Trump’ı güdüleyen nedir?...
09 Aralık 2017 - Yeni Şafak
Tartışıyorlar… Trump’ınki diplomatik hamle midir, yoksa siyasi hamle midir?..
Benim görüşüm ise çok net; Trump’ın hamlesi kısmen siyasi (kendi ülkesindeki çelişkileri ört bas etme adına) gibi görünse de ağırlıklı olarak ekonomiktir…
Açalım bu iddiamızı…
Sayın Cumhurbaşkanı yekten sormuş: “Trump, sen ne yapmak istiyorsun?”
Polisiye roman ve filmlerde de olayı çözecek kişi bu sorunun yanıtını bulmaya çalışır ya… Caninin ana motivasyonu, yani onu ‘güdüleyen’ saik nedir? Oradan hareket ederek suçluyu bulup çıkarır roman ya da film kahramanı…
ABD Başkanının bu son hamlesindeki ana güdüleyicinin ne olduğunu anlamak için ABD’nin yakın geçmişine kısa bir göz atmakta yarar olabilir.
Kore Savaşı, Şili darbesi, Vietnam, Afganistan, El Salvador, Dominik Cumhuriyeti, Nikaragua (Sandinista’lara karşı Kontraların desteklenmesi), Irangate olayı, birinci ve ikinci Irak savaşları, Suriye müdahalesi, Trump’ın silah satış seyahat ve girişimleri ile nihayet Kudüs’ü başkent olarak tanıma kararı…
ABD ekonomisinin dinamosu bütün bu hamlelerde aynı eksende durmaktadır. Silah sanayi ekseni… Çıkan savaşlar, çıkarılan savaşlar, pozisyon alınan çatışmalar, ABD silah sanayinin ekmeğine yağ bal sürmektedir. Kennedy suikastinin arkasında yatan nedenlerden biri de Başkan’ın Vietnam savaşına son vermek üzere olması değil midir?
İşte bu nedenle Orta Doğu’nun kan gölüne dönmesi ABD’nin ve de tabii ki Trump’ın âlî menfaatleri ile tam bir uyum içindedir…
Türkiye ve birinci dereceden hedef alınan İslam âlemi strateji ve taktiklerini bu gerçeği göz önüne alarak yaparlarsa, o zaman belki ABD’nin bu kaba ve hoyrat hamlesini akamete uğratmak mümkün olacaktır… Tabii İslam âlemi parçalanmadan dik durmayı becerebilirse…
Ziynet eşyası gibi eserler…
Bugün üç kitaptan söz etmek istiyorum size. Ziynet eşyası gibi kitaplar. Apayrı alanlarda ancak ortak pek çok yönleri var. Birincisi bir Hitay Holding yayını. Yönetim Kurulu Başkanı Emin Hitay bey nazik ve mütevazı bir notla göndermiş 592 sayfalık dev eseri. Adı, “Osmanlı Belgeleri Işığında Osmanlı Endonezya İlişkileri”…
Emin Hitay bey 2008-2013 yılları arası Endonezya Cumhuriyeti'nin İstanbul Fahri Konsolosu olarak da görev yapmıştı. 2014 yılında Endonezya İstanbul Konsolosluğu açılınca bu kez kendisi Antalya Fahri Konsolosu olarak atandı…
Ülkemizde bu tür ‘fahrî konsolos’luk görevi gören çok sayıda iş insanı vardır. Ancak ilişkide olduğu ülke ile Türkiye arasındaki kültürel, sosyal, tarihi ve ekonomik geçmişi böylesine köklü bir yaklaşımla araştırtıp tüm araştırmacıların dikkatine sunan başka kaç tane fahrî konsolos vardır bilemedim…
Üç kişi hazırlamış Osmanlı Endonezya İlişkileri kitabını: Mehmet Akif Terzi, Ahmet Ergün ve Mehmet Ali Alagöz. Hepsinin ellerine, zihinlerine sağlık. Belgelere ve fotoğraflara dayalı bir başvuru kitabı niteliğini taşıyan ve müthiş bir baskı, cilt kalitesiyle sunulan eser, Osmanlı’nın çok da bilmediğimiz bir yönüne yepyeni bir ışık tutuyor… Kolonyalizm (sömürgecilik), müstemleke kültürü, köle ticaretinin alıp başını gittiği bir dönemde Osmanlı’nın değerlere dayalı ibretlik uluslararası ilişkiler yaklaşımı gerçekten anlaşılmaya değer…
Diğer iki kitap da başka bir âlemin kapılarını aralıyor. Adları şöyle: “Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu Üzerinden Osmanlı – Almanya İlişkileri” ve “Osmanlı – Fransa İlişkilerinde Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu Üzerinden Karşılaştırmalar / Kesişmeler / Tanışmalar”…
Yıldız Üniversitesi Rektörlüğü’nün lütfedip yolladıkları her iki eser de Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yayına hazırlanmış. Her iki kitaba şu kurumlar destek vermişler: Unesco Türkiye Temsilciliği, İstanbul Üniversitesi, Sultan II. Abdülhamid Uygulama ve Araştırma Merkezi (UAM), Yıldız Teknik Üniversitesi… Osmanlı – Almanya ilişkileri konusunda hazırlanmış kitaba ayrıca T.C. Berlin Büyükelçiliği destek olurken, Osmanlı – Fransa ilişkilerine eğilen kitabın iki de sponsoru var: Kiptaş ve Kipaş Holding…
Kitapları yayına hazırlayan ‘kahramanlar’ ise şöyle sıralanmış: Kâmil Fırat (Mimar Sinan Üniversitesi), Prof. Dr. A. Melek Özyetgin (Yıldız Üniversitesi II. Abdülhamid UAM), Prof. Dr. Vahdettin Engin (Marmara Üniversitesi), Asude Alkaylı, Savaş Çelik, Belgin Aksu…
Bu eserleri hazırlayanları ve sponsorları anmak sadece bir vefa borcu değildir. Aynı zamanda, örnek ve önder olarak teşvik edilmeleri, yeni alanlarda yeni girişimlerin ortaya çıkmasına bir ölçüde vesile olabilir.
Hem tarihin çok kritik bir dönemine tanıklık etmek, hem de zaman içinde tüketip yitirdiğimiz o zarafet ve nezahete, estetik anlayışa bir nebze dokunabilmek için olağanüstü etkili fotoğraflarla donatılmış bu iki kitabı edinmeniz, inanın size iyi gelecektir…
Benim görüşüm ise çok net; Trump’ın hamlesi kısmen siyasi (kendi ülkesindeki çelişkileri ört bas etme adına) gibi görünse de ağırlıklı olarak ekonomiktir…
Açalım bu iddiamızı…
Sayın Cumhurbaşkanı yekten sormuş: “Trump, sen ne yapmak istiyorsun?”
Polisiye roman ve filmlerde de olayı çözecek kişi bu sorunun yanıtını bulmaya çalışır ya… Caninin ana motivasyonu, yani onu ‘güdüleyen’ saik nedir? Oradan hareket ederek suçluyu bulup çıkarır roman ya da film kahramanı…
ABD Başkanının bu son hamlesindeki ana güdüleyicinin ne olduğunu anlamak için ABD’nin yakın geçmişine kısa bir göz atmakta yarar olabilir.
Kore Savaşı, Şili darbesi, Vietnam, Afganistan, El Salvador, Dominik Cumhuriyeti, Nikaragua (Sandinista’lara karşı Kontraların desteklenmesi), Irangate olayı, birinci ve ikinci Irak savaşları, Suriye müdahalesi, Trump’ın silah satış seyahat ve girişimleri ile nihayet Kudüs’ü başkent olarak tanıma kararı…
ABD ekonomisinin dinamosu bütün bu hamlelerde aynı eksende durmaktadır. Silah sanayi ekseni… Çıkan savaşlar, çıkarılan savaşlar, pozisyon alınan çatışmalar, ABD silah sanayinin ekmeğine yağ bal sürmektedir. Kennedy suikastinin arkasında yatan nedenlerden biri de Başkan’ın Vietnam savaşına son vermek üzere olması değil midir?
İşte bu nedenle Orta Doğu’nun kan gölüne dönmesi ABD’nin ve de tabii ki Trump’ın âlî menfaatleri ile tam bir uyum içindedir…
Türkiye ve birinci dereceden hedef alınan İslam âlemi strateji ve taktiklerini bu gerçeği göz önüne alarak yaparlarsa, o zaman belki ABD’nin bu kaba ve hoyrat hamlesini akamete uğratmak mümkün olacaktır… Tabii İslam âlemi parçalanmadan dik durmayı becerebilirse…
Ziynet eşyası gibi eserler…
Bugün üç kitaptan söz etmek istiyorum size. Ziynet eşyası gibi kitaplar. Apayrı alanlarda ancak ortak pek çok yönleri var. Birincisi bir Hitay Holding yayını. Yönetim Kurulu Başkanı Emin Hitay bey nazik ve mütevazı bir notla göndermiş 592 sayfalık dev eseri. Adı, “Osmanlı Belgeleri Işığında Osmanlı Endonezya İlişkileri”…
Emin Hitay bey 2008-2013 yılları arası Endonezya Cumhuriyeti'nin İstanbul Fahri Konsolosu olarak da görev yapmıştı. 2014 yılında Endonezya İstanbul Konsolosluğu açılınca bu kez kendisi Antalya Fahri Konsolosu olarak atandı…
Ülkemizde bu tür ‘fahrî konsolos’luk görevi gören çok sayıda iş insanı vardır. Ancak ilişkide olduğu ülke ile Türkiye arasındaki kültürel, sosyal, tarihi ve ekonomik geçmişi böylesine köklü bir yaklaşımla araştırtıp tüm araştırmacıların dikkatine sunan başka kaç tane fahrî konsolos vardır bilemedim…
Üç kişi hazırlamış Osmanlı Endonezya İlişkileri kitabını: Mehmet Akif Terzi, Ahmet Ergün ve Mehmet Ali Alagöz. Hepsinin ellerine, zihinlerine sağlık. Belgelere ve fotoğraflara dayalı bir başvuru kitabı niteliğini taşıyan ve müthiş bir baskı, cilt kalitesiyle sunulan eser, Osmanlı’nın çok da bilmediğimiz bir yönüne yepyeni bir ışık tutuyor… Kolonyalizm (sömürgecilik), müstemleke kültürü, köle ticaretinin alıp başını gittiği bir dönemde Osmanlı’nın değerlere dayalı ibretlik uluslararası ilişkiler yaklaşımı gerçekten anlaşılmaya değer…
Diğer iki kitap da başka bir âlemin kapılarını aralıyor. Adları şöyle: “Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu Üzerinden Osmanlı – Almanya İlişkileri” ve “Osmanlı – Fransa İlişkilerinde Yıldız Sarayı Fotoğraf Koleksiyonu Üzerinden Karşılaştırmalar / Kesişmeler / Tanışmalar”…
Yıldız Üniversitesi Rektörlüğü’nün lütfedip yolladıkları her iki eser de Cumhurbaşkanlığı himayelerinde yayına hazırlanmış. Her iki kitaba şu kurumlar destek vermişler: Unesco Türkiye Temsilciliği, İstanbul Üniversitesi, Sultan II. Abdülhamid Uygulama ve Araştırma Merkezi (UAM), Yıldız Teknik Üniversitesi… Osmanlı – Almanya ilişkileri konusunda hazırlanmış kitaba ayrıca T.C. Berlin Büyükelçiliği destek olurken, Osmanlı – Fransa ilişkilerine eğilen kitabın iki de sponsoru var: Kiptaş ve Kipaş Holding…
Kitapları yayına hazırlayan ‘kahramanlar’ ise şöyle sıralanmış: Kâmil Fırat (Mimar Sinan Üniversitesi), Prof. Dr. A. Melek Özyetgin (Yıldız Üniversitesi II. Abdülhamid UAM), Prof. Dr. Vahdettin Engin (Marmara Üniversitesi), Asude Alkaylı, Savaş Çelik, Belgin Aksu…
Bu eserleri hazırlayanları ve sponsorları anmak sadece bir vefa borcu değildir. Aynı zamanda, örnek ve önder olarak teşvik edilmeleri, yeni alanlarda yeni girişimlerin ortaya çıkmasına bir ölçüde vesile olabilir.
Hem tarihin çok kritik bir dönemine tanıklık etmek, hem de zaman içinde tüketip yitirdiğimiz o zarafet ve nezahete, estetik anlayışa bir nebze dokunabilmek için olağanüstü etkili fotoğraflarla donatılmış bu iki kitabı edinmeniz, inanın size iyi gelecektir…