Oyunu, kuran kazanır
19 eylül 2019 - Yeni Şafak
Çocukluğumda duyduğum ilk mucit ismi, Thomas Edison idi. Ne kadar büyük bir hayranlık beslerdik kendisine… Yıllar içinde sadece ‘ampulü bulan adam’ olduğunu değil, yüzlerce farklı icada imzasını atıp sahip olduğu 1093 patent ailesiyle dünyanın en zengin iş insanlarından biri hâline geldiğini de öğrenecektim.
Kuşağımın romantiklerinin çok özel bir yer verdikleri Nikola Tesla ile aralarındaki çatışma ve çelişkiyi de öğrenmem için bir hayli zaman geçmesi gerekecekti.
Şimdi bir de George Westinghouse çıktı…
Hafta sonu The Current War (Elektrik Savaşları) adlı filme gittik… Elektrik gibi saniyede 300 bin km hızla ilerleyen bir unsurun adını taşıyan filmin bu kadar ağır tempolu olmasına şaşarak, belli ki elektriğin henüz yayılmadığı bir dönemi anlattığı için olacak, insanların ve çevrenin zar zor seçilebildiği karanlık mı karanlık sahnelerle dolu olması nedeniyle içimize afakanlar basarak, ancak sabırla izlediğimiz filmi aslında kaçırmamak gerekir.
Çünkü.
1. Esas kavganın Edison ile Tesla arasında değil, Edison ile Westinghouse arasında geçtiğini öğreniyorsunuz.
2. En iyi buluşun, ‘pazarlaması en iyi yapılan buluş’ olduğunu öğreniyorsunuz.
3. “Elektriğe hükmedenin neden geleceğe hükmedeceğini” öğreniyorsunuz.
4. Alternatif akım / düz akım tartışmasında hangisinin neden kazandığını öğreniyorsunuz.
5. Rekabette belden aşağı vurmanın, vuran adına hangi dramatik sonuçları doğurabileceğini öğreniyorsunuz.
6. Bir buluşun çalıntı olup olmadığından çok, bu olasılığın tartışılmasının neden daha önemli olduğunu öğreniyorsunuz.
7. Edison’u göklere çıkarmak neden yanlış idiyse, yerin dibine batırmanın da neden yanlış olabileceğini öğreniyorsunuz.
8. Edison ile Westinghouse arasındaki savaşın, buluşçuluk adına bilimsel bir rekabet değil, ticaret adına bir kapitalizm savaşı olduğunu öğreniyorsunuz.
9. Tesla’nın bu ikisinden farklı olarak naif ve duygusal olduğunu, kapitalizm içindeyse duygusallığa yer olmadığı için New York’ta bir otel odasında yokluk içinde öldüğünü öğreniyorsunuz.
Ben hep romantiklerden yana oldum, hep onların kazanmasını istedim ama olmadı, olamaz. Başkasının kurduğu oyunda, o başkasının kuralları söker. O nedenle hem bizim kuşağın romantiklerinin hem de gelecek romantiklerin kulağına küpe olsun: Oyunu kuracak kadar başarılı değilseniz, kazanamazsınız…
Kuşağımın romantiklerinin çok özel bir yer verdikleri Nikola Tesla ile aralarındaki çatışma ve çelişkiyi de öğrenmem için bir hayli zaman geçmesi gerekecekti.
Şimdi bir de George Westinghouse çıktı…
Hafta sonu The Current War (Elektrik Savaşları) adlı filme gittik… Elektrik gibi saniyede 300 bin km hızla ilerleyen bir unsurun adını taşıyan filmin bu kadar ağır tempolu olmasına şaşarak, belli ki elektriğin henüz yayılmadığı bir dönemi anlattığı için olacak, insanların ve çevrenin zar zor seçilebildiği karanlık mı karanlık sahnelerle dolu olması nedeniyle içimize afakanlar basarak, ancak sabırla izlediğimiz filmi aslında kaçırmamak gerekir.
Çünkü.
1. Esas kavganın Edison ile Tesla arasında değil, Edison ile Westinghouse arasında geçtiğini öğreniyorsunuz.
2. En iyi buluşun, ‘pazarlaması en iyi yapılan buluş’ olduğunu öğreniyorsunuz.
3. “Elektriğe hükmedenin neden geleceğe hükmedeceğini” öğreniyorsunuz.
4. Alternatif akım / düz akım tartışmasında hangisinin neden kazandığını öğreniyorsunuz.
5. Rekabette belden aşağı vurmanın, vuran adına hangi dramatik sonuçları doğurabileceğini öğreniyorsunuz.
6. Bir buluşun çalıntı olup olmadığından çok, bu olasılığın tartışılmasının neden daha önemli olduğunu öğreniyorsunuz.
7. Edison’u göklere çıkarmak neden yanlış idiyse, yerin dibine batırmanın da neden yanlış olabileceğini öğreniyorsunuz.
8. Edison ile Westinghouse arasındaki savaşın, buluşçuluk adına bilimsel bir rekabet değil, ticaret adına bir kapitalizm savaşı olduğunu öğreniyorsunuz.
9. Tesla’nın bu ikisinden farklı olarak naif ve duygusal olduğunu, kapitalizm içindeyse duygusallığa yer olmadığı için New York’ta bir otel odasında yokluk içinde öldüğünü öğreniyorsunuz.
Ben hep romantiklerden yana oldum, hep onların kazanmasını istedim ama olmadı, olamaz. Başkasının kurduğu oyunda, o başkasının kuralları söker. O nedenle hem bizim kuşağın romantiklerinin hem de gelecek romantiklerin kulağına küpe olsun: Oyunu kuracak kadar başarılı değilseniz, kazanamazsınız…