Sahtekâr bağışçıların oranı %80’lere ulaşmış
06 KASIM 2011
Uzun zamandır bizim gazetenin yazarı Nihal Kemaloğlu’nu dikkatle okuyorum. Dün de mükemmel br yazı yazmış: ‘Medyatik Bağış Fiyaskosu’… Van kampanyaları başladığından bu yana kafama taktığım ‘bağış sahtekârı sosyopatlar’la ilgili olağanüstü bir ‘dikkat’ yazısı…
Gözden kaçırmış olanlar için hatırlatayım: Van için düzenlenen ve medyadan anonslanan kampanyalarda toplandığı açıklanan bağış 127 milyon lirayı bulmuş. Tahsilat için, “Bir hafta sonrası itibarıyla 27.8 milyon lirada dondu kaldı” diyorlar.
Yanılmışım… Ben bağışı vaat edip adını TV’lerde duyurduktan sırra kadem basan şerefsizlerin oranının 30-40’ın civarında olduğunu yazmıştım. Önceki kampanyalardaki durum buymuş. Oysa sosyal vicdandan yoksun bu rezillerin oranı %80’i bulmuş. Peşlerine düşen olmazsa %90’a tırmanacaklar herhalde.
Eğer kanallar ve kampanyaları sunmuş olan starlar şerefsizlerin listesini açıklayacaklarını ilan etmezler, ilandan bir hafta sonra da açıklamazlarsa, onlara yataklık etmiş olacaklardır…
Ben kadınımın hangi halini…?
Derimod’un son reklamı hayli provokatif… Eğer erkek izleyicilerin aklına hemen “Ben kadınımın hangi halini?..” sorusunu getirmiyorsa, ya aklına bu soru gelmeyenlerde bir tuhaflık var demektir, ya da bende…
Şaka bir yana, reklamı görüntüden çok o cıngıl satıyor. Derimod’un ajansı Alametifarika’nın patronu Serdar Erener’e eşi Nil Karaibrahimgil’den ‘cuk oturmuş’ bir armağan. “Takım oyunu” falan diyeceklerdir. İnanmayın. Alın o cıngılı oradan, koyun oraya çok moda bir yaklaşımla eski Türk pop hitlerinden takla attırılarak remiksle edilmiş bir cıngıl, bakalım aynı etkiyi yaratacak mı?
Cıngıl radyoya da çok iyi gitmiş…
Ben kadınımın en çok hangi halini sevdiğimi biliyorum: Bayramda elimi öperkenki halini…
Ya siz sevgili erkek okurlar?..
Mourinho doğru seçim!..
Reklam dünyasındaki bizce son flaş haber Sinpaş’tan.
Aslında ilke olarak ‘cek, cak’ haberlerine pek itibar etmemek lazım. En az sahte deprem bağışçıları kadar “Onu yapacak, bunu edecek” türü haberlerle medyada yer almaya çabalayan ucuz ve uyanık kahramanlar içimi kaldırıyor. Tabii bir de bunlara çanak tutanlar… Bu kez iş ciddiye benziyor…
Habere göre, Sinpaş yeni tanıtım çalışmaları için Real Madrid'in Teknik Direktörü Jose Mourinho ile bir yıllık sözleşme imzalamış. Mourinho'nun rol alacağı (herhalde görüneceği demek daha doğru olur)reklam 2012 sonuna kadar devrede olacakmış. Kampanyanın teması ise “Eski evini ver, yeni evine transfer ol” olacakmış.
Bir de “Türkiye’ye bir gün transfer olursam burada oturacağım” diyecekmiş.
Yazılanların yarısı doğru olsa bile, k herhalde tamamı doğrudur, o zaman bile büyük bir iş bu… Umarız sadece reklam çekimleriyle sınırlı değildir anlaşmaları. Şöyle adamakıllı etinden sütünden iletişim değeri adına yararlanırlar…
Onur Air de depremzede
Van depremi Gölcük depreminden 12 yıl sonra oldu. 12 yılda teknoloji ve iletişim adına çok şey değişti. Örneğin Onur Air’in ayağına kurşun sıktığı durduk yerde kendi krizini kendisinin yarattığı sözde ‘iletişim atağı’ o yıllarda söz konusu olamazdı; Onur Air de böyle bir geri adım atmazdı…
Neymiş? Onur Air’in Facebook’da 220 binlik bir ‘grubu’ varmış. Bunu ikiye bölmüş. 110 bin… Her bir kişi için 50 kuruş bağışlayacağını söylemiş (!)… Böylece 55 bin TL Van depremzedelerine, 55 bin de Mehmetçik Vakfına ödenecekmiş. Ondan sonrası Onur Air hayranlarının performansına bağlıymış. Getirdikleri her yeni takipçi için 50 kuruş daha ödeyeceklermiş. Hedef 250 bin TL imiş…
Sonrası daha da büyük felaket. Açıklama şöyle “Amacı şehitlerimizin ailelerine ve Van depremzedelerimize (burada birinci çoğul şahıs tuhaf kaçmış) sosyal medyada dikkat çekmek olan kampanyamız bunu anlamayan bazı takipçilerimiz nedeniyle sona erdirilmiştir”…
Bana CHP’nin seçimleri kaybettikten sonraki yorumlarını hatırlattı…
Bakalım Onur Air bu enkazın altından nasıl kalkacak?..
Gözden kaçırmış olanlar için hatırlatayım: Van için düzenlenen ve medyadan anonslanan kampanyalarda toplandığı açıklanan bağış 127 milyon lirayı bulmuş. Tahsilat için, “Bir hafta sonrası itibarıyla 27.8 milyon lirada dondu kaldı” diyorlar.
Yanılmışım… Ben bağışı vaat edip adını TV’lerde duyurduktan sırra kadem basan şerefsizlerin oranının 30-40’ın civarında olduğunu yazmıştım. Önceki kampanyalardaki durum buymuş. Oysa sosyal vicdandan yoksun bu rezillerin oranı %80’i bulmuş. Peşlerine düşen olmazsa %90’a tırmanacaklar herhalde.
Eğer kanallar ve kampanyaları sunmuş olan starlar şerefsizlerin listesini açıklayacaklarını ilan etmezler, ilandan bir hafta sonra da açıklamazlarsa, onlara yataklık etmiş olacaklardır…
Ben kadınımın hangi halini…?
Derimod’un son reklamı hayli provokatif… Eğer erkek izleyicilerin aklına hemen “Ben kadınımın hangi halini?..” sorusunu getirmiyorsa, ya aklına bu soru gelmeyenlerde bir tuhaflık var demektir, ya da bende…
Şaka bir yana, reklamı görüntüden çok o cıngıl satıyor. Derimod’un ajansı Alametifarika’nın patronu Serdar Erener’e eşi Nil Karaibrahimgil’den ‘cuk oturmuş’ bir armağan. “Takım oyunu” falan diyeceklerdir. İnanmayın. Alın o cıngılı oradan, koyun oraya çok moda bir yaklaşımla eski Türk pop hitlerinden takla attırılarak remiksle edilmiş bir cıngıl, bakalım aynı etkiyi yaratacak mı?
Cıngıl radyoya da çok iyi gitmiş…
Ben kadınımın en çok hangi halini sevdiğimi biliyorum: Bayramda elimi öperkenki halini…
Ya siz sevgili erkek okurlar?..
Mourinho doğru seçim!..
Reklam dünyasındaki bizce son flaş haber Sinpaş’tan.
Aslında ilke olarak ‘cek, cak’ haberlerine pek itibar etmemek lazım. En az sahte deprem bağışçıları kadar “Onu yapacak, bunu edecek” türü haberlerle medyada yer almaya çabalayan ucuz ve uyanık kahramanlar içimi kaldırıyor. Tabii bir de bunlara çanak tutanlar… Bu kez iş ciddiye benziyor…
Habere göre, Sinpaş yeni tanıtım çalışmaları için Real Madrid'in Teknik Direktörü Jose Mourinho ile bir yıllık sözleşme imzalamış. Mourinho'nun rol alacağı (herhalde görüneceği demek daha doğru olur)reklam 2012 sonuna kadar devrede olacakmış. Kampanyanın teması ise “Eski evini ver, yeni evine transfer ol” olacakmış.
Bir de “Türkiye’ye bir gün transfer olursam burada oturacağım” diyecekmiş.
Yazılanların yarısı doğru olsa bile, k herhalde tamamı doğrudur, o zaman bile büyük bir iş bu… Umarız sadece reklam çekimleriyle sınırlı değildir anlaşmaları. Şöyle adamakıllı etinden sütünden iletişim değeri adına yararlanırlar…
Onur Air de depremzede
Van depremi Gölcük depreminden 12 yıl sonra oldu. 12 yılda teknoloji ve iletişim adına çok şey değişti. Örneğin Onur Air’in ayağına kurşun sıktığı durduk yerde kendi krizini kendisinin yarattığı sözde ‘iletişim atağı’ o yıllarda söz konusu olamazdı; Onur Air de böyle bir geri adım atmazdı…
Neymiş? Onur Air’in Facebook’da 220 binlik bir ‘grubu’ varmış. Bunu ikiye bölmüş. 110 bin… Her bir kişi için 50 kuruş bağışlayacağını söylemiş (!)… Böylece 55 bin TL Van depremzedelerine, 55 bin de Mehmetçik Vakfına ödenecekmiş. Ondan sonrası Onur Air hayranlarının performansına bağlıymış. Getirdikleri her yeni takipçi için 50 kuruş daha ödeyeceklermiş. Hedef 250 bin TL imiş…
Sonrası daha da büyük felaket. Açıklama şöyle “Amacı şehitlerimizin ailelerine ve Van depremzedelerimize (burada birinci çoğul şahıs tuhaf kaçmış) sosyal medyada dikkat çekmek olan kampanyamız bunu anlamayan bazı takipçilerimiz nedeniyle sona erdirilmiştir”…
Bana CHP’nin seçimleri kaybettikten sonraki yorumlarını hatırlattı…
Bakalım Onur Air bu enkazın altından nasıl kalkacak?..