Taksiciler marka yüzlüdür
05 Ekim Cumartesi 2019 - Yeni Şafak
Yeri geldikçe yazmaya, dile getirmeye özen gösteriyoruz. Ülkemizin marka değeri, ‘yumuşak güç’ (soft power) alanlarında gösterdiği başarıyla doğru orantılı…
Yumuşak güç, bir anlamda, ‘kas gücü’ göstermek yerine ‘beyin gücü’ göstermektir.
Cazibenizi ortaya koyarak şekillendirme yeteneğine sahip olma anlamına gelir. Kültür, dış politika ve politik değerler, bu işte geçerli akçelerdir…
Bu alanlarda başarılı, yani etkili olmak da ülkemizin etrafını bir ‘ısı kalkanı’ gibi sarar. O da dışarıdan gelecek saldırıların hasarlarını minimumda tutmaya yarar… Ortada bir saldırı durumu yokken de ülkemizden çıkacak ürünlerin ve hizmetlerin değerine değer katar.
Mesela ekonomi… ‘Sert güç’ (hard power) alanına dâhil olsa da ülkenizin ihraç ettiği malların etiket fiyatları üzerinde de yumuşak gücün etkisi büyüktür.
Malezya’daki bir üreticiden tişört alan iki yabancı firma düşünün… Biri İtalyan olsun, diğeri Ukraynalı… Aynı tişörtü satan bu iki firmadan hangisinin etiket fiyatı daha yüksek olacaktır? İtalyan firmanınkinin daha pahalıya satılacağından kimsenin şüphesi yoktur herhâlde…
Çünkü bir ülkeden çıkan markaların itibarına, o ülkenin marka değeri ya çarpan etkisi yapar ya da bölen etkisi...
Dolayısıyla itibarınızla sıkı sıkıya ilişkili olan marka değeriniz yüksekse sırtınız yere gelmez. Hatta yükseldikçe yükselirsiniz…
Bu hafta başında, ülkemizin marka değerine katkı sağlayacak bir organizasyona hasbelkader katılma fırsatı buldum.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın İstanbul’daki taksi şoförlerinin eğitimi projesi kapsamındaki etkinliklerinden biri olan “İstanbul Havalimanı Taksi Şoförlerinin Turizm Eğitim Programı”…
Bakanlığa bağlı İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün yürüttüğü projede, taksi şoförlerine yönelik olarak, davranış ve empatiden, güzergâh bilgisine, tarihi ve ekonomik yönleriyle İstanbul’dan ilk yardım ve etiğe kadar pek çok konuda ders verilmiş…
İstanbul’un ve ülkemizin marka değerine katkı sağlayacak bu denli önemli bir işin Bakanlıkça hayata geçirilmesinin değeri büyük. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Dr. Coşkun Yılmaz ve ekibinin İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatifi’ni de seferber ederek nasıl canla başla ve emekle çalıştıklarına şahit olduk. Eğitime katılan 1700 taksici arkadaşlarımızın da desteğiyle bu emeklerin karşılığını bulması ve ülkemize değer katması en büyük temennimiz…
Eğitimde yaptığımız konuşmada, taksicilere, toplumdaki itibarlarından bahsettik. Tablo biraz karanlık…
TÜBİTAK’ın desteğiyle İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın yürüttüğü araştırmanın sonucunda 126 mesleği içeren Mesleki İtibar Skalası ortaya konmuş. Buna göre, taksi şoförleri 97. sırada…
İlk sıralarda ise şu meslekler yer almış: 1. Tıp doktoru, 2. Profesör, 3. Hâkim, 4. Öğretmen, 5. Diş Hekimi…
Halkla ilişkiler uzmanları 36., gazeteciler 45. sıradaymış; neyse ki yazarlık 25’te de ben oradan -tabiri amiyaneyle- yırtıyorum…
Taksicilerin itibarıyla ilgili durum üzerine yaptığımız araştırma, bizi İstanbul Taksiciler Esnaf Odası eski Başkanı Yahya Uğur’un 2017 yılındaki bir açıklamasına götürdü. “İstanbul’da çalışan on binlerce taksicinin itibarını 300 kişi bozuyor” demiş eski Başkan… Özellikle de turistlerin yoğun olarak bulunduğu Havalimanları, AVM önleri, tarihi semtlerden şikâyet alıyorlarmış…
Bakanlık oralara da el atmış, eğitimler Sabiha Gökçen Havalimanı ve Tarihi Yarımada bölgesinde çalışan taksicilerle sürecekmiş…
Bugüne kadar 1700 kişiye verilen bu eğitim belli ki daha da büyüyecek… Açıkçası öyle de olmalı. Yoksa bu, Marmara Denizi’nden bir kepçe su almaya benzer… İstanbul’daki tüm taksicilerin bu eğitimleri alması çok büyük katma değer sağlar ve önemli bir dönüşüme vesile olur.
Hatta bu eğitimler, taksi şoförü olmak isteyenlere daha en başta zorunlu tutulsa ve buradan sertifika almaya hak kazanamayan taksicilik yapamasa işin ciddiyeti taksici arkadaşlar açısından biraz daha artar. O da taksicileri itibar skalasında hak ettikleri yere taşır…
Yumuşak güç, bir anlamda, ‘kas gücü’ göstermek yerine ‘beyin gücü’ göstermektir.
Cazibenizi ortaya koyarak şekillendirme yeteneğine sahip olma anlamına gelir. Kültür, dış politika ve politik değerler, bu işte geçerli akçelerdir…
Bu alanlarda başarılı, yani etkili olmak da ülkemizin etrafını bir ‘ısı kalkanı’ gibi sarar. O da dışarıdan gelecek saldırıların hasarlarını minimumda tutmaya yarar… Ortada bir saldırı durumu yokken de ülkemizden çıkacak ürünlerin ve hizmetlerin değerine değer katar.
Mesela ekonomi… ‘Sert güç’ (hard power) alanına dâhil olsa da ülkenizin ihraç ettiği malların etiket fiyatları üzerinde de yumuşak gücün etkisi büyüktür.
Malezya’daki bir üreticiden tişört alan iki yabancı firma düşünün… Biri İtalyan olsun, diğeri Ukraynalı… Aynı tişörtü satan bu iki firmadan hangisinin etiket fiyatı daha yüksek olacaktır? İtalyan firmanınkinin daha pahalıya satılacağından kimsenin şüphesi yoktur herhâlde…
Çünkü bir ülkeden çıkan markaların itibarına, o ülkenin marka değeri ya çarpan etkisi yapar ya da bölen etkisi...
Dolayısıyla itibarınızla sıkı sıkıya ilişkili olan marka değeriniz yüksekse sırtınız yere gelmez. Hatta yükseldikçe yükselirsiniz…
Bu hafta başında, ülkemizin marka değerine katkı sağlayacak bir organizasyona hasbelkader katılma fırsatı buldum.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın İstanbul’daki taksi şoförlerinin eğitimi projesi kapsamındaki etkinliklerinden biri olan “İstanbul Havalimanı Taksi Şoförlerinin Turizm Eğitim Programı”…
Bakanlığa bağlı İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün yürüttüğü projede, taksi şoförlerine yönelik olarak, davranış ve empatiden, güzergâh bilgisine, tarihi ve ekonomik yönleriyle İstanbul’dan ilk yardım ve etiğe kadar pek çok konuda ders verilmiş…
İstanbul’un ve ülkemizin marka değerine katkı sağlayacak bu denli önemli bir işin Bakanlıkça hayata geçirilmesinin değeri büyük. İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Sayın Dr. Coşkun Yılmaz ve ekibinin İstanbul Havalimanı Taksiciler Kooperatifi’ni de seferber ederek nasıl canla başla ve emekle çalıştıklarına şahit olduk. Eğitime katılan 1700 taksici arkadaşlarımızın da desteğiyle bu emeklerin karşılığını bulması ve ülkemize değer katması en büyük temennimiz…
Eğitimde yaptığımız konuşmada, taksicilere, toplumdaki itibarlarından bahsettik. Tablo biraz karanlık…
TÜBİTAK’ın desteğiyle İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Lütfi Sunar’ın yürüttüğü araştırmanın sonucunda 126 mesleği içeren Mesleki İtibar Skalası ortaya konmuş. Buna göre, taksi şoförleri 97. sırada…
İlk sıralarda ise şu meslekler yer almış: 1. Tıp doktoru, 2. Profesör, 3. Hâkim, 4. Öğretmen, 5. Diş Hekimi…
Halkla ilişkiler uzmanları 36., gazeteciler 45. sıradaymış; neyse ki yazarlık 25’te de ben oradan -tabiri amiyaneyle- yırtıyorum…
Taksicilerin itibarıyla ilgili durum üzerine yaptığımız araştırma, bizi İstanbul Taksiciler Esnaf Odası eski Başkanı Yahya Uğur’un 2017 yılındaki bir açıklamasına götürdü. “İstanbul’da çalışan on binlerce taksicinin itibarını 300 kişi bozuyor” demiş eski Başkan… Özellikle de turistlerin yoğun olarak bulunduğu Havalimanları, AVM önleri, tarihi semtlerden şikâyet alıyorlarmış…
Bakanlık oralara da el atmış, eğitimler Sabiha Gökçen Havalimanı ve Tarihi Yarımada bölgesinde çalışan taksicilerle sürecekmiş…
Bugüne kadar 1700 kişiye verilen bu eğitim belli ki daha da büyüyecek… Açıkçası öyle de olmalı. Yoksa bu, Marmara Denizi’nden bir kepçe su almaya benzer… İstanbul’daki tüm taksicilerin bu eğitimleri alması çok büyük katma değer sağlar ve önemli bir dönüşüme vesile olur.
Hatta bu eğitimler, taksi şoförü olmak isteyenlere daha en başta zorunlu tutulsa ve buradan sertifika almaya hak kazanamayan taksicilik yapamasa işin ciddiyeti taksici arkadaşlar açısından biraz daha artar. O da taksicileri itibar skalasında hak ettikleri yere taşır…