Ali Saydam
  • TV Programları
  • Basından
  • Hayatımı Zenginleştirenler
  • Yazılarım
    • Yeni Şafak Gazetesi
    • Marketing Türkiye
    • Z Raporu / Derin Ekonomi
    • TIMREPORT
    • Sabah Gazetesi
    • Akşam Gazetesi
    • Akşam Kitap Eki
    • Diğer
  • Kitaplarım
    • Algılama Yönetimi
    • Eş ve Müşteri Nasıl Kaybedilir?
    • İktidar Yalnızlıktır
    • Vazgeçmek Özgürlüktür
    • Perception Management
    • How to Lose Wives and Clients
    • Wahrnehmungs Management
  • Biyografi
  • Galeri
    • Video Galeri
  • İletişim

Tam Zamanı!

25 Ocak 2020 - Yeni Şafak 
​

​Yakınımdaki insanlardan ve tabii ki kendimden de hep dört beklentim oldu: Merak, Derinlik, Ciddiyet ve Sürdürülebilirlik… Bunların sonucunda varılmak istenen şu tabii ki:
Değer katmak…
Değer katmak, iki kelime ile ifade edilse de pek çok kavramı içerir… Karmaşıktır… Emek ister… Özveri ister… Kendinin ve etrafının farkında olmayı gerektirir… Hep üstüne koymayı, bildiğinle yetinmemeyi, risk almayı gerektirir… Belki de en çok da sorumluk üstlenmeyi, cesareti…
Aslında bildiğiniz gibi, toplumu da yalnızca hayatın her alanına değer katacağına inanılan insanlar heyecanlandırır…
Böyle standart üstü özellikleri olan çalışma arkadaşlarına, eşe-dosta çok sık rastlanmaması, olayın tabiatı gereğidir… Çokluk sıradanlığı, o da değer kaybını beraberinde getirebilir…
Aclan Acar bey ‘değer katan’ insanlardan biridir…
Kendisini uzun yıllar önce tanıma fırsatı buldum. 1974 yılında Halk Bankası ile başlayıp Merkez Bankası ile devam eden kamu hizmeti sonrasında 1990 yılından 2019’a kadar Doğuş Holding bünyesindeki Garanti Bankası, Bank Ekspres, Osmanlı Bankası, Tansaş, Garanti Sigorta, Garanti Emeklilik, Doğuş Otomotiv ve Doğuş Medya Grubu’nda süren Genel Müdürlük, Yönetim Kurulu Üyelikleri ve Başkanlıkları kariyerinin Tansaş’tan sonraki bölümüne tanıklık ettim.
Tansaş, Garanti Emeklilik, Garanti Sigorta (şimdiki Eureko Sigorta), Volkswagen Doğuş Finans sürecinde, yönetimi altındaki kadrolara iletişim danışmanlığı hizmeti verdik. İş ilişkimiz bittikten sonra da dostluğumuz pek çok alanda sınanarak sürdü gitti. Bilindiği üzere sınanmamış dostluklar kırılgandır…
Yani, Aclan beyi hem iş hayatında hem de arkadaşlık boyutunda ailece tanıma fırsatı bulduk… İlk tanıştığımız günden bu yana merak ve ibretle dinlediğim mesleki deneyimlerini, ileride yayınlamak üzere kayda geçmesi konusunda ısrarcı olmuştum.
Meğer yıllar içinde son derece ayrıntılı bir doküman arşivi oluşturmuş; deneyimlerinin notlarını biriktirmiş… Sonunda bu tür çalışmalarıyla yakından takdirle izlediğimiz İzzeddin Çalışlar ile nehir söyleşilerini de içine alan derinlikli bir çalışmaya girişmişler. 45 yılda biriktirilen deneyim süzülüp Tam Zamanı: Deneyimlerim Işığında Dönüşüm Yönetimi adlı kitap çıkmış ortaya…
 “Bu bir anı kitabı değil. Örnek ve deneyimlerle iş hayatına yönelik bir kitap” diyor Acar… İş hayatı zaten teorik olarak öğrenilen bir bilim alanı değildir. Bu nedenle deneyimlerin süzülmesiyle oluşan birikimlerin önemi büyüktür.
Bir şirket nasıl okunur? Kurumsal diagnostik nasıl yapılır? Şirket vizyonu ve strateji nasıl kurgulanır? İnsan kaynakları ve yetenek yönetimi nasıl doğru değerlendirilir? Finansal operasyonlarla kârlılık ve verimlilik nasıl sağlanır? Marka algısı ve müşteri ilişkileri nasıl yönetilir?... Bu sorulara bir ustanın deneyimiyle yanıt arayanlar için Tam Zamanı, ilaç gibi gelebilir…
Aclan bey Doğuş grubunda ayrıldıktan sonra da aktif iş hayatını sürdürüyor. Türk Telekom Yönetim Kurulu Üyeliği’nin yanı sıra dönüşüm ihtiyacı olan şirketlere danışmanlık, TED Üniversitesi ve TED İstanbul Koleji Yönetim Kurulu Üyeliği onun deneyimini hayata geçirdiği bazı alanlar…
Kitap D&R’ın dağıtım şirketi Prifix tarafından satışa sunulmuş. Masrafları çıktıktan sonra da geliri TED’in Bin Meşale Kampanyası’na bırakılacakmış. Son sözü Aclan beye bırakalım:
“Sanayi çağında krizler daha uzun aralıklarla olurdu. Çünkü gelişim süreci yavaştı. Bilişim çağında ise bu süreler çok kısaldı, daha da kısalacak. Şu anda dünya çok ciddi bir dönüşüm yaşıyor. Bizim de bu dönüşümün dışında kalmamız mümkün olmayacak. Dolayısıyla hazırlıklı olmamız gerekir. Değişim yönetiminin, ortada kriz yokken, olasılığı görüp yapılması gerekir. Kriz ortamında dönüşüm hem daha acı verici ve zorlayıcı hem de daha yüksek maliyetli olur. Yeni dünya düzeninde değişimi ve dönüşümü yönetmek durumunda kalan genç meslektaşlarıma geçmiş deneyimlerim ışığında bir ufuk açmak istedim.”
Yolunuz açık olsun Aclan bey…
www.alisaydam.com - 2014