Projelerde anlayış değişikliği
04 Eylül 2018 - Yeni Şafak
Çok kısa bir süre önce Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak altını kalın kalın çizmişti. Biz de burada özetlemiştik:
Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak bütçe disiplini içinde harcama yaparken tüm diğer bakanlıklar için de geçerli olacak şekilde, önlerine gelen yatırım ve/veya teşvik projesinin ancak şu üç soruya ‘Evet!’ cevabı veriyorsa, onay alacağını dile getirmişti:
1. Teknolojik gelişmeyi ve üretimini önceliyor mu?
2. İhracatı artırıyor mu?
3. Cari açığın düşmesine katkısı var mı?
Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan Hanım’ın iki gün önce düzenlediği son derece önemli toplantıyı bu üç ilke çerçevesinde ele almakta yarar var.
Toplantıyla startı verilen yapı için kullanılan isim da ilginçti: Teknoloji yoğunluklu, katma değeri yüksek üretim ve ticaret için Yenilikçi Teknoloji Platformu.
Bakan Pekcan, gerekirse Ticaret Bakanlığı’nın görev ve sorumluluk alanında, ilgili mevzuatlarda değişiklikler yapabileceklerini söylemiş.
Ticaret Bakanlığı’ndaki paradigma (anlayış) değişikliği konusunda biraz fikir sahibi olmak için katılımcılara göz atmakta yarar var…
New Jersey Institute of Technology Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Naci Akansu, Yemeksepeti.com CEO’su Nevzat Aydın, Delphisonic Kurucusu ve Direktörü Gökhan Çelebi, Turkven Girişim Sermayesi Direktörü Göktekin Dinçerler, Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği Başkanı ve Talewords Entertainment Genel Müdürü Ali Erkin, Raiffeisen Investment Genel Müdürü Gökçe Kabatepe ve Hedef Filo Kurucusu ve Yöneticisi Ersan Öztürk.
Katılımcıların sayısının artacağı tahmin ediliyor.
Pekcan toplantıda, yeni bir vizyon ortaya konulmasını amaçladıklarını belirtirken “Öncü aktörlerin fikirlerinden, önerilerinden yararlanarak yeni bir vizyon oluşturmayı, ihracat yapmak isteyenlerin önünü açarak sorunları aşmayı ve yeni bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda cari açığımızı azaltacak yenilikçi alanlar bizim için öncelikli olacak” demiş.
Demek ki koltuğuna proje alanın devlet kapısında her türden desteği bulması artık zor… Neymiş? Tekrarlayalım: Projenin, yatırımın; teknoloji odaklı, katma değeri yüksek mal ve hizmet ihracatı ve e-ticareti geliştirmek amacını taşıması lazım; ayrıca ihracatı artırması, cari açığın düşürülmesine katkı sağlaması da gerekiyor…
Bunlar hüsn-ü kuruntu, temenni falan gelebilir bazılarına… Ne kadar soyut ne kadar somut olduklarını elbette göreceğiz… Hesaplarını yeni anlayışa göre yapmayanları zor günler bekliyor sanki…
Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı olarak bütçe disiplini içinde harcama yaparken tüm diğer bakanlıklar için de geçerli olacak şekilde, önlerine gelen yatırım ve/veya teşvik projesinin ancak şu üç soruya ‘Evet!’ cevabı veriyorsa, onay alacağını dile getirmişti:
1. Teknolojik gelişmeyi ve üretimini önceliyor mu?
2. İhracatı artırıyor mu?
3. Cari açığın düşmesine katkısı var mı?
Ticaret Bakanı Sayın Ruhsar Pekcan Hanım’ın iki gün önce düzenlediği son derece önemli toplantıyı bu üç ilke çerçevesinde ele almakta yarar var.
Toplantıyla startı verilen yapı için kullanılan isim da ilginçti: Teknoloji yoğunluklu, katma değeri yüksek üretim ve ticaret için Yenilikçi Teknoloji Platformu.
Bakan Pekcan, gerekirse Ticaret Bakanlığı’nın görev ve sorumluluk alanında, ilgili mevzuatlarda değişiklikler yapabileceklerini söylemiş.
Ticaret Bakanlığı’ndaki paradigma (anlayış) değişikliği konusunda biraz fikir sahibi olmak için katılımcılara göz atmakta yarar var…
New Jersey Institute of Technology Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Naci Akansu, Yemeksepeti.com CEO’su Nevzat Aydın, Delphisonic Kurucusu ve Direktörü Gökhan Çelebi, Turkven Girişim Sermayesi Direktörü Göktekin Dinçerler, Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği Başkanı ve Talewords Entertainment Genel Müdürü Ali Erkin, Raiffeisen Investment Genel Müdürü Gökçe Kabatepe ve Hedef Filo Kurucusu ve Yöneticisi Ersan Öztürk.
Katılımcıların sayısının artacağı tahmin ediliyor.
Pekcan toplantıda, yeni bir vizyon ortaya konulmasını amaçladıklarını belirtirken “Öncü aktörlerin fikirlerinden, önerilerinden yararlanarak yeni bir vizyon oluşturmayı, ihracat yapmak isteyenlerin önünü açarak sorunları aşmayı ve yeni bir ekosistem oluşturmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda cari açığımızı azaltacak yenilikçi alanlar bizim için öncelikli olacak” demiş.
Demek ki koltuğuna proje alanın devlet kapısında her türden desteği bulması artık zor… Neymiş? Tekrarlayalım: Projenin, yatırımın; teknoloji odaklı, katma değeri yüksek mal ve hizmet ihracatı ve e-ticareti geliştirmek amacını taşıması lazım; ayrıca ihracatı artırması, cari açığın düşürülmesine katkı sağlaması da gerekiyor…
Bunlar hüsn-ü kuruntu, temenni falan gelebilir bazılarına… Ne kadar soyut ne kadar somut olduklarını elbette göreceğiz… Hesaplarını yeni anlayışa göre yapmayanları zor günler bekliyor sanki…
- Trump’ın eline bir koz daha geçti
- Alman otomotiv sanayiine darbe indirmek için fırsat kollayan ABD Başkanı Trump şu sıra ellerini ovuşturuyordur.
- Alman otomobil üreticisi Volkswagen’in (VW) dizel araçlardan sonra bazı benzinli motorlardaki egzoz gazı testlerini de manipüle ettiği iddiası ciddî boyutlar kazanmaya devam ediyor.
- Almanya’nın sansasyon gazetesi Bild am Sonntag’ın haberine göre, Volkswagen bünyesindeki VW, Audi ve Porsche araçlarındaki bazı benzinli motorların emisyon testlerinin manipüle edildiği öne sürülmüş. Bilindiği üzere olay önce ABD’de patlamış, VW’nin benzer manipülasyonu dizel motorlarında yaptığı kanıtlanmış, bu durum ise VW’nin itibar ve kârlılık açısından ciddî hasara uğramasına neden olmuştu (27 milyar Avro kadar).
- Bu kez Münih Savcılığı’nın soruşturma belgelerindeki tanıklara ve kanıtlara dayandırılan haberde, araçların daha düşük karbondioksit (CO2) emisyonları ve yakıt tüketimi göstermesi için şanzımanların ve yazılımların manipüle edilmiş olabileceği ifade edilmiş...
- Volkswagen Grubu’ndan konuya ilişkin resmî açıklama yapılmazken, Alman basınına konuşan bir sözcü, VW’nin devam eden soruşturma hakkında yorum yapmayacağını belirterek, şirketin son aylarda Federal Motorlu Taşımacılık Dairesi ile yoğun görüşmeler yaptığını aktarmış.
- Alman (resmi) Haber Ajansı’nın (DPA) Federal Ulaştırma Bakanlığı’ndan aldığı bilgilere dayandırdığı haberinde ise şimdiye kadar VW Grubu’ndaki benzinli araçlarda bir emisyon manipülasyonuna ilişkin kanıt bulunmadığı kaydedilmiş.
- VW, bir kriz nasıl yönetilmez konusunda yeni bir örnek daha sergiliyor sanki…