Pannacotta'da hafif sakız var mıydı acaba?
19 Kasım 2008 Akşam Gazetesi
Dün İstanbul Ticaret Odası'nın Eminönü'ndeki o muhteşem binasında yer alan Genel Kurul Salonu'nda düzenlenen toplantıyı izlerken bir yandan da İstanbul Milletvekili Nursuna Memecan Hanım'ın adı etrafında koparılan fırtınayı düşünüyordum...
Sinemacılar buna 'paralel kurgu' derlerdi herhalde...
Perakende sektörünün 40'a yakın derneği bir araya gelmiş, çıkış yolu arıyorlar... Dernekler, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş'ın desteği ile olaya ağırlıklarını koymuşlar. 170 milyar dolarla Türkiye'nin en büyük sektörlerinden biri olduğu bilinen perakendeye nasıl nefes aldıracaklarını yine perakende temsilcileriyle konuşuyorlar. Ya nefes aldıracaklar ya da ülke, ciddi sorunların içine düşecek... ABD'de kriz halkın tüketimi kesmesiyle başlamamış mıydı?..
Öte yandan Nursuna Memecan haberleri ve yorumları... Emre Aköz Başbakan'ın da katıldığı davete sarhoş mu gitmişti, ayık mı?.. Ahmet Hakan kardeşimizin eğitimine takan var mıydı, yok muydu?.. Yemekte ne yenmişti?.. Memecan'ın Mehmet Altan'ın ricasını kıramayarak Sanem Altan'a Vatan için röportaj vermesi ve söyleşinin içeriği doğru muydu, değil miydi?..
Yıkılıyor medya... O davette neler konuşulduğu falan kimsenin umurunda değil ha!..
Bunlar geçiyor aklımdan ve kürsüde Murat Yalçıntaş küresel krizin etkilerinin ülkeye nasıl giriş yaptığını, nasıl yayılacağını anlatıyor ve salondaki pek çok STK başkanına söz veriyor... Euro RSCG tertemiz bir kampanya hazırlamış. Perşembe günü o lanse edilecek. Çırpınıyor herkes... Perakende sektörü nasıl kafasını suyun üstünde tutar da canlılığını sürdürür?.. İnsanların alışveriş yapma alışkınlarını yitirmeleri nasıl engellenir?.. Yoksa mallar raflarda kalacak... Bunun üzerine üretim duracak... Bunun üzerine fabrikalar, iş yerleri kapanacak... İşsizlik sonucu insanlar daha az alışveriş yapacak... Raflarda yine tık olmayacak... Ölümcül fasit daire dönmeye başlayacak...
Sanem Altan davete getirilen çiçekler ve insanların kıyafetleriyle ilgili... Nur Çintay da diplomalar ve başta Başbakan'ın eşi ve kızı olmak üzere davetlilerin onun üzerinde bıraktığı özel etkilerle... Polemik yazılarını büyük bir ilgiyle okuduğumu fark ettim... Oysa fikirlerine son derece önem verdiğim ve Başbakan'ın bir araya gelmesinde büyük yarar olabilecek insanlar varmış o toplantıda: Ali Koç, Faruk Eczacıbaşı, Can Paker, Eser Karakaş, Mehmet Altan, Mustafa Taviloğlu, Cem Kozlu, Deniz Ülke Arıboğan, Tosun Terzioğlu, Nur Vergin... Başbakan ile ne konuştular? Siz merak etmiyor musunuz?...
Dalmışım... Gıda Toptancıları Derneği Başkanı'nın sert konuşması bir anda beni kendime getiriyor. O da hububatçılar, yaş sebze meyveciler gibi endişeli... Bu kampanyadan çok şey bekliyor... Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği AMPD ve Birleşik Markalar Derneği BMD hazır gibiler. Ev ödevlerini yapmışlar. Bir de halk katılsa kampanyaya...
Yalçıntaş toplantı sonrası İTO'nun lokantasında ağırlıyor bizi. Çorba, kereviz, salçalı köfte, elma...
Gazetelerden birindeki yorum aklımdan çıkmıyor. 'Acaba Nursuna Hanım'ın yemeğindeki 'panacotta'nın içinde çok hafif sakız var mıydı?...'
//c
Solakoğlu keşke aday olsa...
Kesin değilmiş ancak sanırım CHP, İstanbul'dan Cengiz Solakoğlu'nu aday göstermeye hazırlanıyormuş. Triumvira ilk defa adam gibi bir karar verecek galiba... Cengiz Solakoğlu'nu Koç Topluluğu'ndaki bir proje çalışması yıllarında yakından tanıma fırsatı bulduk...
'Koç Okulu'ndan (ekolünden) diplomalı... Hem iş hayatı hem dünya görüşü ile, toplumsal duruşu ve aile hayatıyla bir prototiptir, o... Bir 'benchmark'... Hem çağdaş dünyanın iş yapış biçimlerine vakıftır hem de Vehbi Koç'un rahle-i tedrisinden geçmiştir... Sadece beyaz eşyayı, perakendeyi değil aynı zamanda pazarlama iletişimini, marka yönetimini de bilir...
Yeter ki görevi kabul etsin... Yeter ki CHP üst yönetimine iki numara büyük gelmesin... Cengiz Solakoğlu siyaset hayatımız için bir zenginliktir...
Dün İstanbul Ticaret Odası'nın Eminönü'ndeki o muhteşem binasında yer alan Genel Kurul Salonu'nda düzenlenen toplantıyı izlerken bir yandan da İstanbul Milletvekili Nursuna Memecan Hanım'ın adı etrafında koparılan fırtınayı düşünüyordum...
Sinemacılar buna 'paralel kurgu' derlerdi herhalde...
Perakende sektörünün 40'a yakın derneği bir araya gelmiş, çıkış yolu arıyorlar... Dernekler, İTO Başkanı Murat Yalçıntaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Kadir Topbaş'ın desteği ile olaya ağırlıklarını koymuşlar. 170 milyar dolarla Türkiye'nin en büyük sektörlerinden biri olduğu bilinen perakendeye nasıl nefes aldıracaklarını yine perakende temsilcileriyle konuşuyorlar. Ya nefes aldıracaklar ya da ülke, ciddi sorunların içine düşecek... ABD'de kriz halkın tüketimi kesmesiyle başlamamış mıydı?..
Öte yandan Nursuna Memecan haberleri ve yorumları... Emre Aköz Başbakan'ın da katıldığı davete sarhoş mu gitmişti, ayık mı?.. Ahmet Hakan kardeşimizin eğitimine takan var mıydı, yok muydu?.. Yemekte ne yenmişti?.. Memecan'ın Mehmet Altan'ın ricasını kıramayarak Sanem Altan'a Vatan için röportaj vermesi ve söyleşinin içeriği doğru muydu, değil miydi?..
Yıkılıyor medya... O davette neler konuşulduğu falan kimsenin umurunda değil ha!..
Bunlar geçiyor aklımdan ve kürsüde Murat Yalçıntaş küresel krizin etkilerinin ülkeye nasıl giriş yaptığını, nasıl yayılacağını anlatıyor ve salondaki pek çok STK başkanına söz veriyor... Euro RSCG tertemiz bir kampanya hazırlamış. Perşembe günü o lanse edilecek. Çırpınıyor herkes... Perakende sektörü nasıl kafasını suyun üstünde tutar da canlılığını sürdürür?.. İnsanların alışveriş yapma alışkınlarını yitirmeleri nasıl engellenir?.. Yoksa mallar raflarda kalacak... Bunun üzerine üretim duracak... Bunun üzerine fabrikalar, iş yerleri kapanacak... İşsizlik sonucu insanlar daha az alışveriş yapacak... Raflarda yine tık olmayacak... Ölümcül fasit daire dönmeye başlayacak...
Sanem Altan davete getirilen çiçekler ve insanların kıyafetleriyle ilgili... Nur Çintay da diplomalar ve başta Başbakan'ın eşi ve kızı olmak üzere davetlilerin onun üzerinde bıraktığı özel etkilerle... Polemik yazılarını büyük bir ilgiyle okuduğumu fark ettim... Oysa fikirlerine son derece önem verdiğim ve Başbakan'ın bir araya gelmesinde büyük yarar olabilecek insanlar varmış o toplantıda: Ali Koç, Faruk Eczacıbaşı, Can Paker, Eser Karakaş, Mehmet Altan, Mustafa Taviloğlu, Cem Kozlu, Deniz Ülke Arıboğan, Tosun Terzioğlu, Nur Vergin... Başbakan ile ne konuştular? Siz merak etmiyor musunuz?...
Dalmışım... Gıda Toptancıları Derneği Başkanı'nın sert konuşması bir anda beni kendime getiriyor. O da hububatçılar, yaş sebze meyveciler gibi endişeli... Bu kampanyadan çok şey bekliyor... Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği AMPD ve Birleşik Markalar Derneği BMD hazır gibiler. Ev ödevlerini yapmışlar. Bir de halk katılsa kampanyaya...
Yalçıntaş toplantı sonrası İTO'nun lokantasında ağırlıyor bizi. Çorba, kereviz, salçalı köfte, elma...
Gazetelerden birindeki yorum aklımdan çıkmıyor. 'Acaba Nursuna Hanım'ın yemeğindeki 'panacotta'nın içinde çok hafif sakız var mıydı?...'
//c
Solakoğlu keşke aday olsa...
Kesin değilmiş ancak sanırım CHP, İstanbul'dan Cengiz Solakoğlu'nu aday göstermeye hazırlanıyormuş. Triumvira ilk defa adam gibi bir karar verecek galiba... Cengiz Solakoğlu'nu Koç Topluluğu'ndaki bir proje çalışması yıllarında yakından tanıma fırsatı bulduk...
'Koç Okulu'ndan (ekolünden) diplomalı... Hem iş hayatı hem dünya görüşü ile, toplumsal duruşu ve aile hayatıyla bir prototiptir, o... Bir 'benchmark'... Hem çağdaş dünyanın iş yapış biçimlerine vakıftır hem de Vehbi Koç'un rahle-i tedrisinden geçmiştir... Sadece beyaz eşyayı, perakendeyi değil aynı zamanda pazarlama iletişimini, marka yönetimini de bilir...
Yeter ki görevi kabul etsin... Yeter ki CHP üst yönetimine iki numara büyük gelmesin... Cengiz Solakoğlu siyaset hayatımız için bir zenginliktir...