Susmayın, hesap sorun!
01 Ağustos 2007 - Marketing Türkiye
Araştırma şirketleri de uyuyor, Derneği de... Bu saatten sonra reaksiyon vermeye kalksalar da boşuna... İlk gün konuşacaklardı... CHP Başkan Yardımcısı Mustafa Özyürek, kendilerini sonuçları ‘maniple’ etmekle, yani sahtekârlık yapmakla suçladığında seslerini çıkaracaklardı... Devlet Bahçeli, ayırım gözetmeden tüm araştırma şirketlerini aşağıladığı zaman ağızlarını açacaklardı...
Oysa en azından benim bildiğim altı araştırma şirketi sonuçları son derece düşük bir yanılma payı ile bilmişlerdi...
Niye araştırma şirketlerinin yaptıkları çalışmaları görmezden geldiler ve onları suçladılar? Böyle yapmasalardı, kendilerini eleştirmeleri gerekecekti. Stratejilerini değiştirmeleri gerekecekti. Kadrolarını değiştirmeleri gerekecekti.
Bunu hangi biri yapacaktı ki?..
Bu arada bana sorarsanız araştırma şirketleri ve onların dernekleri de susarak ‘müphemiyet’ duygusuna katma değer getirdiler. Hâlâ konuşmuyorlar. Hâlâ üzerlerindeki şaibeyi giderip, kendilerine hakaret edenlerden hesap sormuyorlar. Bunun sonucunda da altı araştırma şirketi aslanlar gibi gerçeğe çok yakın bir tahminde bulunmalarına rağmen; işin kaymağını, başından beri dimdik ayakta durmayı başaran Tarhan Erdem Bey yiyor... Hiç itirazım yok. İtirazım diğer araştırmacıların susup, suçlamaları kabullenmesine...
Diyebilirsiniz ki, sana ne!
Bana şu: Siyasetçiler bir yana, araştırma işine ‘tukaka’ diyen bir ton reklamcı, ‘yaratıcı’ var ya, derdimiz onlarla... Araştırmayı reddedeceksin ki, keçinin olmadığı yerde sana ‘Abdurrahman Çelebi’ desinler... Kimse hesap soramasın... İşte araştırmacıların bu nedenle kendilerini savunmaları gerekiyor ki, ‘kör tuttuğunu öpmesin’!...
Araştırma Şirketi Sonar Genar A&G Konda Anar
AK Parti 40.00 39.40 48.00 44.60 42.50
CHP 18.73 23.60 18.50 21.60 22.30
MHP 15.03 9.80 13.00 12.70 12.50
Seçimlerde reklam ajansları mı kaybetti?
Seçimlerin ardından değerlendirilmesi gereken bir alan da seçim kampanyalarını yöneten reklam ajanslarının başarı ya da başarısızlıkları ve bunun nedenleri... İletişim şirketlerinin de mutlaka ‘konuşması’ lazım. CHP kampanyasını yürütmüş olan Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi, DP’nin iletişim işlerini yürütmüş olan Ali Taran ve şirketi, çıkıp konuşmalılar... MHP’nin durumu ise çok komik... Ne olmuş biliyor musunuz? İnanılır gibi değil, ama şöyle olmuş:
MHP, 10 reklam ajansının katıldığı bir konkur düzenlemiş. Lunapark ve 6. Sokak adlı reklam ajansları finale kalmışlar. Sonunda 6. Sokak ile çalışılmaya karar verilmiş… Sözleşme imzalanmış. Ancak 6. Sokak’ın hazırladığı proje ile DP’nin çalışmasının neredeyse birebir aynı olduğu anlaşılınca MHP 6. Sokak’ın sözleşmesini feshetmiş.
MHP’nin reklam kampanyasının metinlerini Başkan Devlet Bahçeli başkanlığındaki bir ekip hazırlamış. Kömen Ajans da sadece medya satın alma işini yürütmüş... Yani bir tür kendin pişir, kendin ye...
İyi mi?.. Sonuca bakarsak bayağı iyi...
Türkiye’nin geleceğini yönetmeye talip olan bir partimizin iletişim konusundaki vizyonu üzücü tabii. MHP’liler hiç üzerlerine alınmasınlar ve üzülmesinler. “Ne var bunda, biz de yaparız!” muhabbeti sadece MHP’ye değil pek çok şirket ve kurum yöneticisine hakim.
Öte yandan MHP yöneticilerinin kendi çaplarında başarılı sonuçlar aldıkları bile söylenebilir. Tabii, ciddi bir profesyonel hizmet alsalar, ne olurdu, sorusunun yanıtı ortada yok. Siyasi partilere hizmet vermiş olan iletişim şirketleri sustukça, iletişimin küçümsenmesini engellemek güçlenecek.
Reklam ajansları konuşmalılar ki, siyasi iletişim adına deneyim ve bilgi birikimi oluşsun...
Adım gibi eminim... Ajans ile çalışma kültürü olmayan partilerimiz reklam ajanslarının çalışma alanlarını sonuna kadar daraltmışlardır. Son derece başarılı işlere imza atmış olan bu ajanslarımızın işlerine bin kişi burnunu sokmuştur. Hepsinde de “Siz ne anlarsınız bu siyaset işinden” tavrı egemen olmuştur. Son anda müdahaleler. Stratejik değil, taktik düşünmeler ve uygulamalar vs...
Ama sonunda kabak yine reklam ajanslarının başına patlayabilir... Aman dikkat...
Mercedes ile web PR serüveni...
Mükemmel bir web PR örneği... Mercedes’ten göndermişler. Mutlaka bağlanın ve bir bakın:
http://www.mercedes-benz.tv/index.html?clipId=77&channelId=3&lang=en
Fernando Alonso, Lewis Hamilton ve Mika Hakkinen gibi dünya çapında F1 pilotlarının rol aldığı reklam filmi, filmin seti, kamera arkası mükemmel bir şekilde veriliyor. Sekmelerden (toplam 13 sekme) Berlin Moda gösterilerine uzanmak, Hamilton’un pistte C Class bir Mercedes’le yaptığı gösteriye tanık olmak mümkün...
Hiç bir işe yaramayan, genellikle doğrudan çöpü boylayan CD gönderme işinden çok daha etkili...
İşin tek kritik yanı, linkin rahat çalışabilmesi için bir miktar hızlıca bir internet bağlantısını gereksinmesi... O da bu iletişimi tasarlayanların suçu değil. Günümüzde evinden ya da iş yerinden en az 64 K’lık bir ADSL bağlantısı ile internete çıkmayanı dövüyorlar. Böyle bir bağlantı da bu muhteşem PR dersini almak için yetiyor da artıyor zaten...
Bu grafiti başka grafiti!..
Uçak korkusu yüzünden sık sık otomobille seyahat ederim. Hem geçtiğimiz yerleri tanımak ve görmek hem de Nazım misali ‘memleketimden insan manzaraları’na tanıklık etmek iyi gelir. En ilginç ve eğlenceli olanlar, köprülere, evlerin duvarlarına, otobüs duraklarına yazılan maniler ve kamyonların arkasındaki ‘ruh hali’ yansımalarıdır.
Ama, kırk yıl düşünsem bundan bir proje çıkacağı aklıma gelmezdi.
Bizim derginin geçen sayısında Horoz Lojistik’in ilanı vardı. “Yollarda kamyonlar, dillerde sizin sözünüz dolaşsın!” mesajıyla bir yarışma düzenlemişler. Daha önce duyulmamış kamyon arkası yazılarını gönderiyorsunuz ve birinci olursanız 4 bin YTL kazanıyorsunuz. İkinci 2 bin YTL, üçüncü ise 1000 YTL alıyor.
Jüri seçimi de çok başarılı. Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Horoz, karikatürist Metin Üstündağ, radyo programcısı (Alem FM) Nihat Sırdar, oyuncu Şafak Sezer, Lojistik Derneği başkanı Halefşan Sümen, Gazeteci Rahşan Gülşan, Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Tamer Dinçşahin, Gümrük ve Sigorta Broker’ı Dilşah Horoz, Köseköy Kamyoncular Kooperatifi Başkanı İbrahim Küçük ve tabii ki bir kamyon şoförü Nazmi Tunalı.
Son katılım tarihi 15 Ağustos.
Her hafta onlarca “şahane bir reklam fikrim var, ne yapmam lazım?” diye soran e-posta gelir. Buradan onlara çağrı: Hiç durmayın! Bu kadar inovatif bir projede kendinizi sınayın.
Horoz Lojistik’in bunu gelecek senelerde de devam ettireceğini varsayarak son bir ukalalık etmezsem içimde kalacak: Bu kadar iyi bir fikir bulmuş, son derece iyi bir jüri oluşturmuş, üstelik ilanlar verip, iletişimini de yapıyorsunuz. Ne olurdu ödül miktarları biraz daha çekici (tahrik edici) olsaydı?
Oysa en azından benim bildiğim altı araştırma şirketi sonuçları son derece düşük bir yanılma payı ile bilmişlerdi...
Niye araştırma şirketlerinin yaptıkları çalışmaları görmezden geldiler ve onları suçladılar? Böyle yapmasalardı, kendilerini eleştirmeleri gerekecekti. Stratejilerini değiştirmeleri gerekecekti. Kadrolarını değiştirmeleri gerekecekti.
Bunu hangi biri yapacaktı ki?..
Bu arada bana sorarsanız araştırma şirketleri ve onların dernekleri de susarak ‘müphemiyet’ duygusuna katma değer getirdiler. Hâlâ konuşmuyorlar. Hâlâ üzerlerindeki şaibeyi giderip, kendilerine hakaret edenlerden hesap sormuyorlar. Bunun sonucunda da altı araştırma şirketi aslanlar gibi gerçeğe çok yakın bir tahminde bulunmalarına rağmen; işin kaymağını, başından beri dimdik ayakta durmayı başaran Tarhan Erdem Bey yiyor... Hiç itirazım yok. İtirazım diğer araştırmacıların susup, suçlamaları kabullenmesine...
Diyebilirsiniz ki, sana ne!
Bana şu: Siyasetçiler bir yana, araştırma işine ‘tukaka’ diyen bir ton reklamcı, ‘yaratıcı’ var ya, derdimiz onlarla... Araştırmayı reddedeceksin ki, keçinin olmadığı yerde sana ‘Abdurrahman Çelebi’ desinler... Kimse hesap soramasın... İşte araştırmacıların bu nedenle kendilerini savunmaları gerekiyor ki, ‘kör tuttuğunu öpmesin’!...
Araştırma Şirketi Sonar Genar A&G Konda Anar
AK Parti 40.00 39.40 48.00 44.60 42.50
CHP 18.73 23.60 18.50 21.60 22.30
MHP 15.03 9.80 13.00 12.70 12.50
Seçimlerde reklam ajansları mı kaybetti?
Seçimlerin ardından değerlendirilmesi gereken bir alan da seçim kampanyalarını yöneten reklam ajanslarının başarı ya da başarısızlıkları ve bunun nedenleri... İletişim şirketlerinin de mutlaka ‘konuşması’ lazım. CHP kampanyasını yürütmüş olan Güzel Sanatlar Saatchi & Saatchi, DP’nin iletişim işlerini yürütmüş olan Ali Taran ve şirketi, çıkıp konuşmalılar... MHP’nin durumu ise çok komik... Ne olmuş biliyor musunuz? İnanılır gibi değil, ama şöyle olmuş:
MHP, 10 reklam ajansının katıldığı bir konkur düzenlemiş. Lunapark ve 6. Sokak adlı reklam ajansları finale kalmışlar. Sonunda 6. Sokak ile çalışılmaya karar verilmiş… Sözleşme imzalanmış. Ancak 6. Sokak’ın hazırladığı proje ile DP’nin çalışmasının neredeyse birebir aynı olduğu anlaşılınca MHP 6. Sokak’ın sözleşmesini feshetmiş.
MHP’nin reklam kampanyasının metinlerini Başkan Devlet Bahçeli başkanlığındaki bir ekip hazırlamış. Kömen Ajans da sadece medya satın alma işini yürütmüş... Yani bir tür kendin pişir, kendin ye...
İyi mi?.. Sonuca bakarsak bayağı iyi...
Türkiye’nin geleceğini yönetmeye talip olan bir partimizin iletişim konusundaki vizyonu üzücü tabii. MHP’liler hiç üzerlerine alınmasınlar ve üzülmesinler. “Ne var bunda, biz de yaparız!” muhabbeti sadece MHP’ye değil pek çok şirket ve kurum yöneticisine hakim.
Öte yandan MHP yöneticilerinin kendi çaplarında başarılı sonuçlar aldıkları bile söylenebilir. Tabii, ciddi bir profesyonel hizmet alsalar, ne olurdu, sorusunun yanıtı ortada yok. Siyasi partilere hizmet vermiş olan iletişim şirketleri sustukça, iletişimin küçümsenmesini engellemek güçlenecek.
Reklam ajansları konuşmalılar ki, siyasi iletişim adına deneyim ve bilgi birikimi oluşsun...
Adım gibi eminim... Ajans ile çalışma kültürü olmayan partilerimiz reklam ajanslarının çalışma alanlarını sonuna kadar daraltmışlardır. Son derece başarılı işlere imza atmış olan bu ajanslarımızın işlerine bin kişi burnunu sokmuştur. Hepsinde de “Siz ne anlarsınız bu siyaset işinden” tavrı egemen olmuştur. Son anda müdahaleler. Stratejik değil, taktik düşünmeler ve uygulamalar vs...
Ama sonunda kabak yine reklam ajanslarının başına patlayabilir... Aman dikkat...
Mercedes ile web PR serüveni...
Mükemmel bir web PR örneği... Mercedes’ten göndermişler. Mutlaka bağlanın ve bir bakın:
http://www.mercedes-benz.tv/index.html?clipId=77&channelId=3&lang=en
Fernando Alonso, Lewis Hamilton ve Mika Hakkinen gibi dünya çapında F1 pilotlarının rol aldığı reklam filmi, filmin seti, kamera arkası mükemmel bir şekilde veriliyor. Sekmelerden (toplam 13 sekme) Berlin Moda gösterilerine uzanmak, Hamilton’un pistte C Class bir Mercedes’le yaptığı gösteriye tanık olmak mümkün...
Hiç bir işe yaramayan, genellikle doğrudan çöpü boylayan CD gönderme işinden çok daha etkili...
İşin tek kritik yanı, linkin rahat çalışabilmesi için bir miktar hızlıca bir internet bağlantısını gereksinmesi... O da bu iletişimi tasarlayanların suçu değil. Günümüzde evinden ya da iş yerinden en az 64 K’lık bir ADSL bağlantısı ile internete çıkmayanı dövüyorlar. Böyle bir bağlantı da bu muhteşem PR dersini almak için yetiyor da artıyor zaten...
Bu grafiti başka grafiti!..
Uçak korkusu yüzünden sık sık otomobille seyahat ederim. Hem geçtiğimiz yerleri tanımak ve görmek hem de Nazım misali ‘memleketimden insan manzaraları’na tanıklık etmek iyi gelir. En ilginç ve eğlenceli olanlar, köprülere, evlerin duvarlarına, otobüs duraklarına yazılan maniler ve kamyonların arkasındaki ‘ruh hali’ yansımalarıdır.
Ama, kırk yıl düşünsem bundan bir proje çıkacağı aklıma gelmezdi.
Bizim derginin geçen sayısında Horoz Lojistik’in ilanı vardı. “Yollarda kamyonlar, dillerde sizin sözünüz dolaşsın!” mesajıyla bir yarışma düzenlemişler. Daha önce duyulmamış kamyon arkası yazılarını gönderiyorsunuz ve birinci olursanız 4 bin YTL kazanıyorsunuz. İkinci 2 bin YTL, üçüncü ise 1000 YTL alıyor.
Jüri seçimi de çok başarılı. Horoz Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Horoz, karikatürist Metin Üstündağ, radyo programcısı (Alem FM) Nihat Sırdar, oyuncu Şafak Sezer, Lojistik Derneği başkanı Halefşan Sümen, Gazeteci Rahşan Gülşan, Uluslararası Nakliyeciler Derneği Başkanı Tamer Dinçşahin, Gümrük ve Sigorta Broker’ı Dilşah Horoz, Köseköy Kamyoncular Kooperatifi Başkanı İbrahim Küçük ve tabii ki bir kamyon şoförü Nazmi Tunalı.
Son katılım tarihi 15 Ağustos.
Her hafta onlarca “şahane bir reklam fikrim var, ne yapmam lazım?” diye soran e-posta gelir. Buradan onlara çağrı: Hiç durmayın! Bu kadar inovatif bir projede kendinizi sınayın.
Horoz Lojistik’in bunu gelecek senelerde de devam ettireceğini varsayarak son bir ukalalık etmezsem içimde kalacak: Bu kadar iyi bir fikir bulmuş, son derece iyi bir jüri oluşturmuş, üstelik ilanlar verip, iletişimini de yapıyorsunuz. Ne olurdu ödül miktarları biraz daha çekici (tahrik edici) olsaydı?