Özgürlüğe evet; sınırsız sorumsuzluğa hayır!
02 Kasım 2008 Akşam Gazetesi
İnternetin 3 büyük şirketi Google, Yahoo ve Microsoft internet üzerindeki özgürlüğü kısıtlayıcı yasaklara karşı birleşerek 'Global Network Initiative'' adlı bir grup oluşturmuşlar.
Üç şirketin birleşmesindeki amaç, son zamanlarda dünyadaki hükümetlerin internet üzerindeki yasaklamaları artırmalarına ve internet üzerinden büyük baskı kurmalarına karşı çıkmakmış.
Ayrıca Çin, Türkiye gibi bazı ülkelerin internet üzerindeki sansürleri artırmaları ve birçok siteyi erişime kapamaları da bu şirketler ve bazı STK'lar nezdinde büyük tepki toplamış. 2 yıllık çalışmanın ardından duyurulan www.globalnetworkinitiative.org'un amacı akademisyenleri, şirketleri örgütleyerek internet sansürüne karşı ortak bir platform oluşturmak; ayrıca sağlıklı bir tartışma ortamı yaratmakmış.
Bu vesile ile benim ileri sürdüğüm görüşlerle ilgili bazı yanlış algılamaları düzeltmekte yarar var:
1. Ben 'sosyal medya' da denen internet ortamındaki ne sitelere karşıyım ne de bloglara vb...
2. Ben 'viral pazarlama' da dahil internet ortamında tasarlanan ve uygulanan hiçbir pazarlama iletişimi faaliyetine karşı değilim...
3. Tam tersine, internet üzerindeki her türden iletişim kanalının -iki taraf istediği sürece- dibine kadar açık olmasından yanayım...
4. Ben korkaklığa ve şerefsizliğe karşıyım... Adını, yerini yurdunu gizleyerek, gelene gidene hakaretler yağdırırken kendilerini sütre gerisine atmaya çalışan psikopat ve sosyopatlara karşıyım...
5. Demokrasiyi, bireysel özgürlükleri savunmak adına bu sosyopatları da savunan, bireysel özgürlükler kadar bireysel hakları da savunmanın yükümlülüğünü hissetmeyenlere de karşıyım
6. Başkalarının özgürlüğünün, benim özgürlüğümün başladığı yerde bitmesi gerektiğine inanırım.
7. Ve nihayet; hiçbir portalın, blogun, web sitesinin yasaklanmamasını; sadece bu iletişim araçlarının internet korsanlarınca kayıt kural tanımaz halde insanlara saldırmak için araç olarak kullanılmasına izin vermemek üzere gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını savunurum... Sınırsız sorumsuzluğu engelleyecek teknolojik çözümleri uygulamanın çok kolay olduğunu herkes biliyor. Ancak yaygınlığı artırmak adına olsa gerek, bir değil iki göz birden yumuluyor ne hikmetse...
Bu nedenlerle Google, Yahoo ve Microsoft'un ortak girişimini yürekten destekliyorum...
//c
Felis'i atlamışız
ŞU e-postayı göndermişim Oğuz Savaşan'a:
'Teşekkürler Oğuz Bey. Felis, ne hikmetse bu yıl yeterince yüksek frekans ve derinlikte tanıtılmamış olmalı ki; benim odağımdan bile çıkmış...
Hatırlattığınız için teşekkürler... Ayrıca tebrikler... Saygılarımla... Saydam'
Bu e-postayı kaleme almama neden olan mektup ise şöyle. Aynen yayınlanmayı hak ediyor:
'Ali Bey merhabalar, MediaCat'in düzenlediği, jürisi reklamverenler ve medya planlama ajanslarının üst yöneticilerinden oluşan Felis yarışmasını biliyorsunuz. Bu yarışmada işler 4 açıdan notlanıyordu: Medya stratejisi, yaratıcı fikirde yenilik, hedef kitleye uygunluk ve ölçülebilir iş sonuçları. Bu anlamda Kristal Elma ile Effie arasında bir yerde duruyor bizce Felis. Tüm kategorileri kreatif ajanslar ve medya ajanslarına açık olan bu yarışmanın, sadece belli kategorilerine interaktif/digital ajanslar katılabiliyordu. 349 adet katılımın olduğu yarışmada, Rabarba toplam 6 kategoriden 14 işle katıldı. Bu işlerin 14'ü de finalist oldu. 4 tanesi de kendi kategorilerindeki en iyi iş seçilerek Felis ödülü kazandı. Turkcell ve Efe ile ödüllere alışmıştık. Bu kez ilk kez çalıştığımız Milupa ile 2 Felis kazanmamıza ayrıca çok sevindik.
Kurarken 'biz bir web ajansı değil, bir reklam ajansıyız; dijital mecraları sadece bir dağıtım kanalı olarak görüyoruz' demiştik. Herkesin 'entegrasyon' aradığı bir ortamda, bu yıl gerçek anlamda entegre işlerle, hem yaratıcılık yarışmalarında (Kristal Elma, NYF) hem dijital yarışmalarda (Altın Örümcek, Grand Interactive Awards), son olarak da medya yarışması Felis'te farklı jürilerden, farklı kriterlere göre ödüller aldık. Çalıştığımız markalar için strateji kurduk, fikir bulduk, bunları hayata geçirecek prodüksiyonları yaptık. Özellikle internet ve mobilde düşük bütçelerle çok şey yapılabileceğini gösterdik.
Siz, kurulduğumuz dönemde 'Yazık Değil mi Carlos'a' ve 'Tarife Tavuğu' işimizle ilgili çok olumlu yorumlar yapmıştınız. Felis'i de fırsat bilerek size tekrar teşekkür etmek istedim. Saygılarımla; Oğuz Savaşan - Yaratıcı Ortak Rabarba...'
Türkiye'de reklam dünyasındaki ödüller nihayet yerlerini buldu. Etkinliğin ödüllendirildiği Effie'nin 36 yıl sonra da olsa ülkeye gelmesi, sadece yaratıcılığı ödüllendiren Kristal Elma'yı rahatlattı... Felis hepsine renk kattı...
Rabarba'yı iki nedenle kutluyorum: Aldığı ödüller için ve aldığı ödüllerin iletişimini son derece medeni bir şekilde yapmayı başardığı için...
//c
Pepsi'nin işi zor
ÖĞRENCİLERİM ve iş ilişkisinde bulunduğum dostlar sık sık sorarlar. Bir kuruluş neden amblem ve/veya logo değiştirir... Örneğin Vestel, Arçelik, Beko, Vakıfbank, Tofaş, Fiat vb.. Son olarak gündeme gelen de Pepsi Cola...
Bu sorunun yanıtı çok basittir aslında: Pazar değişir, hedef kitlenin kültür ve değerleri kısmen transformasyona uğrar, algılama parametreleri değişir; öte yandan ürün ya da markanın vaadi dönüşüme uğrar... Bunların hepsinin bir şekilde ambleme ve/veya logoya yansıtılması gerekir. Tabii bu değişikliğe karar vermek kadar bu değişimi hedef kitlelere kabul ettirmek de hayli zordur...
Pepsi Cola'nın yeni logo tasarımı için 1.2 milyar dolar (700 milyon £) harcama yaptığı iddia ediliyor... Uzun vadeli reklam kampanyalarıyla bu maliyetin nerelere geleceğini kestirmek zor...
110 yıllık geçmişinde, farklı ülkelerde kullandığı 35'in üzerinde sloganı bulunan Pepsi, yeni logosu ile birlikte tarihinde toplam 6 kere de logo değiştirmiş. Biraz tutucu olmalıyım, ben 1987'den bu yana kullanılmış olan logonun, italik olmasının işi bir miktar bozmasını hariç tutarsak hâlâ en sağlamı (güçlüsü) olduğunu düşünüyorum. Değişime karşı direncin, değişimin ikiz kardeşi olduğu söylenir...
Pepsi Cola'nın işi zor... Coca-Cola benzer bir serüvene kalkışmış, insanların yürüyüşler nümayişler düzenleyerek gösterdiği reaksiyon karşısında, geri adım atmak zorunda kalmıştı...
Umalım Pepsi başarsın
İnternetin 3 büyük şirketi Google, Yahoo ve Microsoft internet üzerindeki özgürlüğü kısıtlayıcı yasaklara karşı birleşerek 'Global Network Initiative'' adlı bir grup oluşturmuşlar.
Üç şirketin birleşmesindeki amaç, son zamanlarda dünyadaki hükümetlerin internet üzerindeki yasaklamaları artırmalarına ve internet üzerinden büyük baskı kurmalarına karşı çıkmakmış.
Ayrıca Çin, Türkiye gibi bazı ülkelerin internet üzerindeki sansürleri artırmaları ve birçok siteyi erişime kapamaları da bu şirketler ve bazı STK'lar nezdinde büyük tepki toplamış. 2 yıllık çalışmanın ardından duyurulan www.globalnetworkinitiative.org'un amacı akademisyenleri, şirketleri örgütleyerek internet sansürüne karşı ortak bir platform oluşturmak; ayrıca sağlıklı bir tartışma ortamı yaratmakmış.
Bu vesile ile benim ileri sürdüğüm görüşlerle ilgili bazı yanlış algılamaları düzeltmekte yarar var:
1. Ben 'sosyal medya' da denen internet ortamındaki ne sitelere karşıyım ne de bloglara vb...
2. Ben 'viral pazarlama' da dahil internet ortamında tasarlanan ve uygulanan hiçbir pazarlama iletişimi faaliyetine karşı değilim...
3. Tam tersine, internet üzerindeki her türden iletişim kanalının -iki taraf istediği sürece- dibine kadar açık olmasından yanayım...
4. Ben korkaklığa ve şerefsizliğe karşıyım... Adını, yerini yurdunu gizleyerek, gelene gidene hakaretler yağdırırken kendilerini sütre gerisine atmaya çalışan psikopat ve sosyopatlara karşıyım...
5. Demokrasiyi, bireysel özgürlükleri savunmak adına bu sosyopatları da savunan, bireysel özgürlükler kadar bireysel hakları da savunmanın yükümlülüğünü hissetmeyenlere de karşıyım
6. Başkalarının özgürlüğünün, benim özgürlüğümün başladığı yerde bitmesi gerektiğine inanırım.
7. Ve nihayet; hiçbir portalın, blogun, web sitesinin yasaklanmamasını; sadece bu iletişim araçlarının internet korsanlarınca kayıt kural tanımaz halde insanlara saldırmak için araç olarak kullanılmasına izin vermemek üzere gerekli yasal düzenlemelerin yapılmasını savunurum... Sınırsız sorumsuzluğu engelleyecek teknolojik çözümleri uygulamanın çok kolay olduğunu herkes biliyor. Ancak yaygınlığı artırmak adına olsa gerek, bir değil iki göz birden yumuluyor ne hikmetse...
Bu nedenlerle Google, Yahoo ve Microsoft'un ortak girişimini yürekten destekliyorum...
//c
Felis'i atlamışız
ŞU e-postayı göndermişim Oğuz Savaşan'a:
'Teşekkürler Oğuz Bey. Felis, ne hikmetse bu yıl yeterince yüksek frekans ve derinlikte tanıtılmamış olmalı ki; benim odağımdan bile çıkmış...
Hatırlattığınız için teşekkürler... Ayrıca tebrikler... Saygılarımla... Saydam'
Bu e-postayı kaleme almama neden olan mektup ise şöyle. Aynen yayınlanmayı hak ediyor:
'Ali Bey merhabalar, MediaCat'in düzenlediği, jürisi reklamverenler ve medya planlama ajanslarının üst yöneticilerinden oluşan Felis yarışmasını biliyorsunuz. Bu yarışmada işler 4 açıdan notlanıyordu: Medya stratejisi, yaratıcı fikirde yenilik, hedef kitleye uygunluk ve ölçülebilir iş sonuçları. Bu anlamda Kristal Elma ile Effie arasında bir yerde duruyor bizce Felis. Tüm kategorileri kreatif ajanslar ve medya ajanslarına açık olan bu yarışmanın, sadece belli kategorilerine interaktif/digital ajanslar katılabiliyordu. 349 adet katılımın olduğu yarışmada, Rabarba toplam 6 kategoriden 14 işle katıldı. Bu işlerin 14'ü de finalist oldu. 4 tanesi de kendi kategorilerindeki en iyi iş seçilerek Felis ödülü kazandı. Turkcell ve Efe ile ödüllere alışmıştık. Bu kez ilk kez çalıştığımız Milupa ile 2 Felis kazanmamıza ayrıca çok sevindik.
Kurarken 'biz bir web ajansı değil, bir reklam ajansıyız; dijital mecraları sadece bir dağıtım kanalı olarak görüyoruz' demiştik. Herkesin 'entegrasyon' aradığı bir ortamda, bu yıl gerçek anlamda entegre işlerle, hem yaratıcılık yarışmalarında (Kristal Elma, NYF) hem dijital yarışmalarda (Altın Örümcek, Grand Interactive Awards), son olarak da medya yarışması Felis'te farklı jürilerden, farklı kriterlere göre ödüller aldık. Çalıştığımız markalar için strateji kurduk, fikir bulduk, bunları hayata geçirecek prodüksiyonları yaptık. Özellikle internet ve mobilde düşük bütçelerle çok şey yapılabileceğini gösterdik.
Siz, kurulduğumuz dönemde 'Yazık Değil mi Carlos'a' ve 'Tarife Tavuğu' işimizle ilgili çok olumlu yorumlar yapmıştınız. Felis'i de fırsat bilerek size tekrar teşekkür etmek istedim. Saygılarımla; Oğuz Savaşan - Yaratıcı Ortak Rabarba...'
Türkiye'de reklam dünyasındaki ödüller nihayet yerlerini buldu. Etkinliğin ödüllendirildiği Effie'nin 36 yıl sonra da olsa ülkeye gelmesi, sadece yaratıcılığı ödüllendiren Kristal Elma'yı rahatlattı... Felis hepsine renk kattı...
Rabarba'yı iki nedenle kutluyorum: Aldığı ödüller için ve aldığı ödüllerin iletişimini son derece medeni bir şekilde yapmayı başardığı için...
//c
Pepsi'nin işi zor
ÖĞRENCİLERİM ve iş ilişkisinde bulunduğum dostlar sık sık sorarlar. Bir kuruluş neden amblem ve/veya logo değiştirir... Örneğin Vestel, Arçelik, Beko, Vakıfbank, Tofaş, Fiat vb.. Son olarak gündeme gelen de Pepsi Cola...
Bu sorunun yanıtı çok basittir aslında: Pazar değişir, hedef kitlenin kültür ve değerleri kısmen transformasyona uğrar, algılama parametreleri değişir; öte yandan ürün ya da markanın vaadi dönüşüme uğrar... Bunların hepsinin bir şekilde ambleme ve/veya logoya yansıtılması gerekir. Tabii bu değişikliğe karar vermek kadar bu değişimi hedef kitlelere kabul ettirmek de hayli zordur...
Pepsi Cola'nın yeni logo tasarımı için 1.2 milyar dolar (700 milyon £) harcama yaptığı iddia ediliyor... Uzun vadeli reklam kampanyalarıyla bu maliyetin nerelere geleceğini kestirmek zor...
110 yıllık geçmişinde, farklı ülkelerde kullandığı 35'in üzerinde sloganı bulunan Pepsi, yeni logosu ile birlikte tarihinde toplam 6 kere de logo değiştirmiş. Biraz tutucu olmalıyım, ben 1987'den bu yana kullanılmış olan logonun, italik olmasının işi bir miktar bozmasını hariç tutarsak hâlâ en sağlamı (güçlüsü) olduğunu düşünüyorum. Değişime karşı direncin, değişimin ikiz kardeşi olduğu söylenir...
Pepsi Cola'nın işi zor... Coca-Cola benzer bir serüvene kalkışmış, insanların yürüyüşler nümayişler düzenleyerek gösterdiği reaksiyon karşısında, geri adım atmak zorunda kalmıştı...
Umalım Pepsi başarsın