Tanzim
12 Şubat 2019 - Yeni Şafak
Çok değil, on gün önce bu köşede “Bu hükûmeti biraz tanıyorsam, başı bozukluğa ve spekülatif fiyat artışlarına boyun eğmez. Halkın demokratik haklarına, sağlıklı beslenme hakkına manî olmaya çalışanların önünü kesmek için hemen bir çözüm üretir” diye yazmıştık.
Sonunda oldu! Sebze ve meyve fiyatlarındaki artış karşısında, Hazine ve Maliye Bakanlığının Enflasyonla Topyekûn Mücadele kampanyası kapsamında tanzim satış araçları Ankara ve İstanbul’da satış yapmaya başladı. Tarım ve Orman Bakanlığının da desteğiyle hayata geçen “üreticiden tüketiciye doğrudan sebze” satışı müjdesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi: “Fiyatlar neredeyse yarı yarıya inmiş vaziyette.”
Ankara’da kurulan tanzim satış yerlerin domates 3 liradan, patlıcan 4.5 liradan, biber 6 liradan, soğan ve patates 2 liradan, ıspanaksa 4 liradan satılıyormuş… Şimdiye kadar Ankara’da hedeflenen 30 satış yerinden 15’i kurulmuş… İstanbul’da da 34 ilçede toplamda 50 noktada tanzim satış yeri kurulması planlanmış… İlk açılan Bayrampaşa’daki tanzim satış noktası olmuş… Talep olursa bu sayının artması planlanmış…
Tanzim satışların süresi için bir kısıtlama konulmamış… Vatandaş istediği sürece devam edecekmiş… Daha doğrusu herhalde hortumu doları bahane edip fahiş fiyatlarla avanta sağlamaya çalışan aracılar pes edene kadar… Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden toplanan yedi çeşit ürünle bu hizmete başlanmış… Fakat talep olursa ürün çeşitliliğiyle ilgili düzenleme de yapılacakmış…
Henüz gidemeyenler için televizyonlar tanzim noktalarından haber yayınlamaya başladı… Halkın ilgisi büyük… Uzmanlar, talep arttıkça piyasa fiyatlarında da düşüş yaşanması kaçınılmaz olacak diyorlar…
Hükümeti ‘yıkmak’ (!) için PBS’ye (patlıcan, biber, soğan) güvenenler için kötü haber… Tanzim satış noktaları vatandaşa rahat bir nefes aldırmaya başlamış... Bu fiyatlarla rekabet etmek zorunda kalan diğer satıcılar da kendilerine çeki düzen vereceklerdir… Yani siz PBS’ye çok da güvenmeyin…
Güvenmeyin, çünkü bir de üretim için strateji geliştirmiş Hazine ve Maliye… Tek ayak üzerinde durmuyorlar yani… Seracılığı destekliyorlar bu kez. Anamur’da muz üretimi yapan arkadaşımız Adem Uysal tam olarak inanamıyor. “Hele birileri alsın şu krediyi bir göreyim, sonra ben de başvururum”… Nedenini de şöyle açıklıyor:
“Geçen sefer de benzer bir kredi verdiler. Yüzde 33 finansman desteği verdiler. Kredi faizi de çok uygundu. Şimdi Yüzde 75 vereceklermiş. Faiz de yine çok düşükmüş. Pek inandırıcı değil… Bir bakalım!”
Bu tutum sadece Adem kardeşimize ait değil de daha da yaygın bir inançtan temelleniyorsa ortada bir iletişim sorunu var demektir. Mesaj özellikle Ziraat Bankası’nın adresine gitmektedir. Olayı daha net herkesin anlayacağı bir üslup ve etkililikle anlatılması gerekiyor demektir.
Çünkü Bakanlık işin sadece devlet müdahalesi ve Tanzim ile çözülmeyeceğini, bunun gerekçesini her ne kadar Anayasa’daki ‘Sosyal Devlet’ ilkesinden alsa da sürdürülebilir olmadığını, işin üretimde ve alt süreçlerin yönetiminde olduğunu bilmektedir…
İçinde bulunduğumuz durum tipik bir âcil eylem planı uygulamasından başka bir şey değildir. Yoksa, devletin zerzevatçılık yapmak gibi bir niyeti olduğunu sanmıyoruz…
Sonunda oldu! Sebze ve meyve fiyatlarındaki artış karşısında, Hazine ve Maliye Bakanlığının Enflasyonla Topyekûn Mücadele kampanyası kapsamında tanzim satış araçları Ankara ve İstanbul’da satış yapmaya başladı. Tarım ve Orman Bakanlığının da desteğiyle hayata geçen “üreticiden tüketiciye doğrudan sebze” satışı müjdesini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan verdi: “Fiyatlar neredeyse yarı yarıya inmiş vaziyette.”
Ankara’da kurulan tanzim satış yerlerin domates 3 liradan, patlıcan 4.5 liradan, biber 6 liradan, soğan ve patates 2 liradan, ıspanaksa 4 liradan satılıyormuş… Şimdiye kadar Ankara’da hedeflenen 30 satış yerinden 15’i kurulmuş… İstanbul’da da 34 ilçede toplamda 50 noktada tanzim satış yeri kurulması planlanmış… İlk açılan Bayrampaşa’daki tanzim satış noktası olmuş… Talep olursa bu sayının artması planlanmış…
Tanzim satışların süresi için bir kısıtlama konulmamış… Vatandaş istediği sürece devam edecekmiş… Daha doğrusu herhalde hortumu doları bahane edip fahiş fiyatlarla avanta sağlamaya çalışan aracılar pes edene kadar… Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden toplanan yedi çeşit ürünle bu hizmete başlanmış… Fakat talep olursa ürün çeşitliliğiyle ilgili düzenleme de yapılacakmış…
Henüz gidemeyenler için televizyonlar tanzim noktalarından haber yayınlamaya başladı… Halkın ilgisi büyük… Uzmanlar, talep arttıkça piyasa fiyatlarında da düşüş yaşanması kaçınılmaz olacak diyorlar…
Hükümeti ‘yıkmak’ (!) için PBS’ye (patlıcan, biber, soğan) güvenenler için kötü haber… Tanzim satış noktaları vatandaşa rahat bir nefes aldırmaya başlamış... Bu fiyatlarla rekabet etmek zorunda kalan diğer satıcılar da kendilerine çeki düzen vereceklerdir… Yani siz PBS’ye çok da güvenmeyin…
Güvenmeyin, çünkü bir de üretim için strateji geliştirmiş Hazine ve Maliye… Tek ayak üzerinde durmuyorlar yani… Seracılığı destekliyorlar bu kez. Anamur’da muz üretimi yapan arkadaşımız Adem Uysal tam olarak inanamıyor. “Hele birileri alsın şu krediyi bir göreyim, sonra ben de başvururum”… Nedenini de şöyle açıklıyor:
“Geçen sefer de benzer bir kredi verdiler. Yüzde 33 finansman desteği verdiler. Kredi faizi de çok uygundu. Şimdi Yüzde 75 vereceklermiş. Faiz de yine çok düşükmüş. Pek inandırıcı değil… Bir bakalım!”
Bu tutum sadece Adem kardeşimize ait değil de daha da yaygın bir inançtan temelleniyorsa ortada bir iletişim sorunu var demektir. Mesaj özellikle Ziraat Bankası’nın adresine gitmektedir. Olayı daha net herkesin anlayacağı bir üslup ve etkililikle anlatılması gerekiyor demektir.
Çünkü Bakanlık işin sadece devlet müdahalesi ve Tanzim ile çözülmeyeceğini, bunun gerekçesini her ne kadar Anayasa’daki ‘Sosyal Devlet’ ilkesinden alsa da sürdürülebilir olmadığını, işin üretimde ve alt süreçlerin yönetiminde olduğunu bilmektedir…
İçinde bulunduğumuz durum tipik bir âcil eylem planı uygulamasından başka bir şey değildir. Yoksa, devletin zerzevatçılık yapmak gibi bir niyeti olduğunu sanmıyoruz…