Siyasi iletişim uzmanı olmayan var mı?..
09 ŞUBAT 2011
Eğer omurilikten taraftar değilseniz, size ağızlarından salyalar saçarak saldırıyorlar. Fikir mikir hak getire… Genelde yolladıkları mail’lerdeki adreslerden kim oldukları belli olmuyor. Hepsi birer ‘korkak sosyopat’ (aralarında bazı ‘psikopatlar’ da var. Bunlardan birisini yakalattık geçenlerde…) oldukları için kendilerini gizliyorlar. Genellikle okumadan siliyorum böylelerini. Ancak adresi yeri yurdu belli olanlara mutlaka yanıt veriyorum.
Mesela, siz şöyle bir şey diyorsunuz: “CHP’de parti içi disiplin kaybolmuş, seçilmiş davranış sergileyeceklerine, akıllarına geldiği gibi konuşuyorlar; CHP şuursuz sayılabilecek “içi boşaltılmış kâğıttan kaplanmış, biz de bunları asker sanırdık” şeklindeki metaforlarla bırakın silahlı kuvvetlere gönül vermiş milyonları (Ordu Türkiye’de hâlâ açık ara halkın en güvendiği kurumdur) en yakın sosyal paydaşı olması gereken Silahlı Kuvvetler’in bizzat subay kitlesiyle arasına set çekme yolunda hızlı adımlarla ilerlemektedir… Bu arada CHP’nin MetroPOLL’ün ‘Endişeliler’ ve ‘kıyı şeridi’ konusunda yaptığı araştırmayı mutlaka adam gibi okunması gerekir…”
Böyle bir şey yazdınız mı, hemen mesajlar dökülmeye başlıyor: “Seni dönek seni…”, “Olayları saptırıp, dezenformasyon yapmakta bir numarasınız. Yaşasın demokrat AKP ve yandaş kalemleri kurban olsun sizlere…”,
Silahlı Kuvvetlerle ilgili görüşlerimi yazdığımda gelecek ilk mesaj belli: “Postal yalayıcı!”…
Taraf olmamak, tarafları anlamaya çalışmak, bize yabancı alanlar…
Kılıçdaroğlu, Süheyl Batum’un Silahlı Kuvvetler’in içinin boşaltılmış olduğunu iddia ettiği konuşmasının arkasında durmadı. Bir nevi durumu kurtarmaya çalıştı, Batum’a da hafif yollu fırçasını attı... Başkan’ın son günlerde sık sık başvurduğu bir yöntem. CHP üst yönetiminden arkadaşların kontrolsüz bir şekilde verdikleri ‘haddini aşan’ açıklamalarına ayar çekmek...
Bu arada CHP nihayet reklam ajansını belirlemiş. Kılıçdaroğlu uzun görüşmelerin ardından seçim kampanyasında çalışmak üzere Grey İstanbul ve Relax ile anlaşmış. Ajansın işi zor. Parti üst yönetiminde 50 tane falan ajans var çünkü. Hepsi de siyasi iletişimi en iyi kendisinin bildiğini zannediyor. Bakalım belki akıllanmışlardır. Grey’e teslim olurlar da seçimde şanslarını artırırlar. Yoksa AK Parti 400 milletvekili ile geliyor ha!..
Kaş yapayım derken göz böyle çıkar
Ben şimdi duyar gibiyim… “Kim bu yazıyı yazan/yazdıran?”, “Yahu biz bunlara ilan falan mı vermedik?”, “Kim var bu haberin arkasında”.. “Kesin yahu şunların reklamlarını!..”
Kimsenin aklına “Yahu biz bir yerlerde hata mı yaptık?” diye bir soru gelmez. Oysa Hürriyet gazetesinden Ahmet Ercanlar’ın gelmiş… “Tanıtıma bak tanıtıma!” diye başlık atmış. Üst başlık ‘patlak’ içinde: “Sponsorluk için seçilen futbolcular konsepte tersti…”
Türkiye Futbol Federasyonu son yıllardaki akıllı girişimlerine bir yenisi eklemiş ve erkek bakım markası Arko ve Sürat Kargo ile birer sponsorluk sözleşmesi imzalamış. Herhalde Arko ve Sürat Kargo, “Medyada görünürlüğü artırmak için ne yapalım?” diye düşünmüşler. En kolay ve doğru kullanılırsa etkili yolu denemişler. İki ünlü futbolcuyu yanlarına alarak lansman yapmışlar. Fakat gelin görün ki ne olmuş? Futbolculardan Emre Belezoğlu demiş ki: “Çok fazla sakalım yok. İlk tıraşımı geçen sene oldum.” Toplantıya sakallı gelen FB’li Volkan’ın açıklaması daha da çarpıcı. Sadece elektrikli makineyle tıraş oluyormuş, bu yüzden de tıraş kremi, jel ya da jilet kullanmıyormuş!
Kendi ayağına kurşun sıkıp iletişim kazasına neden olmaya daha güzel bir örnek olabilir mi?..
Mesela, siz şöyle bir şey diyorsunuz: “CHP’de parti içi disiplin kaybolmuş, seçilmiş davranış sergileyeceklerine, akıllarına geldiği gibi konuşuyorlar; CHP şuursuz sayılabilecek “içi boşaltılmış kâğıttan kaplanmış, biz de bunları asker sanırdık” şeklindeki metaforlarla bırakın silahlı kuvvetlere gönül vermiş milyonları (Ordu Türkiye’de hâlâ açık ara halkın en güvendiği kurumdur) en yakın sosyal paydaşı olması gereken Silahlı Kuvvetler’in bizzat subay kitlesiyle arasına set çekme yolunda hızlı adımlarla ilerlemektedir… Bu arada CHP’nin MetroPOLL’ün ‘Endişeliler’ ve ‘kıyı şeridi’ konusunda yaptığı araştırmayı mutlaka adam gibi okunması gerekir…”
Böyle bir şey yazdınız mı, hemen mesajlar dökülmeye başlıyor: “Seni dönek seni…”, “Olayları saptırıp, dezenformasyon yapmakta bir numarasınız. Yaşasın demokrat AKP ve yandaş kalemleri kurban olsun sizlere…”,
Silahlı Kuvvetlerle ilgili görüşlerimi yazdığımda gelecek ilk mesaj belli: “Postal yalayıcı!”…
Taraf olmamak, tarafları anlamaya çalışmak, bize yabancı alanlar…
Kılıçdaroğlu, Süheyl Batum’un Silahlı Kuvvetler’in içinin boşaltılmış olduğunu iddia ettiği konuşmasının arkasında durmadı. Bir nevi durumu kurtarmaya çalıştı, Batum’a da hafif yollu fırçasını attı... Başkan’ın son günlerde sık sık başvurduğu bir yöntem. CHP üst yönetiminden arkadaşların kontrolsüz bir şekilde verdikleri ‘haddini aşan’ açıklamalarına ayar çekmek...
Bu arada CHP nihayet reklam ajansını belirlemiş. Kılıçdaroğlu uzun görüşmelerin ardından seçim kampanyasında çalışmak üzere Grey İstanbul ve Relax ile anlaşmış. Ajansın işi zor. Parti üst yönetiminde 50 tane falan ajans var çünkü. Hepsi de siyasi iletişimi en iyi kendisinin bildiğini zannediyor. Bakalım belki akıllanmışlardır. Grey’e teslim olurlar da seçimde şanslarını artırırlar. Yoksa AK Parti 400 milletvekili ile geliyor ha!..
Kaş yapayım derken göz böyle çıkar
Ben şimdi duyar gibiyim… “Kim bu yazıyı yazan/yazdıran?”, “Yahu biz bunlara ilan falan mı vermedik?”, “Kim var bu haberin arkasında”.. “Kesin yahu şunların reklamlarını!..”
Kimsenin aklına “Yahu biz bir yerlerde hata mı yaptık?” diye bir soru gelmez. Oysa Hürriyet gazetesinden Ahmet Ercanlar’ın gelmiş… “Tanıtıma bak tanıtıma!” diye başlık atmış. Üst başlık ‘patlak’ içinde: “Sponsorluk için seçilen futbolcular konsepte tersti…”
Türkiye Futbol Federasyonu son yıllardaki akıllı girişimlerine bir yenisi eklemiş ve erkek bakım markası Arko ve Sürat Kargo ile birer sponsorluk sözleşmesi imzalamış. Herhalde Arko ve Sürat Kargo, “Medyada görünürlüğü artırmak için ne yapalım?” diye düşünmüşler. En kolay ve doğru kullanılırsa etkili yolu denemişler. İki ünlü futbolcuyu yanlarına alarak lansman yapmışlar. Fakat gelin görün ki ne olmuş? Futbolculardan Emre Belezoğlu demiş ki: “Çok fazla sakalım yok. İlk tıraşımı geçen sene oldum.” Toplantıya sakallı gelen FB’li Volkan’ın açıklaması daha da çarpıcı. Sadece elektrikli makineyle tıraş oluyormuş, bu yüzden de tıraş kremi, jel ya da jilet kullanmıyormuş!
Kendi ayağına kurşun sıkıp iletişim kazasına neden olmaya daha güzel bir örnek olabilir mi?..