Son düzlüğe girmişken
23 Haziran 2018 - Yeni Şafak
Tüm motor sporlarındaki yarışların finali son düzlükte gerçekleşir. Araçlar oraya girdiklerinde performanslarının son aşamasını ortaya koyarlar… İşte o son düzlüğe girmiş bulunuyoruz… Kolay zaferlere alışmış bazı kadrolar hayli zorlandılar. Sayın Cumhurbaşkanı Allah’tan durumu hayli erken farketti. Bazı önlemleri almak da o nedenle bir miktar mümkün oldu ve nihayet o güzelim şarkı, etkili yorum ve nitelikli duygusal klip yakalandı: “Zor olsa da, ah zor olsa da / Dağlar duman, kar kış olsa da / Yolun sonu bir sır olsa da / Dönmem geri senin yolundan…”
Tabii keşke gazetelere şarkının tam metni ile verilen tam sayfa ilanlarda hiç tashih hatası olmasaymış… Neyse… Nazar boncuğu kabilinden… Ya da o kadar hata kadı kızında da bulunur, deyip geçilebilecek türden…
Bir de Yeni Havalimanına ilk inişi gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanı ile o gece yapılan özel programda gösterdikleri iki üç kolaj film vardı ki, tarihe düşülmüş olağanüstü notlardı… AHaber bu filmleri mutlaka sosyal medyaya ya da YouTube’a koymuştur… Eşe dosta söyleyin not düşülen tarihî kırılma noktasının aktörleri bakın neler demişler, bir göz atsınlar…
Sayın Kılıçdaroğlu’nun veciz kelamı mesela: “YPG terör örgütü değildir”… Ya da Selahattin Demirtaş’ın kendi ses ve görüntüsünden seçim vaadi: “Abdullah Öcalan’ın heykelini dikeceğiz!...” Genelde aklıbaşında laflar eden CHP’li Gürsel Tekin de var filmde… HDP’ye bir bakanlık vereceklerini söylüyor… PKK ile mücadele edecek hükûmette bir HDP’li bakan (!)… Hemen ardından HDP’nin eş başkanları geliyor ekrana: “Biz sırtımızı PYD’ye, YPG’ye, Kandil’e dayıyoruz!!!”
Hey maşallah…
İçinde Muharrem İnce, Mollaoğlu, Akşener’den de tarihi vecizelerin bulunduğu müthiş bir belge.. “Kandil’e giremezler…”, “Afrin’e girmeyin!”, “AB’ye kafa tutmayın!...”… Daha neler…
Bir başka filmde de bu siyasîlerin neleri bırakıp neleri durduracaklarına dair sözlerini toplamışlar… Tek kelime ile müthiş…
İndirip bir yerlere kaydetmekte ve de saklamakta yarar var. Çünkü büyük olasılıkla “Allah Allah, biz mi etmişiz bu lafları yahu. Olamaz!” diye toptan inkâr etme ihtimalleri çok mümkün… Oy devşirmek için değil, tarihi belge olarak kenarda durması için saklayın.
Sayın Cumhurbaşkanı söyleşide yeni yönetim sistemine de değindi. Bizce getirdiği vizyon da tarihi belge hüviyetinde. Tabii bizim en çok ilgimizi çeken, Cumhurbaşkanı’nın, bize sorarsanız Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri olan, devletin kendisini içeride ve dışarıda doğru ifade edebilmesini de sağlayacak iletişim süreçlerinin nasıl yönetileceği konusunda ortaya koyduğu görüşler oldu.
Bir İletişim Başkanlığı’ndan söz etti Cumhurbaşkanı ve şöyle devam etti:
“Tabii bir de cumhurbaşkanına bağlı başkanlıklar var ki 8 tane başkanlık burada söz konusu. Bir Genelkurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı (Bu eskiden müsteşarlıktı, başkanlığa dönüşüyor), Milli Güvenlik Kurulu aynı şekilde, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu, İletişim Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 8 başkanlık olarak da bunlar çalışıyor.”
Cumhurbaşkanı’nın bu ifadesi, iletişimin hangi kurumlarla aynı önem derecesinde ele alınacağına ilişkin önemli ip uçları veriyor…
Şöyle devam ediyor Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”İletişim'le beraber bu iki yeni başkanlık büyük önem arz ediyor. Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile artık cumhurbaşkanının uhdesinde olan bütçe yapımı ve yönetimini daha etkin şekilde yürütmeyi mali disiplini ve verimliliği sağlamayı hedefliyoruz. Onun için Strateji ve Bütçe Başkanlığı çok çok önem arz ediyor. İletişim Başkanlığı ise devletin ve Cumhurbaşkanlığının basın, yayın, iletişime dair tüm çalışmalarını koordine edecek.
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü gibi kurumların İletişim Başkanlığında birleşeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı, "Mevcut sistemde farklı isimler altında çalışan bazı kurumları da başkanlık adıyla buraya alıyoruz." diyor.
Bu da çok önemli… Çünkü, bizim bildiğimiz en az 9,10 kurum var tabii; Türkiye’nin iletişiminden kendisini sorumlu tutan… Mesela Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, DEİK, Yurtdışında temsilcilikleri bulunan Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı gibi kuruluşlar…
Bunların insan, para ve zaman kaynakları aynı strateji altında birleştirildiğinde ortaya çıkacak sinerji ile bugün kadar elde edilemeyen ciddi bir algı değişikliği sağlanabilir…
Cumhurbaşkanı’nın yeni yönetimle ilgili ortaya koyduğu gelecek vizyonu, “16 yıldır iktidardınız da neden yapmadınız?” sorusuna da mükemmel bir yanıt oluşturuyor…
Keşke bunu AK Parti kurmayları erken seçim kararı alındığı ilk günden itibaren bu netlik ve açıklıkta ortaya koyabilselerdi…
Yaygınlaştırılmak istenen “Hile yapılacak” türünden kara propaganda ataklarına, provokasyonlarına rağmen son derece şeffaf ve demokratik bir ortamda geçeceğine inandığımız seçimler ülkemize yepyeni Ufuk’lar açsın inşallah…
Tabii keşke gazetelere şarkının tam metni ile verilen tam sayfa ilanlarda hiç tashih hatası olmasaymış… Neyse… Nazar boncuğu kabilinden… Ya da o kadar hata kadı kızında da bulunur, deyip geçilebilecek türden…
Bir de Yeni Havalimanına ilk inişi gerçekleştiren Sayın Cumhurbaşkanı ile o gece yapılan özel programda gösterdikleri iki üç kolaj film vardı ki, tarihe düşülmüş olağanüstü notlardı… AHaber bu filmleri mutlaka sosyal medyaya ya da YouTube’a koymuştur… Eşe dosta söyleyin not düşülen tarihî kırılma noktasının aktörleri bakın neler demişler, bir göz atsınlar…
Sayın Kılıçdaroğlu’nun veciz kelamı mesela: “YPG terör örgütü değildir”… Ya da Selahattin Demirtaş’ın kendi ses ve görüntüsünden seçim vaadi: “Abdullah Öcalan’ın heykelini dikeceğiz!...” Genelde aklıbaşında laflar eden CHP’li Gürsel Tekin de var filmde… HDP’ye bir bakanlık vereceklerini söylüyor… PKK ile mücadele edecek hükûmette bir HDP’li bakan (!)… Hemen ardından HDP’nin eş başkanları geliyor ekrana: “Biz sırtımızı PYD’ye, YPG’ye, Kandil’e dayıyoruz!!!”
Hey maşallah…
İçinde Muharrem İnce, Mollaoğlu, Akşener’den de tarihi vecizelerin bulunduğu müthiş bir belge.. “Kandil’e giremezler…”, “Afrin’e girmeyin!”, “AB’ye kafa tutmayın!...”… Daha neler…
Bir başka filmde de bu siyasîlerin neleri bırakıp neleri durduracaklarına dair sözlerini toplamışlar… Tek kelime ile müthiş…
İndirip bir yerlere kaydetmekte ve de saklamakta yarar var. Çünkü büyük olasılıkla “Allah Allah, biz mi etmişiz bu lafları yahu. Olamaz!” diye toptan inkâr etme ihtimalleri çok mümkün… Oy devşirmek için değil, tarihi belge olarak kenarda durması için saklayın.
Sayın Cumhurbaşkanı söyleşide yeni yönetim sistemine de değindi. Bizce getirdiği vizyon da tarihi belge hüviyetinde. Tabii bizim en çok ilgimizi çeken, Cumhurbaşkanı’nın, bize sorarsanız Türkiye’nin en önemli meselelerinden biri olan, devletin kendisini içeride ve dışarıda doğru ifade edebilmesini de sağlayacak iletişim süreçlerinin nasıl yönetileceği konusunda ortaya koyduğu görüşler oldu.
Bir İletişim Başkanlığı’ndan söz etti Cumhurbaşkanı ve şöyle devam etti:
“Tabii bir de cumhurbaşkanına bağlı başkanlıklar var ki 8 tane başkanlık burada söz konusu. Bir Genelkurmay Başkanlığı, Milli İstihbarat Başkanlığı, Savunma Sanayi Başkanlığı (Bu eskiden müsteşarlıktı, başkanlığa dönüşüyor), Milli Güvenlik Kurulu aynı şekilde, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Denetleme Kurulu, İletişim Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı, 8 başkanlık olarak da bunlar çalışıyor.”
Cumhurbaşkanı’nın bu ifadesi, iletişimin hangi kurumlarla aynı önem derecesinde ele alınacağına ilişkin önemli ip uçları veriyor…
Şöyle devam ediyor Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”İletişim'le beraber bu iki yeni başkanlık büyük önem arz ediyor. Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile artık cumhurbaşkanının uhdesinde olan bütçe yapımı ve yönetimini daha etkin şekilde yürütmeyi mali disiplini ve verimliliği sağlamayı hedefliyoruz. Onun için Strateji ve Bütçe Başkanlığı çok çok önem arz ediyor. İletişim Başkanlığı ise devletin ve Cumhurbaşkanlığının basın, yayın, iletişime dair tüm çalışmalarını koordine edecek.
Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü gibi kurumların İletişim Başkanlığında birleşeceğini ifade eden Cumhurbaşkanı, "Mevcut sistemde farklı isimler altında çalışan bazı kurumları da başkanlık adıyla buraya alıyoruz." diyor.
Bu da çok önemli… Çünkü, bizim bildiğimiz en az 9,10 kurum var tabii; Türkiye’nin iletişiminden kendisini sorumlu tutan… Mesela Kamu Diplomasisi Koordinatörlüğü, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ekonomi Bakanlığı, TİKA, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Enstitüsü, DEİK, Yurtdışında temsilcilikleri bulunan Millî Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Millî Savunma Bakanlığı gibi kuruluşlar…
Bunların insan, para ve zaman kaynakları aynı strateji altında birleştirildiğinde ortaya çıkacak sinerji ile bugün kadar elde edilemeyen ciddi bir algı değişikliği sağlanabilir…
Cumhurbaşkanı’nın yeni yönetimle ilgili ortaya koyduğu gelecek vizyonu, “16 yıldır iktidardınız da neden yapmadınız?” sorusuna da mükemmel bir yanıt oluşturuyor…
Keşke bunu AK Parti kurmayları erken seçim kararı alındığı ilk günden itibaren bu netlik ve açıklıkta ortaya koyabilselerdi…
Yaygınlaştırılmak istenen “Hile yapılacak” türünden kara propaganda ataklarına, provokasyonlarına rağmen son derece şeffaf ve demokratik bir ortamda geçeceğine inandığımız seçimler ülkemize yepyeni Ufuk’lar açsın inşallah…