Rakamlar yalan söylemez
28 Ağustos 2009 Akşam Gazetesi
Bugüne kadar bu sütunlarda pek çok araştırmasına yer verdiğimiz ve hükümete yakın olarak bilinmelerine rağmen zaman zaman ortaya koydukları rakamlar hükümetin pek de işine gelmeyebilen Metropoll'den Prof. Dr. Özer Sencar ağustos sonuçlarını lütfedip göndermiş. Bu seferki araştırmayı farklı rakamları birbirleriyle ilişkilendirerek okumaya çalıştım. Bakın ortaya ne çıktı!
Yüzde 55.8'i Türkiye'nin kötüye gittiğini düşünmesine rağmen, halkın yüzde 60.7'si hayatından memnunmuş. Bu bir...
'CHP'nin açılımla ilgili politikaları hakkında ne düşünüyorsunuz?' sorusuna yüzde 63.8 'olumsuz buluyorum, desteklemiyorum' cevabını vermiş. Bu iki...
MHP'nin politikalarını olumsuz bulanların oranı ise yüzde 59.6 imiş. Bu üç...
Bugün seçim olsaymış AK Parti oyların yüzde 39.4'ünü alacakmış. Bu rakam 29 Mart 2009'a göre 1.1 puan yukarıdaymış. Bu dört...
Tayyip Bey'in yeri sarsılmıyormuş. Aylardır yüzde 22.5 civarındaymış. Bu beş...
Baykal da istikrarlıymış. Yüzde 4.5-5.5 bandında geziniyormuş. Bu altı...
Peki, hal böyleyken 'Demokratik Açılım Projesi'ne halk desteğinin sizce ne olması lazım? 50'lerin 60'ların üzerinde değil mi?..
Hayır. Destek oranı sadece yüzde 31.6...
Peki, nasıl açıklayacağız bu durumu? Bir tek şeyle: AK Parti projenin iletişimini gerektiği gibi yürütememiş, atılması gereken adımları Osmanlı padişahlarının dediği gibi 'usulü veçhile amel' etmemiştir.
Ein Mal ist kein Mal!
Neresinden tutsak elimizde kalıyor. Ayrılmayı, adam gibi ilişkiyi bitirmeyi bilemeyince yedi düvele işte böyle pespaye oluyorsunuz. Yedi yıl birlikte mutlu mesut yaşadığınızı iddia ettiğiniz kadını medya önünde yerden yere çalıyorsunuz. Sizin gölgenizde şöhrete ve kısmen de olsa itibara kavuşmuş olan kadın kalkıyor, ünlü halkla ilişkiler uzmanı olduğunu iddia ettiği bir yakınıyla iletişim planları yapıp sizi susturmaya çalışıyor.
Neymiş? Birden bire dört gün içinde başka bir erkekten vurgun yediğini ve evlenmek üzere olduğunu medyadan okuyunca, İkon Bey 'aldatılmış' durumuna düşmemek için sesini çıkarmayacakmış.
Amma halkla ilişkiler uzmanı ha! Allah'tan adı henüz ortalıkta dolaşmıyor, yoksa Betül Mardin Abla gümüş saplı bastonuyla 'o ünlü uzman PR'cıyı' alimallah fena sopalardı.
Çömlek patladı. Ve her çömlek patladığında olduğu gibi kazananı olmayan bir oyun çıktı ortaya. Ha, belki yakışıklı sörf hocası hariç denebilir. Onu da zor günler bekliyor. Almanların dediği gibi: 'Ein Mal ist kein Mal!' (Bir kere hiç kere demektir.)
Finansbank'ın reklamlarını DDB&Co yapmış
Bunu nereden öğreniyoruz? Finansbank İletişim Grup Yöneticisi Aslı Alıveren Hanım'ın gönderdiği mesajdan. Oradan mı öğrenmeliyiz? Hayır. Eskiden olduğu gibi reklamların yanında küçük puntolarla verilen bilgiden öğrenmeliyiz. 24 Ağustos tarihli yazımızda o akıllı ve etkili reklamın hangi ajans tarafından kotarıldığının bilinmesi gerektiğini savunmuştuk.
Hani takım elbisesiyle iskelede balık avlayan işadamının oltasının ucundaki zokaya denizin altından yüzerek balık takmaya çalışan gencin resmedildiği reklam.
Şöyle demiş Aslı Hanım:
'Finansbank olarak, ClubFinans Xclusive ile müşterilerimizin sadece finansal ihtiyaçlarına özel çözümleri değil, hayatlarının her alanında faydalanabilecekleri ayrıcalıklar ve fırsatlar sunmayı hedefledik. Kreatif ajansımız DDB&CO'nun deneyimiyle ortaya çıkan yaratıcı çalışma bizi de çok mutlu etti.'
Aslı Hanım'a bilgi için teşekkürler. Ancak, bizim değindiğimiz hususla ilgili bir 'irade beyanına' yazdıklarının arasında rastlayamadık.
Bugüne kadar bu sütunlarda pek çok araştırmasına yer verdiğimiz ve hükümete yakın olarak bilinmelerine rağmen zaman zaman ortaya koydukları rakamlar hükümetin pek de işine gelmeyebilen Metropoll'den Prof. Dr. Özer Sencar ağustos sonuçlarını lütfedip göndermiş. Bu seferki araştırmayı farklı rakamları birbirleriyle ilişkilendirerek okumaya çalıştım. Bakın ortaya ne çıktı!
Yüzde 55.8'i Türkiye'nin kötüye gittiğini düşünmesine rağmen, halkın yüzde 60.7'si hayatından memnunmuş. Bu bir...
'CHP'nin açılımla ilgili politikaları hakkında ne düşünüyorsunuz?' sorusuna yüzde 63.8 'olumsuz buluyorum, desteklemiyorum' cevabını vermiş. Bu iki...
MHP'nin politikalarını olumsuz bulanların oranı ise yüzde 59.6 imiş. Bu üç...
Bugün seçim olsaymış AK Parti oyların yüzde 39.4'ünü alacakmış. Bu rakam 29 Mart 2009'a göre 1.1 puan yukarıdaymış. Bu dört...
Tayyip Bey'in yeri sarsılmıyormuş. Aylardır yüzde 22.5 civarındaymış. Bu beş...
Baykal da istikrarlıymış. Yüzde 4.5-5.5 bandında geziniyormuş. Bu altı...
Peki, hal böyleyken 'Demokratik Açılım Projesi'ne halk desteğinin sizce ne olması lazım? 50'lerin 60'ların üzerinde değil mi?..
Hayır. Destek oranı sadece yüzde 31.6...
Peki, nasıl açıklayacağız bu durumu? Bir tek şeyle: AK Parti projenin iletişimini gerektiği gibi yürütememiş, atılması gereken adımları Osmanlı padişahlarının dediği gibi 'usulü veçhile amel' etmemiştir.
Ein Mal ist kein Mal!
Neresinden tutsak elimizde kalıyor. Ayrılmayı, adam gibi ilişkiyi bitirmeyi bilemeyince yedi düvele işte böyle pespaye oluyorsunuz. Yedi yıl birlikte mutlu mesut yaşadığınızı iddia ettiğiniz kadını medya önünde yerden yere çalıyorsunuz. Sizin gölgenizde şöhrete ve kısmen de olsa itibara kavuşmuş olan kadın kalkıyor, ünlü halkla ilişkiler uzmanı olduğunu iddia ettiği bir yakınıyla iletişim planları yapıp sizi susturmaya çalışıyor.
Neymiş? Birden bire dört gün içinde başka bir erkekten vurgun yediğini ve evlenmek üzere olduğunu medyadan okuyunca, İkon Bey 'aldatılmış' durumuna düşmemek için sesini çıkarmayacakmış.
Amma halkla ilişkiler uzmanı ha! Allah'tan adı henüz ortalıkta dolaşmıyor, yoksa Betül Mardin Abla gümüş saplı bastonuyla 'o ünlü uzman PR'cıyı' alimallah fena sopalardı.
Çömlek patladı. Ve her çömlek patladığında olduğu gibi kazananı olmayan bir oyun çıktı ortaya. Ha, belki yakışıklı sörf hocası hariç denebilir. Onu da zor günler bekliyor. Almanların dediği gibi: 'Ein Mal ist kein Mal!' (Bir kere hiç kere demektir.)
Finansbank'ın reklamlarını DDB&Co yapmış
Bunu nereden öğreniyoruz? Finansbank İletişim Grup Yöneticisi Aslı Alıveren Hanım'ın gönderdiği mesajdan. Oradan mı öğrenmeliyiz? Hayır. Eskiden olduğu gibi reklamların yanında küçük puntolarla verilen bilgiden öğrenmeliyiz. 24 Ağustos tarihli yazımızda o akıllı ve etkili reklamın hangi ajans tarafından kotarıldığının bilinmesi gerektiğini savunmuştuk.
Hani takım elbisesiyle iskelede balık avlayan işadamının oltasının ucundaki zokaya denizin altından yüzerek balık takmaya çalışan gencin resmedildiği reklam.
Şöyle demiş Aslı Hanım:
'Finansbank olarak, ClubFinans Xclusive ile müşterilerimizin sadece finansal ihtiyaçlarına özel çözümleri değil, hayatlarının her alanında faydalanabilecekleri ayrıcalıklar ve fırsatlar sunmayı hedefledik. Kreatif ajansımız DDB&CO'nun deneyimiyle ortaya çıkan yaratıcı çalışma bizi de çok mutlu etti.'
Aslı Hanım'a bilgi için teşekkürler. Ancak, bizim değindiğimiz hususla ilgili bir 'irade beyanına' yazdıklarının arasında rastlayamadık.