Ramazan alışkanlıkları
21 Nisan 2022 - Yeni şafak
Eski adıyla Facebook Inc., yeni Meta, Ramazan ayına özel bir araştırma yapmış. Tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarını incelemiş; Türkiye’ye dair veriyi şöyle özetlemişler:
Bunu biz de çok sık tekrarlıyoruz. İş hedeflerinde başarılı sonuçlar almak isteyenlerin bunu hedef kitlenin kültür ve değerlerine uygun iletişim çalışmalarıyla yapması gerektiği bir sır değil…
Coca-Cola tabii bu konudaki en başarılı şirketlerden… Pragma Araştırma ve Danışmanlık’ın, Ramazan ayındaki tüketim alışkanlıklarıyla ilgili 2019 yılında yaptığı araştırma bunu çok net ortaya koymuştu.
Buna göre; İstanbullu, Ankaralı ve İzmirli tüketicilerin gözünde yüzde 33 oranla “Ramazan ayıyla en çok bütünleşen marka” idi. Coca-Cola’nın en yakın takipçisiyle arasında neredeyse uçurum vardı… İkinci sıradaki Sütaş yüzde 8 oranla tercih ediliyordu. Gerisi de şöyleydi: Pınar (%5), Eti (%5), Ülker (%5), Piyale (%4), Torku (%3), Güllüoğlu (%1).
Coca-Cola, “Ramazan’da en çok tercih edilen içecekler” arasında da yüzde 64’le birinci sıradaydı. Ramazan’a has bir içecek olmamasına rağmen, enteresan şekilde, hurma, güllaç ve pide gibi gıda ürünlerinin sıralandığı “Sadece Ramazan’da Tüketilen Ürünler” kategorisine de yedinci sıradan girmeyi başarmıştı.
Kendi memleketinde kendi milletine yabancı kalmış ayrık otları anlamak istemeyebilir ama siz hedef kitlenizi, onun özelliklerinizi, kimliğini görmezseniz; o sizi hiç görmez…
Üstelik bu kültür ve değerleri paylaşmanız da gerekmiyor… Coca-Cola örneği, hem pazarlama iletişimi hem de siyasi iletişim alanında çalışanlara ders olsun; şu ünlü söz de kulaklarına küpe: “Algılamalar gerçektir. Çünkü insanlar ona inanır…”
Gözümüze takılanlar…
- Tüketicilerin %46’sı bir markanın Ramazan sezonunda yaptığı kampanya ve uygulamaları öğrendikten sonra o markaya olan ilgilerinin net olarak arttığını söylemiş.
- Ramazan ayında alışveriş yapanların %49’u ilgilendikleri ürünü çevrim içi platformlardan satın alıyormuş.
- Yeni bir ürün keşfetmek isteyen tüketicilerin %86’sı da yine çevrim içi platformlara yöneliyormuş.
- %65 Ramazan için satın aldıkları ürün veya hizmetin kendi ülkelerinde üretilmiş olmasını tercih ediyormuş. %55 ise markayı biliyorsa yurt dışından da sipariş verebiliyormuş.
- “Facebook ve Instagram özelliklerinden hangileri Ramazan için fikirler keşfetmenize veya ilham almanıza yardımcı oldu?’” sorusu %37 oranla ‘Instagram Stories’ olarak cevaplanmış. %38’i “Genel olarak platformlarda gezinirken” demiş…
Bunu biz de çok sık tekrarlıyoruz. İş hedeflerinde başarılı sonuçlar almak isteyenlerin bunu hedef kitlenin kültür ve değerlerine uygun iletişim çalışmalarıyla yapması gerektiği bir sır değil…
Coca-Cola tabii bu konudaki en başarılı şirketlerden… Pragma Araştırma ve Danışmanlık’ın, Ramazan ayındaki tüketim alışkanlıklarıyla ilgili 2019 yılında yaptığı araştırma bunu çok net ortaya koymuştu.
Buna göre; İstanbullu, Ankaralı ve İzmirli tüketicilerin gözünde yüzde 33 oranla “Ramazan ayıyla en çok bütünleşen marka” idi. Coca-Cola’nın en yakın takipçisiyle arasında neredeyse uçurum vardı… İkinci sıradaki Sütaş yüzde 8 oranla tercih ediliyordu. Gerisi de şöyleydi: Pınar (%5), Eti (%5), Ülker (%5), Piyale (%4), Torku (%3), Güllüoğlu (%1).
Coca-Cola, “Ramazan’da en çok tercih edilen içecekler” arasında da yüzde 64’le birinci sıradaydı. Ramazan’a has bir içecek olmamasına rağmen, enteresan şekilde, hurma, güllaç ve pide gibi gıda ürünlerinin sıralandığı “Sadece Ramazan’da Tüketilen Ürünler” kategorisine de yedinci sıradan girmeyi başarmıştı.
Kendi memleketinde kendi milletine yabancı kalmış ayrık otları anlamak istemeyebilir ama siz hedef kitlenizi, onun özelliklerinizi, kimliğini görmezseniz; o sizi hiç görmez…
Üstelik bu kültür ve değerleri paylaşmanız da gerekmiyor… Coca-Cola örneği, hem pazarlama iletişimi hem de siyasi iletişim alanında çalışanlara ders olsun; şu ünlü söz de kulaklarına küpe: “Algılamalar gerçektir. Çünkü insanlar ona inanır…”
Gözümüze takılanlar…
- Üsküdar Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Doç. Dr. Esennur Sirer, yeni medya ve kullanıcıları ile ilgili açıklamalarda bulunmuş. Bunlardan biri dijital mecraları ‘sınırsız sorumsuz’ ve de kötü niyetlilerin insafına bırakmayacak yasal düzenlemelerle ilgili… Sirer, tarafların uzlaşısının herkesin üstüne düşen görevi yerine getireceğini, o zaman da medyanın kendi kendini kontrol altına alacağını savunuyor. (Ali Aksoy, İletişim Ofisi)
- SmartMessage’ın iş dünyasından 5 bin katılımcıyla yaptığı ankete göre; 2022’de öncelikle yatırım yapılacak dijital kanallar şöyleymiş: %57 e-posta, %29 chatbot, %14 anlık bildirimler. Chatbotlarda da %78 ile WhatsApp’ın ağırlık kazanacağı öngörülmüş. Basın bültenlerinden bunun dünya çapında yapılmış bir araştırma olduğu anlaşılıyor. Türkiye halk genelinde durum farklılık gösterebilir… (Murat Demirok, F5)
- Değişim Liderleri Derneği’nin hazırladığı “DostUMutlu Gezegen Masalları” adlı çocuk kitabı, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni konu alan doğa dostu masallar içeriyormuş. Zaman zaman bazı kavramlar, uygulamalar çok popüler olur, herkes bunlardan bahseder ama gerçekte ne anlama geldiklerini çok az insan bilir. İşe çocuklardan başlayan bu KSS son derece isabetli olmuş. (Mustafa Boran, OMG)
- TEMA Vakfı ve Doğuş Çay 2016 yılında iş birliği yaparak “Her Dem Toprak İçin” adlı projeyle toprak sağlığının korunması için örnek çay bahçeleri oluşturmuşlar. Sonuç: Çaydaki verim artışı yüzde 55’e ulaşmış. Ehil paydaşların bir araya gelmesiyle hem çevrenin hem de iş hedeflerinin sürdürülebilirliğine katkı sağlayabildiği güzel bir örnek olmuş… (Fatih Kalkan, Lobby)