Topunuz birden gelin
01 EKİM 2016 - TIMREPORT
Bu laf Sayın Cumhurbaşkanı’na ait… Daha sonra başkaları da kullandı…
Burada ‘topunuz’ kavramıyla kastedilen çevreler, Türkiye’ye karşı her türlü alçaklığı silahlı mücadele ile yürüten, potansiyel yürütme kabiliyeti olan terör ve ülke grupları ve de onlara içeriden / dışarıdan destek veren her renkten Türkiye haini organizma.
1. Girişimde Gezi’nin gelişme sürecine, 2. Girişimde 17-25 Aralık meydan okumasına, 3. Girişimde ise 15 Temmuz darbe kalkışmasına başarılı birer ‘püskürme’ reaksiyonu veren sistem ve liderini bu kez ekonomi ve finanstan vuracakları bekleniyordu.
Bunu biz dâhil pek çok köşe yazarı ifade etmişti. Türkiye’nin en büyük ve itibarlı menkul değerler şirketlerinden birinin CEO’su kalkışma sonrası ilk toplantımızda, 18 Temmuz günü bunun atını çizmiş ve demişti ki: ”Bir sonraki atakları, kendilerinin en güçlü oldukları, bizim de en zayıf olduğumuzu sandıkları yerden gelecek. Finans sistemimizi çökertmeye çalışacaklar”…
Öyle de oldu…
Herkesin bildiğini ve Standard & Poor’s’un darbe girişiminin hemen ardından aldığı dramatik değerlendirme kararı ertesinde uzmanların TV’lerde sıklıkla dile getirdiklerini tekrarlamak gibi de olsa, özetle hatırlayalım:
Başta uluslararası çapta etkili emeklilik fonlarının uymayı kabullendikleri ve bunu yazılı olarak kuruluş sözleşmelerine ekledikleri bir temel kuraldan söz ediliyordu: Yatırım yapabilecekleri tahvillerin (ülkelerin) iki reyting kuruluşundan en az BBB (ya da Baa) notu almış olmaları şartı aranacaktı…
Bu ise bizim gibi ‘sıradan insanların’ anlayacağı dilde yatırım eşiğinde veya üzerinde not alınması demekti… Yine basit bir anlatımla Türkiye, Moody’s ve Fitch’in değerlendirmesinde yatırım eşiğinde yer aldığı için büyük emeklilik fonları Türk tahvillerini alabilmişlerdi.
Şimdi şeamet tellalları koro halinde şunu söylüyorlar: “Moody’s in son kararından sonra büyük emeklilik fonları ellerindeki Türk tahvillerini satarak ülkeden çıkacaklar ve daha kötüsü not artmadan bir daha da buraya yatırım yapamayacaklar.”
Bu arada ekonomi ve finans uzmanlarının tahminine göre, Standard & Poor’s’un kalkışmanın hemen ardından daha hiçbir şey belli değilken son derece şaibeli şekilde yaptığı not indirimi ve ardından Moody’s in 18 Temmuz’da vermesi söz konusu olan kararını bekletip 90 gün içinde gerekli açıklamayı yapacağını ilan etmesi sonrasında, bu fonların satış ve çıkış işlemini büyük ölçüde zaten yaptılar.
Önümüzdeki günlerde bu yeni darbe girişiminin ne kadar başarılı olacağı belli olacak… Kim Türkiye’nin geleceğine güveniyor; ilk furyadan arta kalmış kimler tası tarağı toplayıp kuyruğu bacaklarının arasına sıkıştırıp tüymenin yollarını arayacak, bu durum daha da netlik kazanacak.
Öte yandan Kazanacak olan biri daha var bu durumda. Para, hele de o tüm sanal haliyle para, bir tür yumuşak güç olduğuna göre, Türkiye bu Yumuşak Güç Darbesi’ni de aşıp yoluna devam ederken tüm ülke kazançlı çıkacaktır. Daha da ‘pişeceği’, daha da ‘güçleneceği’ için…
İngiliz tarihçi Arnold Toynbee’nin yıllar önce tespit ettiği gibi “Türkler, Batılıları kendileriyle ilgili yaptıkları planlarda bir kez daha yanıltmış” olacaklar…
“Topunuz birden gelin” sözünün içine bu şekilde, PKK, DAEŞ, PYD, PYG, THKP-C, bölgede çıkarı uğruna Türkiye’ye karşı tavır almış tüm ülkeler; başta Almanya olmak üzere tüm Batı basınına şimdi de ana aktörlerin bir önündeki güç olan dünya finans çevreleri ve fonlar da eklenmiştir…
Türkiye’nin önüne, ülkenin ekonomi finans ekseninde belkemiğini oluşturan ihracat alanında da engeller çıkarılmaya çalışıldı; çalışılmakta. Bunlar da 15 Temmuz ruhuyla yavaş yavaş çözülmektedir. Yeter ki biz kendimize ve ülkemizin geleceğine inanalım. Toynbee daha çok haklı çıkar…
Burada ‘topunuz’ kavramıyla kastedilen çevreler, Türkiye’ye karşı her türlü alçaklığı silahlı mücadele ile yürüten, potansiyel yürütme kabiliyeti olan terör ve ülke grupları ve de onlara içeriden / dışarıdan destek veren her renkten Türkiye haini organizma.
1. Girişimde Gezi’nin gelişme sürecine, 2. Girişimde 17-25 Aralık meydan okumasına, 3. Girişimde ise 15 Temmuz darbe kalkışmasına başarılı birer ‘püskürme’ reaksiyonu veren sistem ve liderini bu kez ekonomi ve finanstan vuracakları bekleniyordu.
Bunu biz dâhil pek çok köşe yazarı ifade etmişti. Türkiye’nin en büyük ve itibarlı menkul değerler şirketlerinden birinin CEO’su kalkışma sonrası ilk toplantımızda, 18 Temmuz günü bunun atını çizmiş ve demişti ki: ”Bir sonraki atakları, kendilerinin en güçlü oldukları, bizim de en zayıf olduğumuzu sandıkları yerden gelecek. Finans sistemimizi çökertmeye çalışacaklar”…
Öyle de oldu…
Herkesin bildiğini ve Standard & Poor’s’un darbe girişiminin hemen ardından aldığı dramatik değerlendirme kararı ertesinde uzmanların TV’lerde sıklıkla dile getirdiklerini tekrarlamak gibi de olsa, özetle hatırlayalım:
Başta uluslararası çapta etkili emeklilik fonlarının uymayı kabullendikleri ve bunu yazılı olarak kuruluş sözleşmelerine ekledikleri bir temel kuraldan söz ediliyordu: Yatırım yapabilecekleri tahvillerin (ülkelerin) iki reyting kuruluşundan en az BBB (ya da Baa) notu almış olmaları şartı aranacaktı…
Bu ise bizim gibi ‘sıradan insanların’ anlayacağı dilde yatırım eşiğinde veya üzerinde not alınması demekti… Yine basit bir anlatımla Türkiye, Moody’s ve Fitch’in değerlendirmesinde yatırım eşiğinde yer aldığı için büyük emeklilik fonları Türk tahvillerini alabilmişlerdi.
Şimdi şeamet tellalları koro halinde şunu söylüyorlar: “Moody’s in son kararından sonra büyük emeklilik fonları ellerindeki Türk tahvillerini satarak ülkeden çıkacaklar ve daha kötüsü not artmadan bir daha da buraya yatırım yapamayacaklar.”
Bu arada ekonomi ve finans uzmanlarının tahminine göre, Standard & Poor’s’un kalkışmanın hemen ardından daha hiçbir şey belli değilken son derece şaibeli şekilde yaptığı not indirimi ve ardından Moody’s in 18 Temmuz’da vermesi söz konusu olan kararını bekletip 90 gün içinde gerekli açıklamayı yapacağını ilan etmesi sonrasında, bu fonların satış ve çıkış işlemini büyük ölçüde zaten yaptılar.
Önümüzdeki günlerde bu yeni darbe girişiminin ne kadar başarılı olacağı belli olacak… Kim Türkiye’nin geleceğine güveniyor; ilk furyadan arta kalmış kimler tası tarağı toplayıp kuyruğu bacaklarının arasına sıkıştırıp tüymenin yollarını arayacak, bu durum daha da netlik kazanacak.
Öte yandan Kazanacak olan biri daha var bu durumda. Para, hele de o tüm sanal haliyle para, bir tür yumuşak güç olduğuna göre, Türkiye bu Yumuşak Güç Darbesi’ni de aşıp yoluna devam ederken tüm ülke kazançlı çıkacaktır. Daha da ‘pişeceği’, daha da ‘güçleneceği’ için…
İngiliz tarihçi Arnold Toynbee’nin yıllar önce tespit ettiği gibi “Türkler, Batılıları kendileriyle ilgili yaptıkları planlarda bir kez daha yanıltmış” olacaklar…
“Topunuz birden gelin” sözünün içine bu şekilde, PKK, DAEŞ, PYD, PYG, THKP-C, bölgede çıkarı uğruna Türkiye’ye karşı tavır almış tüm ülkeler; başta Almanya olmak üzere tüm Batı basınına şimdi de ana aktörlerin bir önündeki güç olan dünya finans çevreleri ve fonlar da eklenmiştir…
Türkiye’nin önüne, ülkenin ekonomi finans ekseninde belkemiğini oluşturan ihracat alanında da engeller çıkarılmaya çalışıldı; çalışılmakta. Bunlar da 15 Temmuz ruhuyla yavaş yavaş çözülmektedir. Yeter ki biz kendimize ve ülkemizin geleceğine inanalım. Toynbee daha çok haklı çıkar…