‘Sözlü yönlendirme’ olmazsa olmaz…
06 Temmuz 2023 yeni şafak
Enflasyon rakamları açıklandı. TÜİK’e göre yüzde 38,21’e gerileyen yıllık enflasyon, bazı özel şirketlerin dikkate almaya başladığı ENAG’a göre ise yüzde 108,58… Yani arada 2,84 kat fark var… Bu da gösteriyor ki; yine bir ‘algılama kamaşası’ ile karşı karşıyayız…
Dün sabah, bizim TVNET’e konuk olan iki hocamız; Doç. Dr. Levent Yılmaz ve Prof. Dr. Murat Ferman durumu değerlendirdiler. Her ikisinin de mutabık olduğu tespit, biraz da bizim uzmanlık alanımıza girdiğinden, ilgiyle izledik.
Levent Yılmaz Hoca şu önemli görüşleri dile getirdi:
“Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda yeni bir yönetim var. Hem Hafize Gaye Erkan hem de Mehmet Şimşek büyük beklentilerle görev başı yaptılar. Ama bir süredir bizim ‘sözlü yönlendirme’ dediğimiz enstrümanı kullanmaktan imtina ediyorlar. Yani, piyasaları yönlendirecek şekilde uzun uzadıya bir açıklama yapmadılar.
O açıklamalar gelmeyince; piyasa kendi kendine bir yön arıyor. Beklenti oluşturuyor; o beklenti gerçekleşecek mi, gerçekleyecek mi diye bakıyor… Özellikle döviz kuru tarafındaki yukarı yöndeki hareketin belirli bir plan dâhilinde olduğunun izah edildiği tablo başka sonuçlar doğururdu…
Dolayısıyla bu sözlü yönlendirme meselesi son derece önemlidir... Merkez Bankası, mikro-makro ihtiyati tedbirleri zaman içerisinde kaldıracağını söyledi ama bunun algoritması nedir; bunu bilmiyoruz…
…Benim anladığım kadarıyla hem Sayın Şimşek hem de Sayın Erkan bugüne kadar konuşmamayı tercih ettiler ama 27 Temmuz’da yılın 2. enflasyon raporu toplantısı var. Orada Sayın Erkan’ın kameralar karşısına çıkıp, önce enflasyon raporunu açıklayıp, arından da sorulara cevap vermesini bekliyoruz. Biz 27 Temmuz’a kadar sorularımıza cevap alamayacaksak, bu beklentilerdeki bozulmayı da doğal karşılamamız lazım.
…Bir taraftan bunu istismar edenler var, doğru. Diğer taraftan bütçe yapabilmek için önünü görmeye çalışanlar da var.
…Fakat, bekliyoruz, bekliyoruz; hiçbir yönlendirme, sinyal yok. Gece Resmî Gazete’de gördüğümüzde ertesi gün hesaplarımız şaşıyor. O yüzden bunun sözlü yönlendirmesinin daha önemli olduğunu, bu konudaki iletişimin daha güçlü olması gerektiğini ifade etmeye çalışıyorum…”
Murat ve Levent hocaların birlikte altını çizdikleri tespit ise sözlü yönlendirmenin pek çok finansal, kurumsal, yasal uygulamadan daha güçlü, etkili ve önemli olduğuydu…
Yani işin özü; iletişim ile algılama ve gelecek beklentisi yönetimi ile ilgidir… Hakikat, bir kez daha karşımıza çıkıyor: İletişim sürekli doyurulması gereken bir kanaldır. Eğer o kanalı siz doldurmazsanız başkaları ‘illaki’ doldurur; o zaman da iletişim kanalizasyona döner…
Günün sözü
“Hiçbir şey kesin olmadığında, her şey mümkündür.”
Margaret Drabble,
İngiliz yazar
Gözümüze takılanlar…
Dün sabah, bizim TVNET’e konuk olan iki hocamız; Doç. Dr. Levent Yılmaz ve Prof. Dr. Murat Ferman durumu değerlendirdiler. Her ikisinin de mutabık olduğu tespit, biraz da bizim uzmanlık alanımıza girdiğinden, ilgiyle izledik.
Levent Yılmaz Hoca şu önemli görüşleri dile getirdi:
“Merkez Bankası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nda yeni bir yönetim var. Hem Hafize Gaye Erkan hem de Mehmet Şimşek büyük beklentilerle görev başı yaptılar. Ama bir süredir bizim ‘sözlü yönlendirme’ dediğimiz enstrümanı kullanmaktan imtina ediyorlar. Yani, piyasaları yönlendirecek şekilde uzun uzadıya bir açıklama yapmadılar.
O açıklamalar gelmeyince; piyasa kendi kendine bir yön arıyor. Beklenti oluşturuyor; o beklenti gerçekleşecek mi, gerçekleyecek mi diye bakıyor… Özellikle döviz kuru tarafındaki yukarı yöndeki hareketin belirli bir plan dâhilinde olduğunun izah edildiği tablo başka sonuçlar doğururdu…
Dolayısıyla bu sözlü yönlendirme meselesi son derece önemlidir... Merkez Bankası, mikro-makro ihtiyati tedbirleri zaman içerisinde kaldıracağını söyledi ama bunun algoritması nedir; bunu bilmiyoruz…
…Benim anladığım kadarıyla hem Sayın Şimşek hem de Sayın Erkan bugüne kadar konuşmamayı tercih ettiler ama 27 Temmuz’da yılın 2. enflasyon raporu toplantısı var. Orada Sayın Erkan’ın kameralar karşısına çıkıp, önce enflasyon raporunu açıklayıp, arından da sorulara cevap vermesini bekliyoruz. Biz 27 Temmuz’a kadar sorularımıza cevap alamayacaksak, bu beklentilerdeki bozulmayı da doğal karşılamamız lazım.
…Bir taraftan bunu istismar edenler var, doğru. Diğer taraftan bütçe yapabilmek için önünü görmeye çalışanlar da var.
…Fakat, bekliyoruz, bekliyoruz; hiçbir yönlendirme, sinyal yok. Gece Resmî Gazete’de gördüğümüzde ertesi gün hesaplarımız şaşıyor. O yüzden bunun sözlü yönlendirmesinin daha önemli olduğunu, bu konudaki iletişimin daha güçlü olması gerektiğini ifade etmeye çalışıyorum…”
Murat ve Levent hocaların birlikte altını çizdikleri tespit ise sözlü yönlendirmenin pek çok finansal, kurumsal, yasal uygulamadan daha güçlü, etkili ve önemli olduğuydu…
Yani işin özü; iletişim ile algılama ve gelecek beklentisi yönetimi ile ilgidir… Hakikat, bir kez daha karşımıza çıkıyor: İletişim sürekli doyurulması gereken bir kanaldır. Eğer o kanalı siz doldurmazsanız başkaları ‘illaki’ doldurur; o zaman da iletişim kanalizasyona döner…
Günün sözü
“Hiçbir şey kesin olmadığında, her şey mümkündür.”
Margaret Drabble,
İngiliz yazar
Gözümüze takılanlar…
- Tasarist Yaratıcı Direktörü Musa Çelik, ambalaj tasarımının ‘duygulara hitap etmesinin’ öneminden bahsetmiş. Markalara dair karşılaşılan ilk unsurlardan biri olan ambalajlarda, çocukluk dönemi, masumiyet gibi duyguları çağrıştıran nostaljik tasarımlar, tüketicinin kendini özel hissetmesini ve ürünün uzun süre akılda kalmasını sağlıyormuş. Çelik, “Müşterinin duygularına dokunmanın en etkili yollarından biri de ambalaj tasarımı. Doğru duygulara değinen ambalaj tasarımıyla ürün hakkında hiçbir fikre sahip olmayan tüketiciyi bile satın alma konusunda harekete geçirebiliriz” demiş (Yaren Suluoğlu, omg!). Rahmetli hocam Halit Refiğ, filmin açılış ve final sahnelerinin, açılan ve kapanan iki parantez işaretine tekabül ettiğini söylerdi. Yani, parantezin içini anlayabilmek için açılış ve finaldeki sahneleri doğru ‘okumak’ gerekirdi. “Algılama Yönetimi”nde Algılamanın 11 Temel Kuralı’ndan söz ederiz… İşte bu 11 Kural için parantez, “Hedef kitlenin değerlerine uyum” ile açılır ve “Düşüncelerden çok duygulara hitap etmelisin” ile kapanır. Elbette tüm kurallar önemlidir; ancak bu ikisi, başarıya giden ya da başarısızlığı engelleyen yolda en büyük paya sahiptirler.
- Yataş Bedding’in uykunun önemi konusunda toplumda farkındalık oluşturmak amacıyla hayata geçirdiği Yataş Uyku Kurulu, “İyi Uyu Sağlıklı Yaşa” isimli bir podcast serisi hazırlıyormuş. Nörolog & Uyku Bozuklukları Uzmanı, Uzman Klinik Psikolog & Psikoterapist, Kulak Burun Boğaz Uzmanı, Diyetisyen, Ortopedi & Travmatoloji Uzmanı ve Uzman Pediatrik Fizyoterapistten oluşan Kurul’un üyeleri, uyku ve uyku sağlığı konusunda merak edilenleri, faydalı bilgileri ve önerileri dinleyicilere aktarıyorlarmış (Elif Elmas, Excel). Bu türden uygulama temelli aksiyonlar, firmaların ‘varoluş nedenlerine’ uygun iletişim hedeflerine ulaşmak için attıkları adımlardır. Yataş’ın bu aksiyonuyla uyku ve sağlığa etkileri konusunu sahiplendiği anlaşılıyor. Peki, bu adımın başarısı nasıl ölçülür derseniz; dinleyici sayısının ulaştığı rakamlardan ziyade, bir ‘algı araştırması’na yönelmek en doğrusudur. Mesela, firmanın aynı tema üzerine kurguladığı diğer aksiyonların da desteği sonucunda “Uyku sağlığı” denilince ilk akla gelen marka olması önemli bir başarıdır. Bu da ancak algıyı ve itibarı ölçümleyerek anlaşılabilir. “İyi Uyu Sağlıklı Yaşa” podcastlerine, firmanın web sitesinin en altındaki Kurumsal sekmesinin altındaki Uyku Kurulu başlığı tıklanarak ya da Spotify gibi platformlar vasıtasıyla ulaşılabiliyor.