Tuba Hanım, ne yaptınız?..
05 ekim 2021 - yeni şafak
İletişim alanında “En çok yapılan ve en ağır hata nedir?” diye sorarlar… Cevabımız hep aynıdır: Hem etki alanının genişliği hem de oluşturulan hasarın yoğunluğu da düşünerek; insanın ‘kendi krizine kendisinin neden olması’ deriz.
Tabii bir de iletişim konusunun profesyonel yaklaşım gerektirmeyeceğine inanlar vardır… Bunun çok basit, içinden geldiği gibi davranılan bir süreç olduğunu zannederler… Mevcut hatalardan ders almazlar. Hataları tekrarlarlar ve zincirleme kazaya, hasarın büyümesine zemin hazırlarlar…
Bunlardan biriyle Perşembe günü müşerref olduk… Kriz, geçen hafta başladı; hafta sonu zirve yaptı, henüz dinmiş olduğu da söylenemez…
Olay, kronolojik olarak şöyle gelişti:
CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Tuba Torun bir tweet atıyor; diyor ki: “Şehrin tam ortasında stad olmaz. Hele İstanbul gibi çarpık bir kentte hiç olmaz. Kadıköy derseniz daha da fena olmaz. Haftaiçi yani Perşembeleri hayli hayli olmaz. Erkek akıl ürünü gerçek bir ilkellik. Bu da tez bite.”
Bu önemli görevde bulunan hanımefendi, iki dakika bekleyip iletişim fakültelerinin 2. ya da 3. sınıfında okuyan ve halkla ilişkiler ajansında staj yapan bir kardeşimize bu metni gösterseydi, mutlaka “Aman hocam, yapmayın!” uyarısını alırdı…
Ama o yapmış…
Sonra beklendiği gibi Fenerbahçe camiası ve erkekler bu ‘cinsiyetçi’ ve futbol karşıtı gibi algılanacak metin karşısında çıldırmışlar… Tepki üstüne tepki…
Bunun üzerine Tuba Hanım ne yapmış? Bir tweet daha atmış: “Bir gün hepiniz şehir merkezinin dışına gitmek zorunda kalacaksınız. Şimdiden alışsanız iyi olur."
Beklendiği gibi olay daha da köpürmüş… Tuba Hanım da konuyla ilgili sosyal medya paylaşımlarını silmiş…
Diyebilirsiniz ki olay bitti… Hayır, bitmemiş…
Bu arada Tuba Hanım’ın 1 Ekim Cuma günü Selimiye’de konuşmacı olacağı bir etkinlik varmış… CHP Üsküdar Gençlik Kolları, saat 18.30’da başlayacak toplantıyı, hava muhalefeti nedeniyle iptal ettiğini aynı gün 15.41’de attığı bir tweet ile duyurmuş.
Tuba Hanım durmamış; iptalin gerçek(!) nedenini açıklamış:
“Bugün konuşmacı olduğum söyleşilerden biri iptal edildi. Fenerbahçe provokasyon yapacak ihbarı almışlar. Yüzlerce tehdit aldım. Evim stadın yanı. Kaç kere riskli hak mücadelesine girdim kılım kıpırdamadı. Hayatımda ilk kez evden çıkarken tedirginim.”
Bunun üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü resmi Twitter hesabından 02 Ekim günü saat 19.11’de zehir zıkkım bir açıklama yapmış ve hanımefendiyi ‘özür dilemeye’ davet etmiş…
Tuba Torun davete icabet etmiş ve özür dilediği yazıyı 3 Ekim günü 13.04’te Twitter hesabından yayınlamış… Ancak, sorumluluğu “iyi bir futbol seyircisi olmamasına” bağlamış… Yani, özür yine yerini bulmamış…
Bakalım, AK Parti döneminde yapılan her şeyi yok edeceğini söyleyen CHP, 2006 yılında bugünkü hâlini alan Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nı da yıkım listesine katacak mı?
CHP Genel Başkanı, Yüksek Disiplin Kurulu üyesi hanımefendiyi CHP Yüksek Disiplin Kurulu’na verecek mi?
Cumartesi günkü yazımızda, son derece ilginç bulduğumuz “Tarafını Seç” TV programından söz etmiş; ancak yapımcının adını sehven yanlış vermiştik. Programın başarılı yapımcısı Özlem Çelik, yönetmeni ise Özcan Maviş’dir. Düzeltir, özür dilerim.
Tabii bir de iletişim konusunun profesyonel yaklaşım gerektirmeyeceğine inanlar vardır… Bunun çok basit, içinden geldiği gibi davranılan bir süreç olduğunu zannederler… Mevcut hatalardan ders almazlar. Hataları tekrarlarlar ve zincirleme kazaya, hasarın büyümesine zemin hazırlarlar…
Bunlardan biriyle Perşembe günü müşerref olduk… Kriz, geçen hafta başladı; hafta sonu zirve yaptı, henüz dinmiş olduğu da söylenemez…
Olay, kronolojik olarak şöyle gelişti:
CHP Yüksek Disiplin Kurulu Üyesi Avukat Tuba Torun bir tweet atıyor; diyor ki: “Şehrin tam ortasında stad olmaz. Hele İstanbul gibi çarpık bir kentte hiç olmaz. Kadıköy derseniz daha da fena olmaz. Haftaiçi yani Perşembeleri hayli hayli olmaz. Erkek akıl ürünü gerçek bir ilkellik. Bu da tez bite.”
Bu önemli görevde bulunan hanımefendi, iki dakika bekleyip iletişim fakültelerinin 2. ya da 3. sınıfında okuyan ve halkla ilişkiler ajansında staj yapan bir kardeşimize bu metni gösterseydi, mutlaka “Aman hocam, yapmayın!” uyarısını alırdı…
Ama o yapmış…
Sonra beklendiği gibi Fenerbahçe camiası ve erkekler bu ‘cinsiyetçi’ ve futbol karşıtı gibi algılanacak metin karşısında çıldırmışlar… Tepki üstüne tepki…
Bunun üzerine Tuba Hanım ne yapmış? Bir tweet daha atmış: “Bir gün hepiniz şehir merkezinin dışına gitmek zorunda kalacaksınız. Şimdiden alışsanız iyi olur."
Beklendiği gibi olay daha da köpürmüş… Tuba Hanım da konuyla ilgili sosyal medya paylaşımlarını silmiş…
Diyebilirsiniz ki olay bitti… Hayır, bitmemiş…
Bu arada Tuba Hanım’ın 1 Ekim Cuma günü Selimiye’de konuşmacı olacağı bir etkinlik varmış… CHP Üsküdar Gençlik Kolları, saat 18.30’da başlayacak toplantıyı, hava muhalefeti nedeniyle iptal ettiğini aynı gün 15.41’de attığı bir tweet ile duyurmuş.
Tuba Hanım durmamış; iptalin gerçek(!) nedenini açıklamış:
“Bugün konuşmacı olduğum söyleşilerden biri iptal edildi. Fenerbahçe provokasyon yapacak ihbarı almışlar. Yüzlerce tehdit aldım. Evim stadın yanı. Kaç kere riskli hak mücadelesine girdim kılım kıpırdamadı. Hayatımda ilk kez evden çıkarken tedirginim.”
Bunun üzerine Fenerbahçe Spor Kulübü resmi Twitter hesabından 02 Ekim günü saat 19.11’de zehir zıkkım bir açıklama yapmış ve hanımefendiyi ‘özür dilemeye’ davet etmiş…
Tuba Torun davete icabet etmiş ve özür dilediği yazıyı 3 Ekim günü 13.04’te Twitter hesabından yayınlamış… Ancak, sorumluluğu “iyi bir futbol seyircisi olmamasına” bağlamış… Yani, özür yine yerini bulmamış…
Bakalım, AK Parti döneminde yapılan her şeyi yok edeceğini söyleyen CHP, 2006 yılında bugünkü hâlini alan Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı’nı da yıkım listesine katacak mı?
CHP Genel Başkanı, Yüksek Disiplin Kurulu üyesi hanımefendiyi CHP Yüksek Disiplin Kurulu’na verecek mi?
Cumartesi günkü yazımızda, son derece ilginç bulduğumuz “Tarafını Seç” TV programından söz etmiş; ancak yapımcının adını sehven yanlış vermiştik. Programın başarılı yapımcısı Özlem Çelik, yönetmeni ise Özcan Maviş’dir. Düzeltir, özür dilerim.