Teşekkürler Amerika…
25 Ağustos 2022 - Yeni Şafak
ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo haddini aşan iki hareketiyle kendini tüm Türkiye’ye tanıttı…
Birincisi, Wall Street Journal’ın konu ettiği ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) doğruladığı mektubu…
22 Ağustos’ta Türkiye’de faaliyet gösteren Amerikan şirketlerinden oluşan bir ticaret birliği ve sivil toplum kuruluşu olan Amerikan Şirketler Derneği’ne (AmCham Türkiye) ve TÜSİAD’a gönderilmiş… Şöyle deniliyormuş: “ABD tarafından yaptırım uygulanan kişilere maddi destek sağlayan her kişi veya kuruluş, ABD yaptırımları riski altındadır."
İkincisi de Reuters’ın haberine göre, T.C. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Yunus Elitaş ile yaptıkları telefon konuşmasının içeriği… Haberde, Adeyemo’nun “Rus kurum ve kişilerin, Ukrayna işgali nedeniyle getirilen Batı yaptırımlarını aşmak için Türkiye’yi kullanmaya çalıştıklarını” söylediği iddiası var…
Rakamlardan hareket etmekte her zaman fayda görürüz… Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Barlas dün sabah yayınında ifade etti:
Rusya ile ticaretimizin toplam ithalatımız içindeki payı %17 imiş… İhracatımızın da %7-8’ini Rusya’ya yapıyormuşuz. Oradaki toplam yatırımlarımız da 2 milyar doların biraz üstündeymiş.
Peki ya Avrupa ülkeleri?.. Barlas onların rakamlarını da açıkladı. İngiltere’nin, Rusya’daki yatırımlarının toplam büyüklüğü 41 milyar dolar… Hollanda’nın 47 milyar, İrlanda’nın 29 milyar, Lüksemburg’un 32 milyar, Almanya’nın 18 milyar, Fransa’nınki ise 19 milyar dolar imiş…
Ortada en az 18 milyar dolarlık yatırım yapan Avrupa ülkeleri varken, Amerika’nın sopayı, toplam yatırımı 2 milyar dolar civarı olan Türkiye’ye göstermesi hiç de mantıklı görünmüyor…
Bu ‘ayar verme’ çabasının gerçek nedenini başka yerde aramak lazım…
Üstelik Yunanistan’a asker ve mühimmat yığdıkları, Suriye’nin kuzeyinde PKK ve türevlerini destekledikleri bir dönemde bu küstahlığa girişmelerinin üzerinde de ayrıca olunmalı…
Gelelim yaptırım tehditlerine…
Daha önce de konu etmiştik (Bkz. “Yaptırım yapınca yapılmış oluyor mu?”, 2 Nisan 2022, https://www.yenisafak.com/yazarlar/ali-saydam/yaptirim-yapinca-yapilmis-oluyor-mu-2062457)... Drextel Üniversitesi farklı ülkelere uygulanan küresel yaptırımlarla ilgili bir araştırma yapmış… Buna göre; 1950-2019 arasında, ekonomik, politik, diplomatik vb. pek çok alanda toplam 1101 yaptırım gündeme gelmiş… Çin, Kuzey Kore, Suriye, Küba, Rusya, Irak, İran bu ülkelerde başı çekiyormuş… Yaptırımlar çoğunlukla şu gerekçelerle gündeme gelmiş: Demokrasi, özgürlük, insan hakları, basın hürriyeti... En çok yaptırımı ABD (yüzde 42) uygulamış… Onu, Avrupa Birliği (yüzde 12) ve Birleşmiş Milletler (yüzde 7) izlemiş…
Peki sonuç?
Hiç de arzu ettikleri gibi değil… Görülmüş ki yaptırımlarla hedeflediklerinin ancak yarısına kısmen, yaklaşık yüzde 35’ine de arzuladıkları ölçüde ulaşabilmişler…
Biz ise bu konuda tecrübeliyiz… Bizzat yaşadık ki ABD ne zaman yaptırım uygulasa, o ülke abat oluyor… Bu durum bizim için de geçerli… Mesela 1974 tarihli Johnson mektubu… Bugünkü millî savunma sanayimizi biraz da o mektuba borçluyuz…
O nedenle, Teşekkürler Amerika!
Yap bunları ki hem millî bağımsızlık konusunda toplum konsolide olsun hem de senin gerçek yüzün iyice anlaşılsın…
Bu arada Kılıçdaroğlu’ndan da “Seçilirsek bu firmalara biz de yaptırım uygulayacağız” açıklaması gelirse şaşırmayız doğrusu…
Gözümüze takılanlar…
Birincisi, Wall Street Journal’ın konu ettiği ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’nin (TÜSİAD) doğruladığı mektubu…
22 Ağustos’ta Türkiye’de faaliyet gösteren Amerikan şirketlerinden oluşan bir ticaret birliği ve sivil toplum kuruluşu olan Amerikan Şirketler Derneği’ne (AmCham Türkiye) ve TÜSİAD’a gönderilmiş… Şöyle deniliyormuş: “ABD tarafından yaptırım uygulanan kişilere maddi destek sağlayan her kişi veya kuruluş, ABD yaptırımları riski altındadır."
İkincisi de Reuters’ın haberine göre, T.C. Hazine ve Maliye Bakan Yardımcısı Yunus Elitaş ile yaptıkları telefon konuşmasının içeriği… Haberde, Adeyemo’nun “Rus kurum ve kişilerin, Ukrayna işgali nedeniyle getirilen Batı yaptırımlarını aşmak için Türkiye’yi kullanmaya çalıştıklarını” söylediği iddiası var…
Rakamlardan hareket etmekte her zaman fayda görürüz… Haberturk.com Genel Yayın Yönetmeni Yavuz Barlas dün sabah yayınında ifade etti:
Rusya ile ticaretimizin toplam ithalatımız içindeki payı %17 imiş… İhracatımızın da %7-8’ini Rusya’ya yapıyormuşuz. Oradaki toplam yatırımlarımız da 2 milyar doların biraz üstündeymiş.
Peki ya Avrupa ülkeleri?.. Barlas onların rakamlarını da açıkladı. İngiltere’nin, Rusya’daki yatırımlarının toplam büyüklüğü 41 milyar dolar… Hollanda’nın 47 milyar, İrlanda’nın 29 milyar, Lüksemburg’un 32 milyar, Almanya’nın 18 milyar, Fransa’nınki ise 19 milyar dolar imiş…
Ortada en az 18 milyar dolarlık yatırım yapan Avrupa ülkeleri varken, Amerika’nın sopayı, toplam yatırımı 2 milyar dolar civarı olan Türkiye’ye göstermesi hiç de mantıklı görünmüyor…
Bu ‘ayar verme’ çabasının gerçek nedenini başka yerde aramak lazım…
Üstelik Yunanistan’a asker ve mühimmat yığdıkları, Suriye’nin kuzeyinde PKK ve türevlerini destekledikleri bir dönemde bu küstahlığa girişmelerinin üzerinde de ayrıca olunmalı…
Gelelim yaptırım tehditlerine…
Daha önce de konu etmiştik (Bkz. “Yaptırım yapınca yapılmış oluyor mu?”, 2 Nisan 2022, https://www.yenisafak.com/yazarlar/ali-saydam/yaptirim-yapinca-yapilmis-oluyor-mu-2062457)... Drextel Üniversitesi farklı ülkelere uygulanan küresel yaptırımlarla ilgili bir araştırma yapmış… Buna göre; 1950-2019 arasında, ekonomik, politik, diplomatik vb. pek çok alanda toplam 1101 yaptırım gündeme gelmiş… Çin, Kuzey Kore, Suriye, Küba, Rusya, Irak, İran bu ülkelerde başı çekiyormuş… Yaptırımlar çoğunlukla şu gerekçelerle gündeme gelmiş: Demokrasi, özgürlük, insan hakları, basın hürriyeti... En çok yaptırımı ABD (yüzde 42) uygulamış… Onu, Avrupa Birliği (yüzde 12) ve Birleşmiş Milletler (yüzde 7) izlemiş…
Peki sonuç?
Hiç de arzu ettikleri gibi değil… Görülmüş ki yaptırımlarla hedeflediklerinin ancak yarısına kısmen, yaklaşık yüzde 35’ine de arzuladıkları ölçüde ulaşabilmişler…
Biz ise bu konuda tecrübeliyiz… Bizzat yaşadık ki ABD ne zaman yaptırım uygulasa, o ülke abat oluyor… Bu durum bizim için de geçerli… Mesela 1974 tarihli Johnson mektubu… Bugünkü millî savunma sanayimizi biraz da o mektuba borçluyuz…
O nedenle, Teşekkürler Amerika!
Yap bunları ki hem millî bağımsızlık konusunda toplum konsolide olsun hem de senin gerçek yüzün iyice anlaşılsın…
Bu arada Kılıçdaroğlu’ndan da “Seçilirsek bu firmalara biz de yaptırım uygulayacağız” açıklaması gelirse şaşırmayız doğrusu…
Gözümüze takılanlar…
- Önceki yazımızda bahsi geçmişti: “İçerik kraldır”… İletişim çalışmalarında biçimin hakkını hiç yememek lazım ama asıl meselenin sağlam bir içerik olduğunu da hep hatırda tutmalı. Mesela iklim krizi ve küresel ısınma nedeniyle ‘orman yangınları’nın gündemde olduğu şu dönemde, Enerjisa Enerji’nin desteklediği girişimlerden KOZALAK’ın ‘yangın erken tespit sistemi’… İlk kez Muğla’da denenen sistemle, erken tespit ve uyarı, havadaki zehirli, yanıcı ve patlayıcı gaz ölçülebilecekmiş. (Fatma Selvi, Effect BCW)
- “Bende ve benim gibi insanlarda hikâye bitmez. Ama hikâyenin sonu da olmaz.” Netflix, 15 Eylül’de gösterime girecek futbol dünyamızın efsanevi isimlerinden Fatih Terim’in belgeselini kendisinin bu sözleriyle tanıtıyor… Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne başvurarak adını “Fatih Terim” olarak değiştirmek isteyenlerin sayısının 20 bini bulması, “İmparator”un ülkemizde ne denli sevildiğini anlamaya yetecektir herhâlde… Dolayısıyla Netflix, bu çalışmayla izleyicinin ilgisini mutlaka yakalayacaktır. Ancak bu kadar popüler bir ismi, hem de o kişi hayattayken anlatmanın bir o kadar da riski vardır… (Sıla Şahinöz, Golin İstanbul)
- Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’nin (IATA) verilerine göre; sektörün Mayıs 2022’deki toplam trafiği, bir önceki yılın aynı dönemine göre %83,1 artmış. 2023 yılında da pandemi öncesi rakamlara ulaşılması bekleniyormuş. Ülkeler bazında ‘müşteriyle temas sıklığı’ incelediğinde de Türkiye yıllık 2,7 ortalama ile ‘müşterilerin markayla en çok iletişim kurduğu ülke’ olmuş. Onu, 2,5 ile Meksika, 2,4 ile Brezilya ve Çin takip etmiş. (Berker Ayvacı, PIAR İletişim)