Tehlike çanları
21 aralık 2023 yeni şafak
Önceki gün gazetemizde de geniş bir yer aldı. Araştırma şirketi Areda, 31 Mart 2024 yerel seçimleriyle ilgili Türkiye çapında bir çalışma yapmış. Buna göre; AK Parti hem İstanbul’da hem de ülke genelinde açık ara önde…
Bize göreyse ‘tehlike çanları’ çalıyor… Anladığımız kadarıyla AK Parti cephesinde seçimlerdeki başarıyı “çantada keklik” gibi görenlerin sayısı çok ciddi boyutta… Rehavet tavan yapmış durumda…
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapıda büyük başarılara imza atmış iktidarın aynı başarıyı üstyapıda gösteremediğine dikkat çekip duruyor… Ne hikmetse, sanki kahir çoğunluk onun olumlu tespitlerini algılayıp, uyarılarını zihinlerinden silmek için aşırı çaba harcıyorlar…Cumhurbaşkanı’nın üç konuşmasından üç alıntıyı peş peşe okuyalım… Sonra da karar verelim; seçimler gerçekten çantada keklik mi!?
“Türkiye, geçtiğimiz 17 yılda her alanda tarihinin en büyük dönüşümlerine, en büyük reformlarına, en büyük yatırımlarına, en büyük eserlerine, en büyük hizmetlerine kavuşmuştur. Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insanı zenginleştirme olan kültür ve sanattır.” 7 Eylül 2019, Odunpazarı Modern Müzesi Açılış Töreni
“…İlim adamı telif eser vermekten ve kendisini takip edecek öğrenciler yetiştirmekten asla geri duramaz. Ülkemiz bu bakımdan maalesef epeyce kurak bir süreçten geçmektedir. Binlerce, on binlerce hocamız olmasına rağmen kendi alanında yeni çığırlar açma potansiyeline sahip telif eser sayımız bir hayli düşüktür. Tercüme eserler dünyanın birikimini ülkemize taşımak bakımından elbette önemlidir, ama bunlar telif eserlerle taçlandırılmadıkça hedeflerimize varmamız mümkün değildir.” 16 Aralık 2023, İlim Yayma Ödülleri Töreni
“İtalya›da 15. yüzyıldan kalma bir duvar yazısında şöyle diyor: Yapabilen istemiyor, isteyen yapamıyor, bilen yapmıyor, yapan bilmiyor ve dünya böylece kötüye gidiyor. Ülkemizdeki meselenin kökeninde tam da burada ifade edilen kısır döngü var. Siyasetten edebiyata, sanattan zanaata her alanda yapabilenin istemediği, bilenin yapmadığı, yapanın bilmediği garip bir tabloyla karşı karşıyayız. Gençlerimizin bu gidişatı değiştirmek için niyet sahibi olduğuna ancak yeteri kadar gayret göstermediğine, yeteri kadar cesaret sergilemediğine üzülerek şahitlik ediyoruz. Önümüzdeki dönemde gençlerimizi bu doğrultuda harekete geçirmek için daha çok mekanizmayı çevreye alacak, kendileriyle daha yakın mesai içinde olacağız. Dar kadrocu ve hizipçi anlayışın yerini daha çoğulcu, daha kuşatıcı, daha özgürlükçü, daha liyakatli bir yaklaşım almadan hedeflerimize varamayız.” 20 Aralık 2022, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreniİnsiyak, içgüdü (instinct), sezgi (intuition) gibi duyarlılıklar, özellikle bizim kültürümüzde, öngörü ve karar süreçlerinde belirleyici rol oynarlar ve bu duyarlılıklar, Sayın Cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği üstyapı hasletlerinin gelişmesi ve bir araya gelmesiyle şekillenirler. Seçimler konusunda fikir beyan etmeden, tahlile girişmeden önce yukardaki kavramlar konusunda ne kadar zenginleştiğimizi anlamakta yarar var…
Günün sözü
“Bilim ve sanat, itibar görmediği toplumları terk eder.”
İbn Sînâ
Gözümüze takılanlar…* Kahve mağazası zinciri Espressolab’in mobil uygulamasındaki 300 bininci üyesine hediyesi “Ömür Boyu Bedava Kahve” olmuş. Firmanın mağazalarında 100 binden fazla işlem, mobil uygulamadan yapılıyormuş, Espressolab Wallet adını verdikleri mobil ödeme sistemine her ay 10 milyon TL’den fazla TL yükleniyormuş. Markanın Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli, 2024’teki en önemli pazarlama stratejilerinin bu mobil uygulama olduğunu, ayrıca sadakat çalışmaları sayesinde müşterilerle önemli bir etkileşim yakalama fırsatı bulduklarını söylemiş (Miraç Özercan, Aristo).
* Science dergisindeki makaleye göre, göllerdeki su miktarları 28 yılda %53 oranında azalmış. Türkiye de önemli derecede su kaybı yaşayan 12 havzadan biriymiş. Çalışma, dünya çapındaki kuruma eğilimlerinin düşünülenden çok daha fazla olduğunu gösteriyormuş. Doğal göllerdeki önemli su kayıplarının yaklaşık dörtte biri insan faaliyetleri ile çoğunlukla iklim değişikliğinin neden olduğu artan sıcaklık ve buharlaşmadan kaynaklanıyormuş. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin (~2 milyar) kuruyan bir göl havzasında yaşadığı tahmin ediliyormuş. (Burçin Yaraşlı, Doğa Derneği Sulak Alanlar Koordinatörü)
* Bilgi teknolojileri şirketi İvanti’nin yayınladığı rapora göre; üst düzey yöneticilerin söyledikleri ile yaptıkları arasında önemli bir siber güvenlik ‘davranış boşluğu’ varmış. Rapor, Avrupa, ABD, Çin, Japonya ve Avustralya’dan 6.500’den fazla üst düzey yönetici, siber güvenlik uzmanı ve ofis çalışanıyla yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanmış. Buna göre; yöneticilerin neredeyse tamamı (%96) kurumlarının siber güvenlik görevini en azından orta düzeyde desteklediklerini veya bu konuya yatırım yaptıklarını söylemiş. Yüzde 78’i zorunlu güvenlik eğitimi verdiklerini, yüzde 88’i “Kötü amaçlı yazılım ve kimlik avı gibi tehditleri tanımaya ve bildirmeye hazır olduklarını” belirtmiş. Buna karşın hatırlaması kolay parolalar kullanan yöneticilerin oranı yüzde 77, kimlik avı bağlantılarına tıklayanların oranı yüzde 35 ve iş uygulamaları için varsayılan parolaları kullanma oranı ise yöneticilerde yüzde 24 imiş (Serhat Özkütükçü, Denove).
Bize göreyse ‘tehlike çanları’ çalıyor… Anladığımız kadarıyla AK Parti cephesinde seçimlerdeki başarıyı “çantada keklik” gibi görenlerin sayısı çok ciddi boyutta… Rehavet tavan yapmış durumda…
Oysa Cumhurbaşkanı Erdoğan, altyapıda büyük başarılara imza atmış iktidarın aynı başarıyı üstyapıda gösteremediğine dikkat çekip duruyor… Ne hikmetse, sanki kahir çoğunluk onun olumlu tespitlerini algılayıp, uyarılarını zihinlerinden silmek için aşırı çaba harcıyorlar…Cumhurbaşkanı’nın üç konuşmasından üç alıntıyı peş peşe okuyalım… Sonra da karar verelim; seçimler gerçekten çantada keklik mi!?
“Türkiye, geçtiğimiz 17 yılda her alanda tarihinin en büyük dönüşümlerine, en büyük reformlarına, en büyük yatırımlarına, en büyük eserlerine, en büyük hizmetlerine kavuşmuştur. Bununla birlikte iki konuda nispeten hedeflerimizin gerisinde kaldık. Biri insan yetiştirme olan eğitim, diğeri ise insanı zenginleştirme olan kültür ve sanattır.” 7 Eylül 2019, Odunpazarı Modern Müzesi Açılış Töreni
“…İlim adamı telif eser vermekten ve kendisini takip edecek öğrenciler yetiştirmekten asla geri duramaz. Ülkemiz bu bakımdan maalesef epeyce kurak bir süreçten geçmektedir. Binlerce, on binlerce hocamız olmasına rağmen kendi alanında yeni çığırlar açma potansiyeline sahip telif eser sayımız bir hayli düşüktür. Tercüme eserler dünyanın birikimini ülkemize taşımak bakımından elbette önemlidir, ama bunlar telif eserlerle taçlandırılmadıkça hedeflerimize varmamız mümkün değildir.” 16 Aralık 2023, İlim Yayma Ödülleri Töreni
“İtalya›da 15. yüzyıldan kalma bir duvar yazısında şöyle diyor: Yapabilen istemiyor, isteyen yapamıyor, bilen yapmıyor, yapan bilmiyor ve dünya böylece kötüye gidiyor. Ülkemizdeki meselenin kökeninde tam da burada ifade edilen kısır döngü var. Siyasetten edebiyata, sanattan zanaata her alanda yapabilenin istemediği, bilenin yapmadığı, yapanın bilmediği garip bir tabloyla karşı karşıyayız. Gençlerimizin bu gidişatı değiştirmek için niyet sahibi olduğuna ancak yeteri kadar gayret göstermediğine, yeteri kadar cesaret sergilemediğine üzülerek şahitlik ediyoruz. Önümüzdeki dönemde gençlerimizi bu doğrultuda harekete geçirmek için daha çok mekanizmayı çevreye alacak, kendileriyle daha yakın mesai içinde olacağız. Dar kadrocu ve hizipçi anlayışın yerini daha çoğulcu, daha kuşatıcı, daha özgürlükçü, daha liyakatli bir yaklaşım almadan hedeflerimize varamayız.” 20 Aralık 2022, Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreniİnsiyak, içgüdü (instinct), sezgi (intuition) gibi duyarlılıklar, özellikle bizim kültürümüzde, öngörü ve karar süreçlerinde belirleyici rol oynarlar ve bu duyarlılıklar, Sayın Cumhurbaşkanı’nın işaret ettiği üstyapı hasletlerinin gelişmesi ve bir araya gelmesiyle şekillenirler. Seçimler konusunda fikir beyan etmeden, tahlile girişmeden önce yukardaki kavramlar konusunda ne kadar zenginleştiğimizi anlamakta yarar var…
Günün sözü
“Bilim ve sanat, itibar görmediği toplumları terk eder.”
İbn Sînâ
Gözümüze takılanlar…* Kahve mağazası zinciri Espressolab’in mobil uygulamasındaki 300 bininci üyesine hediyesi “Ömür Boyu Bedava Kahve” olmuş. Firmanın mağazalarında 100 binden fazla işlem, mobil uygulamadan yapılıyormuş, Espressolab Wallet adını verdikleri mobil ödeme sistemine her ay 10 milyon TL’den fazla TL yükleniyormuş. Markanın Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Ersin Kefeli, 2024’teki en önemli pazarlama stratejilerinin bu mobil uygulama olduğunu, ayrıca sadakat çalışmaları sayesinde müşterilerle önemli bir etkileşim yakalama fırsatı bulduklarını söylemiş (Miraç Özercan, Aristo).
* Science dergisindeki makaleye göre, göllerdeki su miktarları 28 yılda %53 oranında azalmış. Türkiye de önemli derecede su kaybı yaşayan 12 havzadan biriymiş. Çalışma, dünya çapındaki kuruma eğilimlerinin düşünülenden çok daha fazla olduğunu gösteriyormuş. Doğal göllerdeki önemli su kayıplarının yaklaşık dörtte biri insan faaliyetleri ile çoğunlukla iklim değişikliğinin neden olduğu artan sıcaklık ve buharlaşmadan kaynaklanıyormuş. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin (~2 milyar) kuruyan bir göl havzasında yaşadığı tahmin ediliyormuş. (Burçin Yaraşlı, Doğa Derneği Sulak Alanlar Koordinatörü)
* Bilgi teknolojileri şirketi İvanti’nin yayınladığı rapora göre; üst düzey yöneticilerin söyledikleri ile yaptıkları arasında önemli bir siber güvenlik ‘davranış boşluğu’ varmış. Rapor, Avrupa, ABD, Çin, Japonya ve Avustralya’dan 6.500’den fazla üst düzey yönetici, siber güvenlik uzmanı ve ofis çalışanıyla yapılan görüşmeler sonucunda hazırlanmış. Buna göre; yöneticilerin neredeyse tamamı (%96) kurumlarının siber güvenlik görevini en azından orta düzeyde desteklediklerini veya bu konuya yatırım yaptıklarını söylemiş. Yüzde 78’i zorunlu güvenlik eğitimi verdiklerini, yüzde 88’i “Kötü amaçlı yazılım ve kimlik avı gibi tehditleri tanımaya ve bildirmeye hazır olduklarını” belirtmiş. Buna karşın hatırlaması kolay parolalar kullanan yöneticilerin oranı yüzde 77, kimlik avı bağlantılarına tıklayanların oranı yüzde 35 ve iş uygulamaları için varsayılan parolaları kullanma oranı ise yöneticilerde yüzde 24 imiş (Serhat Özkütükçü, Denove).