Rekabet Kurulu okyanusu geçmiş de…
20 ocak 2021 - Yeni Şafak
Hızlı tüketim ve temel gıda ürünleri konusundaki ‘anlamsız fiyat artışı’ sadece halkı olumsuz etkilemiyor… Aynı zamanda muhalefetin de iktidarı ‘en aşırı’ biçimde eleştirmesi için araç oluşturuyor…
Bu iki alandaki fiyat artışları, ortalama enflasyondaki yükselişi ve de dolardaki volatiliteyi çoktan aşmış gitmiş…
Hani, “Doların artışı nedeniyle ithal girdilerin maliyeti de arttı. O nedenle nihai ürünün fiyatı da yükseldi” gibi bahanelerle izah edilemeyecek düzeydeki artışlar Rekabet Kurulu’nu harekete geçirdi… Geçirmeseydi kabahat olurdu…
Kurul, 7 Mayıs 2020 tarihinde, aralarında zincir marketlerin de bulunduğu 29 teşebbüs hakkında soruşturma başlatmıştı…
Beş ay süren araştırmalar sonucunda, hayli yürekli bir karar alındı… Beş zincir markete toplam 2,7 milyar lira para cezası kesildi…
Karar neden yürekli?
Çünkü bu zincir marketler ‘deve dişi’ gibi: A101, BİM, CarrefourSA, Migros ve Şok…
Bunlara dokunmak cesaret işi… İki nedenle: 1. Hepsinin halk nezdinde farklı bir sempatisi var… 2. Hepsinin arkasında güçlü kuruluşlar var…
Ancak ‘devlet’ böyle olunuyor… Düzenleme ve onu takip ederek denetleme görevleri yerine getirmek, ancak eyyamcılık yapmamakla mümkün…
Şimdi de bu cezanın gerekçeli kararı Kurum’un web sitesinde yayınlandı… Kimin neyi, nasıl anlayacağı konusunda ciddi şüpheler uyandıran ve ödül için çekilmiş film sahnelerini anımsatan cümle şöyle:
“Beş zincir market arasında doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla dolaylı temaslar yoluyla fiyatların ve fiyat geçişlerinin koordinasyonunun sağlandığı, yine doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla geleceğe dönük fiyatlar, fiyat geçiş tarihleri, dönemsel aktiviteler ve kampanyalar gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşıldığı, fiyat indirimine giden veya pazar genelinde fiyatların arttığı dönemde henüz fiyat artışı yapmayan teşebbüslerin fiyatlarına tedarikçiler aracılığıyla müdahale edilmek suretiyle söz konusu fiyatların tüketiciler aleyhine yükseltilmesinin sağlandığı tespit edildi. Ayrıca, adı geçen teşebbüslerin satışa sundukları pek çok ürünün perakende satış fiyatlarının tespiti amacına sahip, topla-dağıt (hub and spoke) özelliği de sergileyen kartel niteliğindeki anlaşma veya uyumlu eylemler yoluyla Rekabet Korunması Hakkındaki Kanunu ihlal ettiklerine karar verildi.”
Bu cümleden hiçbir şey anlaşılmayacağının farkına varılmış olmalı ki; Rekabet Kurulu ‘kartel oluşturma’ fikrinin nasıl uygulandığına dair bir de çizgi film hazırlamış… YouTube hesabından da yayınlamış…
Olmaz!..
Buna iletişim kuramında ‘tek yönlü asimetrik iletişim’ deniyor. Yani, ben merak edeceğim, arayıp YouTube’da bu çizgi filmi bulacağım… Seyredeceğim… Etkileneceğim… Rekabet Kurulu’nun kararını haklı bulacağım… Sonunda da bu kartellere karşı pozisyon alacağım… Ölme eşeğim, ölme…
Film yapma fikri gayet iyi. Ancak hem çok uzun hem de iletişimin temel ilkelerine aykırı… Lafın tamamı bu kadar fazla ve kapsamlı söylenmez. O filmi elden geçirerek didaktik (ders veren) hâlden çıkarmak ve TV’lerde sıklıkla göstermek lazım.
Okyanusu geçen Rekabet Kurulu, Seine (Sen) Nehri’nde boğulacak değil ya…
Bu iki alandaki fiyat artışları, ortalama enflasyondaki yükselişi ve de dolardaki volatiliteyi çoktan aşmış gitmiş…
Hani, “Doların artışı nedeniyle ithal girdilerin maliyeti de arttı. O nedenle nihai ürünün fiyatı da yükseldi” gibi bahanelerle izah edilemeyecek düzeydeki artışlar Rekabet Kurulu’nu harekete geçirdi… Geçirmeseydi kabahat olurdu…
Kurul, 7 Mayıs 2020 tarihinde, aralarında zincir marketlerin de bulunduğu 29 teşebbüs hakkında soruşturma başlatmıştı…
Beş ay süren araştırmalar sonucunda, hayli yürekli bir karar alındı… Beş zincir markete toplam 2,7 milyar lira para cezası kesildi…
Karar neden yürekli?
Çünkü bu zincir marketler ‘deve dişi’ gibi: A101, BİM, CarrefourSA, Migros ve Şok…
Bunlara dokunmak cesaret işi… İki nedenle: 1. Hepsinin halk nezdinde farklı bir sempatisi var… 2. Hepsinin arkasında güçlü kuruluşlar var…
Ancak ‘devlet’ böyle olunuyor… Düzenleme ve onu takip ederek denetleme görevleri yerine getirmek, ancak eyyamcılık yapmamakla mümkün…
Şimdi de bu cezanın gerekçeli kararı Kurum’un web sitesinde yayınlandı… Kimin neyi, nasıl anlayacağı konusunda ciddi şüpheler uyandıran ve ödül için çekilmiş film sahnelerini anımsatan cümle şöyle:
“Beş zincir market arasında doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla dolaylı temaslar yoluyla fiyatların ve fiyat geçişlerinin koordinasyonunun sağlandığı, yine doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla geleceğe dönük fiyatlar, fiyat geçiş tarihleri, dönemsel aktiviteler ve kampanyalar gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşıldığı, fiyat indirimine giden veya pazar genelinde fiyatların arttığı dönemde henüz fiyat artışı yapmayan teşebbüslerin fiyatlarına tedarikçiler aracılığıyla müdahale edilmek suretiyle söz konusu fiyatların tüketiciler aleyhine yükseltilmesinin sağlandığı tespit edildi. Ayrıca, adı geçen teşebbüslerin satışa sundukları pek çok ürünün perakende satış fiyatlarının tespiti amacına sahip, topla-dağıt (hub and spoke) özelliği de sergileyen kartel niteliğindeki anlaşma veya uyumlu eylemler yoluyla Rekabet Korunması Hakkındaki Kanunu ihlal ettiklerine karar verildi.”
Bu cümleden hiçbir şey anlaşılmayacağının farkına varılmış olmalı ki; Rekabet Kurulu ‘kartel oluşturma’ fikrinin nasıl uygulandığına dair bir de çizgi film hazırlamış… YouTube hesabından da yayınlamış…
Olmaz!..
Buna iletişim kuramında ‘tek yönlü asimetrik iletişim’ deniyor. Yani, ben merak edeceğim, arayıp YouTube’da bu çizgi filmi bulacağım… Seyredeceğim… Etkileneceğim… Rekabet Kurulu’nun kararını haklı bulacağım… Sonunda da bu kartellere karşı pozisyon alacağım… Ölme eşeğim, ölme…
Film yapma fikri gayet iyi. Ancak hem çok uzun hem de iletişimin temel ilkelerine aykırı… Lafın tamamı bu kadar fazla ve kapsamlı söylenmez. O filmi elden geçirerek didaktik (ders veren) hâlden çıkarmak ve TV’lerde sıklıkla göstermek lazım.
Okyanusu geçen Rekabet Kurulu, Seine (Sen) Nehri’nde boğulacak değil ya…