TNT’den Porsche’ye çevre golü
16 KASIM 2007
Ne alaka değil mi? Bal gibi alaka... TNT’nin CEO’su Peter Bakker kalkmış beyanat vermiş: “Çevre için Porsche’mi sattım!”
Niçin? Çünkü Porsche, CO2 gazı çıkarıyor. O da gökyüzüne çıkıp sera etkisi yapıyor. Sera etkisi de küresel ısınmaya neden oluyor...
Soru 1: Sadece Porsche mi yapıyor bu işi?
Hayır. Bütün araçlar. Dünyada CO2 emisyonu en yüksek olan ülke hangisi? ABD... TNT nereli? ABD’li... Küresel ısınmaya karşı alınacak önlemlere uymayı reddeden üç ülkeden biri hangisi? ABD... Diğer ikisi hangisi? Türkiye ve Avustralya...
Sıradan her altı ve sekiz silindirli otomobil, Porsche’nin misliyle CO2 salınımında bulunmuyor mu? Hem de nasıl bulunuyor...
O halde durduk yerde Porsche’yi hedef gösterip hırpalamanın ne âlemi var?
İşte bu son soruyu Bakker’e sormak gerek. Peki, kimin sorması lazım? Porsche’nin sorması lazım...
Porsche’den ses var mı şu ana kadar? Yok. Porsche tavır almazsa bir şey olur mu? İletişimden anlamayanlar bu soruya şöyle yanıt verirler: Hayır olmaz...
Turquality’den para yerine bilgi!
‘Pazarlama gurusu’ olarak kabul edilen Philip Kotler, Turquality kapsamındaki firmalara “Kazanan Uluslararası Stratejiler Geliştirme” konulu seminer vermek üzere haftaya İstanbul’a geliyormuş. Pazarlama İletişimi’nin ‘Mekke’si olarak kabul edilen Chicago’daki Northwestern Üniversitesi’nde Kellogg Graduate School of Management’de hocalık yapan Kotler’in Türkçeye de çevrilmiş olan “Principles of Marketing” adlı kitabı, iletişimin iki temel eserinden biri olarak kabul edilir. Bir diğeri de James Grunig’in Halkla İlişkiler ve Pazarlama İletişimi’nde Mükemmellik kitabıdır...
Ne yazık ki, seminer herkese açık değil. Etkinliğin iletişimini başarıyla yürüten Medyaevi İletişim’den Lerna Asurluoğlu - Çiğdem Yılmaz’a (0212) 351 91 81 no’lu telefonlardan ulaşıp ayrıntılı bilgi almak mümkün. Belki seminer sonrası bir kitapçık ya da video ile bu ilginç sohbeti, Kotler memleketine döndükten sonra da olsa, izlemek mümkün olabilir...
Turquality programı çerçevesinde markalarını dünyaya yaymak için devletten sadece maddi destek bekleyen ve oraya takılıp kalmış olan KOBİ’leri biraz zorlayacak olsa da Kotler’i izlemek herkese iyi gelebilir.
Ellerine sağlık Şarık Ağabey
Postadan cildi, baskısı, fotoğrafları, içeriği çok kaliteli bir kitap çıktı. Açıkçası göndermeselerdi, üzülürdüm... Enka’nın 50. Yılı nedeniyle hazırlanan ve ciddi emek harcanmış bu özel kitabı inceledikçe ‘bunun arkası gelecek mi’ diye içim içimi yedi. Daha geçenlerde başka bir şirket için benzer şeyler yazdığımı hatırlayıp, biraz içini karıştırdıktan sonra kütüphaneye kaldırırım diye düşünüyordum. Oysa iletişimde ‘perseverasyon’, (tekrar) karşı tarafta bir davranış değişikliği yaratana, bir algı, farkındalık oluşana kadar sürmeli. Hatta sonrasında da...
Enka’yı ve Şarık Tara Ağabey’i uzun zamandır tanırım. Değerlerini korumak, kültürünü geliştirmek ve şirketlerini hep ileriye taşımak için gösterdiği gayreti bilirim. Her ne kadar şu an aktif olarak yönetimin içerisinde yer almasa da Enka denince akla Şarık Tara gelir. Oğlu Sinan Tara, babasından devraldığı şirketi yönetmekte babasını aratmaz. Kaliteli ve farklı işlerin altında imzası vardır ama pek konuşmaz ve iletişime öncelik vermez.
Biraz da bu yakınlığa güvenerek, bugüne kadar itibarını ve lider iletişimini başarıyla yöneten Enka’nın, 50. Yılı için sadece bir kitap hazırlamakla kalmayacağını, 50. Yıl’a özel projeleri hayata geçirmek için gün saydığını ve bunun iletişimini kendisine yakışır bir şekilde yapacağını umduğumu söylersem beni anlayacaklardır. Günümüzde 50 seneyi devirip, Enka gibi bir noktaya kaç şirket gelebiliyor ki? Bunun hakkını vereceklerinden kuşkum yok...
Niçin? Çünkü Porsche, CO2 gazı çıkarıyor. O da gökyüzüne çıkıp sera etkisi yapıyor. Sera etkisi de küresel ısınmaya neden oluyor...
Soru 1: Sadece Porsche mi yapıyor bu işi?
Hayır. Bütün araçlar. Dünyada CO2 emisyonu en yüksek olan ülke hangisi? ABD... TNT nereli? ABD’li... Küresel ısınmaya karşı alınacak önlemlere uymayı reddeden üç ülkeden biri hangisi? ABD... Diğer ikisi hangisi? Türkiye ve Avustralya...
Sıradan her altı ve sekiz silindirli otomobil, Porsche’nin misliyle CO2 salınımında bulunmuyor mu? Hem de nasıl bulunuyor...
O halde durduk yerde Porsche’yi hedef gösterip hırpalamanın ne âlemi var?
İşte bu son soruyu Bakker’e sormak gerek. Peki, kimin sorması lazım? Porsche’nin sorması lazım...
Porsche’den ses var mı şu ana kadar? Yok. Porsche tavır almazsa bir şey olur mu? İletişimden anlamayanlar bu soruya şöyle yanıt verirler: Hayır olmaz...
Turquality’den para yerine bilgi!
‘Pazarlama gurusu’ olarak kabul edilen Philip Kotler, Turquality kapsamındaki firmalara “Kazanan Uluslararası Stratejiler Geliştirme” konulu seminer vermek üzere haftaya İstanbul’a geliyormuş. Pazarlama İletişimi’nin ‘Mekke’si olarak kabul edilen Chicago’daki Northwestern Üniversitesi’nde Kellogg Graduate School of Management’de hocalık yapan Kotler’in Türkçeye de çevrilmiş olan “Principles of Marketing” adlı kitabı, iletişimin iki temel eserinden biri olarak kabul edilir. Bir diğeri de James Grunig’in Halkla İlişkiler ve Pazarlama İletişimi’nde Mükemmellik kitabıdır...
Ne yazık ki, seminer herkese açık değil. Etkinliğin iletişimini başarıyla yürüten Medyaevi İletişim’den Lerna Asurluoğlu - Çiğdem Yılmaz’a (0212) 351 91 81 no’lu telefonlardan ulaşıp ayrıntılı bilgi almak mümkün. Belki seminer sonrası bir kitapçık ya da video ile bu ilginç sohbeti, Kotler memleketine döndükten sonra da olsa, izlemek mümkün olabilir...
Turquality programı çerçevesinde markalarını dünyaya yaymak için devletten sadece maddi destek bekleyen ve oraya takılıp kalmış olan KOBİ’leri biraz zorlayacak olsa da Kotler’i izlemek herkese iyi gelebilir.
Ellerine sağlık Şarık Ağabey
Postadan cildi, baskısı, fotoğrafları, içeriği çok kaliteli bir kitap çıktı. Açıkçası göndermeselerdi, üzülürdüm... Enka’nın 50. Yılı nedeniyle hazırlanan ve ciddi emek harcanmış bu özel kitabı inceledikçe ‘bunun arkası gelecek mi’ diye içim içimi yedi. Daha geçenlerde başka bir şirket için benzer şeyler yazdığımı hatırlayıp, biraz içini karıştırdıktan sonra kütüphaneye kaldırırım diye düşünüyordum. Oysa iletişimde ‘perseverasyon’, (tekrar) karşı tarafta bir davranış değişikliği yaratana, bir algı, farkındalık oluşana kadar sürmeli. Hatta sonrasında da...
Enka’yı ve Şarık Tara Ağabey’i uzun zamandır tanırım. Değerlerini korumak, kültürünü geliştirmek ve şirketlerini hep ileriye taşımak için gösterdiği gayreti bilirim. Her ne kadar şu an aktif olarak yönetimin içerisinde yer almasa da Enka denince akla Şarık Tara gelir. Oğlu Sinan Tara, babasından devraldığı şirketi yönetmekte babasını aratmaz. Kaliteli ve farklı işlerin altında imzası vardır ama pek konuşmaz ve iletişime öncelik vermez.
Biraz da bu yakınlığa güvenerek, bugüne kadar itibarını ve lider iletişimini başarıyla yöneten Enka’nın, 50. Yılı için sadece bir kitap hazırlamakla kalmayacağını, 50. Yıl’a özel projeleri hayata geçirmek için gün saydığını ve bunun iletişimini kendisine yakışır bir şekilde yapacağını umduğumu söylersem beni anlayacaklardır. Günümüzde 50 seneyi devirip, Enka gibi bir noktaya kaç şirket gelebiliyor ki? Bunun hakkını vereceklerinden kuşkum yok...