Teknosa'dan medya ilişkileri dersi
11 Mayıs 2009 Akşam Gazetesi
Belki dikkatinizden kaçmıştır. Hafızanızı tazeleyelim...
Cumartesi günü gazetelerde Teknosa ile ilgili bir haber vardı. Geniş geniş yer aldı... Medya ölçümlemelerinde yüksek puan almayı sağlayacak temel öğelerin tamamı vardı. Bu ölçüm parametrelerinin toplamı 24 tanedir. Medyadaki haberler uzun zamandır 'Kaç haberim çıktı; kaç sütun/cm -hangi büyüklükte- çıktı' gibi ilkel - arkaik yöntemlerle ölçümlenmiyor.
1. Kilit mesaj (her gazetede yaklaşık aynı olmalı) 2. Kuruluşun logosu 3. CEO'nun fotoğrafı. 4. CEO'dan yapılmış alıntılar. 5. Haberin yeri (hangi sayfada, sayfanın hangi çeyreğinde, hangi mürekkep payı ile) Teknosa'nın Genel Müdürü Mehmet Nane, onun ve Teknosa'nın iletişimini yöneten şirket içindeki yetkililer ve Teknosa'ya dışarıdan hizmet veren PR şirketinin hanelerine kocaman birer artı yazdık.
Neydi olay? Dünya Perakende Kongresi kapsamında Barcelona'da düzenlenmiş olan bir yarışma var. Adı: Dünya Perakende Ödülleri 2009... Bu ödülün pek çok dalının yanı sıra bir kategorisinin adı da, En İyi Mağaza Tasarımı...
Peki bu çarşaf çarşaf haberler ve muhteşem mesajlar hangi nedenle yer almış? Teknosa birkaç birincilik falan mı elde etmiş?
Hayır. Teknosa yukarıda sözünü ettiğimiz kategoride finale kalmış sadece... Önemli midir bu durum? Önemlidir. Neden? Çünkü Teknosa, bir Türk markası olarak bu kategoride Harvey Nichols, Nike gibi uluslararası markalarla kapışmış. Nike'ın birinci gelmesi, Gelişen Pazarlar Ödülü'nü Çin'in perakende zinciri Wumart'ın alması (medya haberi çakma Çin Wallmart'ı olarak vermiş), Teknosa haberlerinin gerisinde kalmış. Teknosa ile birlikte finale kaldığı bildirilen Koton'un ise gazetelerde esamesi okunmuyor. Tek satır haberi yok...
Peki Teknosa'nın sadece finalist olduğuna dair mi haberleri var? Hayır!.. Verilmek istenen bütün mesajlar yer almış haberde. Hem de tüm mecralarda... Teknosa'nın yılsonuna kadar 7 bin 500 m2'lik mağaza açacağı, 10 milyar dolarlık pazarda beyaz eşya hariç pazar paylarının %15 olduğu, bu yıl her ile girmiş olacakları, kapılarına 'Bizi alın' diye geleni boş döndürmeyecekleri, çok para verirse Best Buy'la masaya oturabilecekleri, Romanya başarısızlığının kendilerini yıldırmadığı, çevredeki pek çok ülkeye yatırım için Nane'nin bizzat 'sokak sokak' dolaştığı... Bütün bu mesajlar haberin içinde var. Tabii Mehmet Nane'nin bol bol fotoğraflarıyla... Eğer Teknosa birinci gelseydi, büyük ödülü alsaydı, bu haber bundan daha iyi verilebilir miydi?.. Sanmıyorum...
Onun için Teknosa'nın bu iletişim atağının özellikle iletişim öğrencilerinin bir laboratuvar çalışması olarak ele almalarında yarar var...
Sinan Çetin iyi ki vazgeçmiyor
Kitabı henüz almadım ve okumadım. Ama ilk fırsatta başucuma yerleşecek ve her gece iki sayfa bile olsa okuyup öyle uyuyacağım. Ayn Rand'ın Türkçe'ye yeni çevrilen kitabı 'Yeni Entelektüel için' (For The New Intellectual) kitapçıların vitrinine düşmüş. Ayrıca da [email protected]'danda ısmarlanabiliyormuş.
Aslında Ayn Rand ile çok geç tanıştım. Solculuğu 'musallat' olarak yaşayan her süzme salak gibi burjuva kültürünü külliyen reddetme ahmaklığına düştüğüm için ancak seksenlerden sonra yollarımız kesişti. Bütün kitaplarını aldım. Henüz hepsini okumadım. Ancak içinde yaşadığımız acımasız dünyayı ve onun oyun
kurallarını doğru okumak isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Bu arada en yakın çevresine ve herkese inat Ayn Rand'ı Türkiye'ye adam gibi lanse eden Sinan Çetin'i (Plato Film) yürekten kutluyorum. Bir de keşke Sinan The Passion of Ayn Rand, Ayn Rand: A Sense of Life gibi film ve belgesellerin DVD'lerini yayınlayabilse...
Belki dikkatinizden kaçmıştır. Hafızanızı tazeleyelim...
Cumartesi günü gazetelerde Teknosa ile ilgili bir haber vardı. Geniş geniş yer aldı... Medya ölçümlemelerinde yüksek puan almayı sağlayacak temel öğelerin tamamı vardı. Bu ölçüm parametrelerinin toplamı 24 tanedir. Medyadaki haberler uzun zamandır 'Kaç haberim çıktı; kaç sütun/cm -hangi büyüklükte- çıktı' gibi ilkel - arkaik yöntemlerle ölçümlenmiyor.
1. Kilit mesaj (her gazetede yaklaşık aynı olmalı) 2. Kuruluşun logosu 3. CEO'nun fotoğrafı. 4. CEO'dan yapılmış alıntılar. 5. Haberin yeri (hangi sayfada, sayfanın hangi çeyreğinde, hangi mürekkep payı ile) Teknosa'nın Genel Müdürü Mehmet Nane, onun ve Teknosa'nın iletişimini yöneten şirket içindeki yetkililer ve Teknosa'ya dışarıdan hizmet veren PR şirketinin hanelerine kocaman birer artı yazdık.
Neydi olay? Dünya Perakende Kongresi kapsamında Barcelona'da düzenlenmiş olan bir yarışma var. Adı: Dünya Perakende Ödülleri 2009... Bu ödülün pek çok dalının yanı sıra bir kategorisinin adı da, En İyi Mağaza Tasarımı...
Peki bu çarşaf çarşaf haberler ve muhteşem mesajlar hangi nedenle yer almış? Teknosa birkaç birincilik falan mı elde etmiş?
Hayır. Teknosa yukarıda sözünü ettiğimiz kategoride finale kalmış sadece... Önemli midir bu durum? Önemlidir. Neden? Çünkü Teknosa, bir Türk markası olarak bu kategoride Harvey Nichols, Nike gibi uluslararası markalarla kapışmış. Nike'ın birinci gelmesi, Gelişen Pazarlar Ödülü'nü Çin'in perakende zinciri Wumart'ın alması (medya haberi çakma Çin Wallmart'ı olarak vermiş), Teknosa haberlerinin gerisinde kalmış. Teknosa ile birlikte finale kaldığı bildirilen Koton'un ise gazetelerde esamesi okunmuyor. Tek satır haberi yok...
Peki Teknosa'nın sadece finalist olduğuna dair mi haberleri var? Hayır!.. Verilmek istenen bütün mesajlar yer almış haberde. Hem de tüm mecralarda... Teknosa'nın yılsonuna kadar 7 bin 500 m2'lik mağaza açacağı, 10 milyar dolarlık pazarda beyaz eşya hariç pazar paylarının %15 olduğu, bu yıl her ile girmiş olacakları, kapılarına 'Bizi alın' diye geleni boş döndürmeyecekleri, çok para verirse Best Buy'la masaya oturabilecekleri, Romanya başarısızlığının kendilerini yıldırmadığı, çevredeki pek çok ülkeye yatırım için Nane'nin bizzat 'sokak sokak' dolaştığı... Bütün bu mesajlar haberin içinde var. Tabii Mehmet Nane'nin bol bol fotoğraflarıyla... Eğer Teknosa birinci gelseydi, büyük ödülü alsaydı, bu haber bundan daha iyi verilebilir miydi?.. Sanmıyorum...
Onun için Teknosa'nın bu iletişim atağının özellikle iletişim öğrencilerinin bir laboratuvar çalışması olarak ele almalarında yarar var...
Sinan Çetin iyi ki vazgeçmiyor
Kitabı henüz almadım ve okumadım. Ama ilk fırsatta başucuma yerleşecek ve her gece iki sayfa bile olsa okuyup öyle uyuyacağım. Ayn Rand'ın Türkçe'ye yeni çevrilen kitabı 'Yeni Entelektüel için' (For The New Intellectual) kitapçıların vitrinine düşmüş. Ayrıca da [email protected]'danda ısmarlanabiliyormuş.
Aslında Ayn Rand ile çok geç tanıştım. Solculuğu 'musallat' olarak yaşayan her süzme salak gibi burjuva kültürünü külliyen reddetme ahmaklığına düştüğüm için ancak seksenlerden sonra yollarımız kesişti. Bütün kitaplarını aldım. Henüz hepsini okumadım. Ancak içinde yaşadığımız acımasız dünyayı ve onun oyun
kurallarını doğru okumak isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum.
Bu arada en yakın çevresine ve herkese inat Ayn Rand'ı Türkiye'ye adam gibi lanse eden Sinan Çetin'i (Plato Film) yürekten kutluyorum. Bir de keşke Sinan The Passion of Ayn Rand, Ayn Rand: A Sense of Life gibi film ve belgesellerin DVD'lerini yayınlayabilse...