Siz uyun hâlâ emi!
29 TEMMUZ 2006
Vahşi liberalizm’in hüküm sürdüğü ülkelerde seçimler ‘marka vaadi’ dışında biraz da şu üç parametreyi doğru yönetmekle kazanılır: Para, zaman ve insan kaynağı..
Şimdilerde başarılı bir danışmanlık şirketi bulunan eski ANAP Milletvekili Birkan Erdal Ak Parti’nin inanılmaz kaynaklara sahip olduğunun altını çizerek, “Muhalefetin Batı demokrasilerinde gördüğümüz türden bir ‘fon yaratma’ stratejisi ve çalışması var mı acaba?” diye sormuştu. Sahiden var mı acaba? Var da biz mi bilmiyoruz. Oysa bu fon, halkın katılımıyla oluşturulur. Gizli kapaklı değil..
İkinci parametre, yani zaman yönetiminde seçim kampanyasına bir seçim biter bitmez başlanır. Seçimlere üç ay kala değil. Bundan kasıt, orada burada beyanat vermek değildir. Adam gibi seçim kampanyasıdır. Bu konuda da DYP dışında (o da sınırlı) muhalefet partilerinden pek ses yok.
Gelelim insan kaynağına: Önce iki haber: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, ‘halkla kucaklaşma programı’ çerçevesinde ilçe ve köylere yaptıkları ziyaretlerle ilgili izlenimlerini anlatmış. Gedikli, gittiği köylerde "Başka hangi parti dolaşıyor" diye sorduğunu belirterek, "Bizden başka dolaşan olmadığını söylediler. Sahada bizden başkası yok" demiş. Başbakanlık bünyesinde faaliyet gösteren Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER), Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan 4 aylık faaliyet raporunu yayınlamış. Rapora göre, 9 bakan, vatandaştan kendilerine gelen talepleri 1 günde işleme alıyormuş.
Perşembe günü CHP Milletvekili Berhan Şimşek’le konuştuk. Hakkını yemeyelim. Bayburt’taymış. Kuzey kıyılarını turluyormuş. “Aslolan halkla halkın diliyle konuşmak. Onun kültür ve değerlerine saygılı olmak. Ne anlatacağınıza sonra geliyor sıra..” dedi.
‘Muhalefet uyuyor!’ diye tepinmekte haklı mıyım, değil miyim?..
Bu sefer olmadı Eda Hanım!
Bu yazın starı bence Eda Taşpınar Hanım.. Meslek hanesinde ‘Sosyetik güzel’ yazan ‘ünlülerimiz’ arasında bu yaz iletişimi en iyi yürüten o.. Google’daki bulgu sayısı 39.600.. Pek çok bilim insanından fazla.. Böyle ünlü erkeklerimiz de var aslında. “Ne iş yapar Allah aşkına?” sorduğunuz olmuyor mu hiç? Ben soruyorum. Kimse bilmiyor. Şiddet içerikli filmler mi gençler üzerinde daha zararlı, işsiz güçsüz ama zengin ‘ünlülerimizin’ haberleri mi?
Eda Hanım belli ki bu yaza iyi hazırlanmış. Allahı var, emek vermiş. Onlarca mayo, kaftan, halhal, onlarca giysi ve aksesuarla seyahat etmek kolay mı? Bir de ayaklarını paralama pahasına sokaklarda çıplak ayakla dolaşmaya ne demeli. Zor iş..
Bu arada Eda Hanım sadece önemli bir iletişim hatası yaptı. İki yıllık sevgilisi Nurettin Hasman Bey’in (serbest sanayiciymiş, serbest olmayan sanayiciler de var demek ki..) hastalanıp İstanbul’a dönmesine rağmen Bodrum serüvenini sürdürdüğünü açıkladı. İşte bu olmadı Eda Hanım. Bu davranışınız marka vaadinizle örtüşmüyor.. Marka vaadi ile örtüşmeyen davranışlar ise iş hedeflerini olumsuz etkliler.. Bizden söylemesi..
Ufuk turu...
· Geçen hafta sevgili Timur Selçuk’la yaptığımız bir TV programında üstad demişti ki: “Eğer adalet, hukuk, telif hakkı doğru dürüst çalışsaydı bırakın benimkileri babamın sadece iki eseri sayesinde buraya helikopter gelir, boğazda bekleyen dev tekneme binip giderdim!” Biliyorum ki, benzerleri Batı’da saltanat içinde yaşarken, Timur mütevazı hayatını sürdürmek durumunda. Kastettiği iki eser Kalamış ve Kör Kuyular’dı.. Cumartesi akşamı Açıkhava’nın büyüleyici atmosferinde Emel Sayın’la birlikte babasının eserlerini seslendirecekler. Sadece o iki şarkıyı dinlemek için bile gitmeye değer.
· Faruk Eczabaşı’nın Başkanlığı’nda, Behçet Envarlı’nın Genel Sekreteliği’nde 10 yıldır sektöre damgasını vuran, bizim de hasbel kader yönetim kurulu üysei olduğumuz Türkiye Bilişim Vakfı bizce tarihinin en önemli işini tamamladı. Yıllardır hazırlanan Türkiye Bilişim Ansiklopedisi’ni nihayet piyasaya çıktı. 1400 sayfadan oluşan eserde 200’den fazla uzmanın emeği var. Ansiklopedi, 220’den fazla makale 3000 terimle İngilizce’nin egemen olduğu bilgisayar dünyasındaki pek çok bilgi ve deyim karmaşasını çözeceğe benziyor.
Şimdilerde başarılı bir danışmanlık şirketi bulunan eski ANAP Milletvekili Birkan Erdal Ak Parti’nin inanılmaz kaynaklara sahip olduğunun altını çizerek, “Muhalefetin Batı demokrasilerinde gördüğümüz türden bir ‘fon yaratma’ stratejisi ve çalışması var mı acaba?” diye sormuştu. Sahiden var mı acaba? Var da biz mi bilmiyoruz. Oysa bu fon, halkın katılımıyla oluşturulur. Gizli kapaklı değil..
İkinci parametre, yani zaman yönetiminde seçim kampanyasına bir seçim biter bitmez başlanır. Seçimlere üç ay kala değil. Bundan kasıt, orada burada beyanat vermek değildir. Adam gibi seçim kampanyasıdır. Bu konuda da DYP dışında (o da sınırlı) muhalefet partilerinden pek ses yok.
Gelelim insan kaynağına: Önce iki haber: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Bülent Gedikli, ‘halkla kucaklaşma programı’ çerçevesinde ilçe ve köylere yaptıkları ziyaretlerle ilgili izlenimlerini anlatmış. Gedikli, gittiği köylerde "Başka hangi parti dolaşıyor" diye sorduğunu belirterek, "Bizden başka dolaşan olmadığını söylediler. Sahada bizden başkası yok" demiş. Başbakanlık bünyesinde faaliyet gösteren Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER), Mart, Nisan, Mayıs ve Haziran aylarını kapsayan 4 aylık faaliyet raporunu yayınlamış. Rapora göre, 9 bakan, vatandaştan kendilerine gelen talepleri 1 günde işleme alıyormuş.
Perşembe günü CHP Milletvekili Berhan Şimşek’le konuştuk. Hakkını yemeyelim. Bayburt’taymış. Kuzey kıyılarını turluyormuş. “Aslolan halkla halkın diliyle konuşmak. Onun kültür ve değerlerine saygılı olmak. Ne anlatacağınıza sonra geliyor sıra..” dedi.
‘Muhalefet uyuyor!’ diye tepinmekte haklı mıyım, değil miyim?..
Bu sefer olmadı Eda Hanım!
Bu yazın starı bence Eda Taşpınar Hanım.. Meslek hanesinde ‘Sosyetik güzel’ yazan ‘ünlülerimiz’ arasında bu yaz iletişimi en iyi yürüten o.. Google’daki bulgu sayısı 39.600.. Pek çok bilim insanından fazla.. Böyle ünlü erkeklerimiz de var aslında. “Ne iş yapar Allah aşkına?” sorduğunuz olmuyor mu hiç? Ben soruyorum. Kimse bilmiyor. Şiddet içerikli filmler mi gençler üzerinde daha zararlı, işsiz güçsüz ama zengin ‘ünlülerimizin’ haberleri mi?
Eda Hanım belli ki bu yaza iyi hazırlanmış. Allahı var, emek vermiş. Onlarca mayo, kaftan, halhal, onlarca giysi ve aksesuarla seyahat etmek kolay mı? Bir de ayaklarını paralama pahasına sokaklarda çıplak ayakla dolaşmaya ne demeli. Zor iş..
Bu arada Eda Hanım sadece önemli bir iletişim hatası yaptı. İki yıllık sevgilisi Nurettin Hasman Bey’in (serbest sanayiciymiş, serbest olmayan sanayiciler de var demek ki..) hastalanıp İstanbul’a dönmesine rağmen Bodrum serüvenini sürdürdüğünü açıkladı. İşte bu olmadı Eda Hanım. Bu davranışınız marka vaadinizle örtüşmüyor.. Marka vaadi ile örtüşmeyen davranışlar ise iş hedeflerini olumsuz etkliler.. Bizden söylemesi..
Ufuk turu...
· Geçen hafta sevgili Timur Selçuk’la yaptığımız bir TV programında üstad demişti ki: “Eğer adalet, hukuk, telif hakkı doğru dürüst çalışsaydı bırakın benimkileri babamın sadece iki eseri sayesinde buraya helikopter gelir, boğazda bekleyen dev tekneme binip giderdim!” Biliyorum ki, benzerleri Batı’da saltanat içinde yaşarken, Timur mütevazı hayatını sürdürmek durumunda. Kastettiği iki eser Kalamış ve Kör Kuyular’dı.. Cumartesi akşamı Açıkhava’nın büyüleyici atmosferinde Emel Sayın’la birlikte babasının eserlerini seslendirecekler. Sadece o iki şarkıyı dinlemek için bile gitmeye değer.
· Faruk Eczabaşı’nın Başkanlığı’nda, Behçet Envarlı’nın Genel Sekreteliği’nde 10 yıldır sektöre damgasını vuran, bizim de hasbel kader yönetim kurulu üysei olduğumuz Türkiye Bilişim Vakfı bizce tarihinin en önemli işini tamamladı. Yıllardır hazırlanan Türkiye Bilişim Ansiklopedisi’ni nihayet piyasaya çıktı. 1400 sayfadan oluşan eserde 200’den fazla uzmanın emeği var. Ansiklopedi, 220’den fazla makale 3000 terimle İngilizce’nin egemen olduğu bilgisayar dünyasındaki pek çok bilgi ve deyim karmaşasını çözeceğe benziyor.