile Biyoloji imiş. Onu 98 TL ile Fizik, 94 TL ile Kimya takip ediyormuş.
Online hizmet platformu Armut.com’un Türkiye’nin 81 ili ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti içinden gelen yaklaşık 26 bin talebin incelenmesiyle elde ettiği sonuçlar hayli çarpıcı…
Geçenlerde burada üniversite giriş sınavlarında elde edilen doğru ortalamasına dikkat çekmiş, durumun hiç de iç açıcı olmadığını tespit etmiştik, hatırlayalım:
İşin üzücü tarafı on binlerce gencin özel derslere onca paralar harcamalarına rağmen sınavlarda başarının yerlerde sürünmesi.
Kendisine büyük kredi açılmış olan ve beklentilerin de bir o kadar yukarı çekildiği Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın zırt pırt yapılan değişikliklerden yana olmadığını, dere geçerken at değiştirmeyi doğru bulmadığını anlatan açıklaması son derece yerindeydi. Bizce sınav sistemiyle oynamasa da sınavlarda, en azından morallerin yerlerde sürünmesine engel olmak adına, doğru yanıt oranlarının yükselmesini sağlaması yerinde olacaktır.
Dolara ‘kal’ geldi
Vahşi kapitalist ekonomide öyle olaylar vardır ki bazen rasyonel açıklamaları yoktur. En bilinen örneği hatırlayalım: Japonya seyahatinde Japon Prensi tarafından Başkan Bush’un onuruna verilen yemekte Bush’un boğazına tavuk kemiği parçası kaçınca öksürük krizine tutulmuş. Bush önce kendini masanın altında bulmuş, sonra da insanlık hali, prensin üstüne istifra etmiş.
Bush korumalarının da yardımıyla doğrulup, gerekli temizlik yapıldıktan sonra yemeğe gayet sakin bir şekilde devam etmiş. Ancak aradan geçen o 30 – 40 saniye içinde New York borsası alt üst olmuş. Bu durumun rasyonellikle izahı olmadığını ifade eden ekonomistler, psikolojik faktör deyip geçiyorlar.
8 günlük bayram süresince doların 6 gün 6 liraya kilitlenip kalmış olmasını da çok merak ediyorum. Özellikle batı referanslarıyla düşünmeye alışmış aydın ekonomistlerimiz acaba bu durumu nasıl açıklıyorlar… Öyle ya, günlük değil saatlik, dakikalık oynayıp duran dolar 6,1’e 8 gün boyunca takıldı kaldı. Milli irade aynı milli irade, milli reaksiyon aynı milli reaksiyon, önlemler aynı önlemler… Geriye çok fazla faktör kalmıyor. Ekonomik darbeye teşebbüs edenlerin inisiyatifi kaybetmekte olduklarından, akla gelen başka bir seçenek yok sanki. Türkiye kendisi üzerinde oyun kurmaya çalışanları ve darbecileri bir kere daha şaşırtıyor.
Kendisine büyük kredi açılmış olan ve beklentilerin de bir o kadar yukarı çekildiği Sayın Milli Eğitim Bakanı’nın zırt pırt yapılan değişikliklerden yana olmadığını, dere geçerken at değiştirmeyi doğru bulmadığını anlatan açıklaması son derece yerindeydi. Bizce sınav sistemiyle oynamasa da sınavlarda, en azından morallerin yerlerde sürünmesine engel olmak adına, doğru yanıt oranlarının yükselmesini sağlaması yerinde olacaktır.
Dolara ‘kal’ geldi
Vahşi kapitalist ekonomide öyle olaylar vardır ki bazen rasyonel açıklamaları yoktur. En bilinen örneği hatırlayalım: Japonya seyahatinde Japon Prensi tarafından Başkan Bush’un onuruna verilen yemekte Bush’un boğazına tavuk kemiği parçası kaçınca öksürük krizine tutulmuş. Bush önce kendini masanın altında bulmuş, sonra da insanlık hali, prensin üstüne istifra etmiş.
Bush korumalarının da yardımıyla doğrulup, gerekli temizlik yapıldıktan sonra yemeğe gayet sakin bir şekilde devam etmiş. Ancak aradan geçen o 30 – 40 saniye içinde New York borsası alt üst olmuş. Bu durumun rasyonellikle izahı olmadığını ifade eden ekonomistler, psikolojik faktör deyip geçiyorlar.
8 günlük bayram süresince doların 6 gün 6 liraya kilitlenip kalmış olmasını da çok merak ediyorum. Özellikle batı referanslarıyla düşünmeye alışmış aydın ekonomistlerimiz acaba bu durumu nasıl açıklıyorlar… Öyle ya, günlük değil saatlik, dakikalık oynayıp duran dolar 6,1’e 8 gün boyunca takıldı kaldı. Milli irade aynı milli irade, milli reaksiyon aynı milli reaksiyon, önlemler aynı önlemler… Geriye çok fazla faktör kalmıyor. Ekonomik darbeye teşebbüs edenlerin inisiyatifi kaybetmekte olduklarından, akla gelen başka bir seçenek yok sanki. Türkiye kendisi üzerinde oyun kurmaya çalışanları ve darbecileri bir kere daha şaşırtıyor.