Tezviratın böylesi
16 Kasım 2019 - Yeni Şafak
Son günlerde bir tevatürdür gidiyor: “Ekonomik durumu eleştireni içeri atacaklar!”
Bu konuda olur olmaz eleştiriler, saçma sapan laf çakmalar ve deli saçması espriler WhatsApp gruplarında, sosyal medya ortamlarında almış başını gidiyor…
O kadar ki televizyonlarda, ‘didişme’ programlarındaki gladyatörler, hükümetin ekonomi alanındaki uygulamalarını eleştirmenin, yargı tarafından hürriyeti kısıtlayıcı tedbirlerle takibata uğrayacağını iddia ediyorlar.
Oysa mevcut durum ne?
Şudur: Ekonomik durumla ilgili en ağır eleştiriler her türlü ortamda yapılabilmekte. Bu nedenle de kimse takibata uğramamaktadır.
Ancak, olayın şüyuu vukuundan beter tabii ki.
Nasıl ki teröre bulamış ve kendisine gazeteci süsü veren insanlar mahkeme kararıyla ceza aldığında bazıları, “Türkiye’de yüzlerce gazeteci hapislerde çürüyor!” diye özellikle yurt dışında name yapmışsa, bu sefer de “Ekonomiyi eleştirenleri içeri atıyorlar!” diye yabancı yayın organlarına beyanat vermek üzereler…
Olayın kaynaklandığı Kanun, bildiğimiz kadarıyla 1982 yılına dayanıyor. 1982 yılında çıktıktan sonra 2012’de ek yapılmış, 2015 yılında da bugünkü hâlini almış…
6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu…
SPK uygulamalarıyla ilgili kabul edilmiş bu Yasa’nın “Piyasa Dolandırıcılığı” başlıklı ilgili 107. maddesi şöyle:
“(1) Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarına, fiyat değişimlerine, arz ve taleplerine ilişkin olarak yanlış veya yanıltıcı izlenim uyandırmak amacıyla alım veya satım yapanlar, emir verenler, emir iptal edenler, emir değiştirenler veya hesap hareketleri gerçekleştirenler iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin günden on bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar. Ancak, bu suçtan dolayı verilecek olan adli para cezasının miktarı, suçun işlenmesi ile elde edilen menfaatten az olamaz.
(2) Sermaye piyasası araçlarının fiyatlarını, değerlerini veya yatırımcıların kararlarını etkilemek amacıyla yalan, yanlış veya yanıltıcı bilgi veren, söylenti çıkaran, haber veren, yorum yapan veya rapor hazırlayan ya da bunları yayan ve bu suretle menfaat sağlayanlar iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılırlar.”
Bu konudaki bulanıklık, en iyi ihtimalle kanunu bilmemekten, bize göre ise yalan yanlış tevatürle insanları manipüle etme amacından kaynaklanıyor.
Madde’nin başlığına bir kez daha bakmanızı tavsiye ederiz. Söz konusu düzenleme bir zamanların ‘kara borsa’ piyasası gibi kendi elindeki ürünü daha çok, daha pahalı fiyata satmaya çalışanların yaptığına benziyor…
Piyasaları speküle edip kendine menfaat sağlayan dolandırıcıları hedef alıyor.
13 Ağustos 2018 ‘finansal darbe girişimi’ yaşandı ülkemizde. Türk Lirasının, Dolar karşısında değer kaybetmesi için ülke ekonomisini hedef alan çok ciddi bir girişimdi bu. Çok şükür atlatıldı.
Benzer amaçlarla başka spekülasyonlar her zaman olabilir. Elinde yüklü miktarda Dolar bulunduran ve bazı söylentileri çıkararak Dolar’ın değerinin artmasına neden olsa biri mesela… Kendine menfaat sağladığı da ‘kesin’ olarak ispatlansa… Başka kişilere ve ülke ekonomisine vereceği zararı anlamamak için kör olmak gerekir herhâlde…
İşte uzun yıllarda yürürlükte olan Yasa’yla engellenmek istenen aslında, manipülasyon üzerinden menfaat sağlayan dolandırıcılık faaliyetleridir.
İddia edildiği gibi hükümetin ekonomi faaliyetlerini eleştirenler değil.
Bugüne kadar Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın hem şahsına hem de Bakanlık uygulamalarına yönelik yapılmadık eleştiri kalmadı. Bu sebeptense bir kişi bile hapse atılmış değil.
Bildiğiniz gibi, hakikate ermek çabayla olur, bazen Kanun’u açıp okumak kadar kolaydır.