Türkiye’de futbol bitebilir mi?
10 Ocak 2019 - yeni şafak
Sportif geliri yaklaşık 2.9 milyar lira olan dört büyük futbol takımının toplam brüt borcu 8 milyar TL’yi aşınca Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Türkiye Bankalar Birliği (TBB), TFF’nin hazırladığı planı konuşmak üzere bir araya geldiklerini duyurdular… İki kurumun, futbol kulüplerinin idari ve mali yapılarının yönetimiyle ilgili plan yapıldığını açıklamasıyla deyim yerindeyse “çarşı karıştı”.
Oysa, birkaç gün bekleseler planlar resmi ağızlardan açıklanacaktı… İki gün önce açıklanan plana rağmen hâlâ temkinli olmakta fayda var. TFF ve TBB’nin ortak yaptığı açıklamanın ve planın detayları gelecek, bankaların önerileri öğrenilecek, tüm sorular kısa bir süre içinde cevaplandırılacak.
Bu planı ve tüm planları, övmeden ya da yermeden önce tam olarak ne olduğunu, ne dediğini, ne önerdiğini görmek gerek…
Peki, şimdiye kadar konuyla ilgili neler öğrendik?
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un toplam borcu, son dokuz yılda yüzde 985 artmış…
TFF ve TBB, dört büyük kulübün toplam gelir ve maliyetler içerisindeki payının yüzde 70 olarak açıklamış…
TFF’nin bir plan hazırlayarak harekete geçmesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da plana yeşil ışık yakması hayli umut verici…
İşi bilenler şöyle söylüyor: Futbol kulüplerinin içinde bulundukları borç batağına bir çözüm bulunamazsa Türkiye’de futbol biter! İş, amatör lige döner…
İlgili kurumların çözümü tren kaçmadan üretmeye çalışması son vagonun yakalanmasını sağlayabilir…
Planı uygulamaya koyarlarsa kulüplerin tüm denetimi TFF’de olacak. Bankalar kredi verdikleri için zaman zaman bilançolara bakmak isteyeceklerdir. Bu çok da hoşa gitmeyebilecek durumun bizi daha büyük bir belâdan, UEFA kapısına gitmekten kurtarabileceğini unutmayalım…
UEFA kapısına gitmek, IMF kapısına gitmekten farksız… Kapıya gidilir ama boyunduruk altına da girilir. UEFA’nın darbelerine maruz kalmamak için otokontrol ve otokritik mekanizmasını devreye sokmak ferah bir çıkış sağlayabilir.
Son olarak, TBB Başkanı Hüseyin Aydın’ın ifadesiyle “verilen kredilerin yeniden yapılandırılması” biçiminde özetlenebilecek planla kulüplerin iflası ya da kayyum atanmasının önünün alınmasına uğraşıldığı görülüyor. Yurtdışında bilinirliğimizi ve itibarımızı en çok artıran alanlardan biri olan futbolda profesyonel ligimiz korunmak isteniyorsa çözüm için önerilen her yol titizlikle ve önyargısız biçimde incelenmelidir.
İtibarını artıran ödülü kaptı
Salı akşamı ilginç bir ödül törenine katıldık. Adı The One Awards… Neden İngilizce, tam olarak bilemedim. Herhalde ülkemizde bulunan pek çok yabancı şirketin içinde bulunduğu bir ödül sistemi söz konusu olduğu için böyle ilerlemişlerdir, diye düşündüm. Bir de “Bütünleşik Pazarlama Ödülleri” diye bir açıklaması var…
Ödüllerin düzenleyicisi, benim de 14 yıldır köşe yazısı yazdığım Marketing Türkiye Dergisi… Markaların itibarlarına bir yıl içinde ne değer kattıklarını araştıran araştırma şirketi ise Akademetre… 16 şehirde 1200 kişiyle, bir kez yıl başında sonra da yıl sonunda yüz yüze görüşüp 34 kategoride kurumsal markaların bir yıl içinde Bütünleşik Pazarlama uygulamalarıyla itibarlarını ne kadar artırabildiklerini tespit etmişler…
Açılış konuşmasını derginin Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen yaptı. Ekonomide biraz sıkıntılı döneme girildiğinde bazı firmaların ilk yaptıkları işin pazarlama bütçelerini kısmak olduğunu, kesmeyenlerinse müthiş bir iletişim fırsatı yakaladıklarının vurgulayan Özen, 2019’un 2018’den daha kolay bir yıl olması temennisiyle bitirdi konuşmasını… Gecenin ana konuşmacısı TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik de Türkiye markasına vurgu yaptı… Türkiye markasını güçlendirecek 7 maddelik bir destek paketi sundu…
Kendi kategorilerinde şu kuruluşlar birincilik ödülünü aldılar:
Petrol Ofisi, Şölen, SuperFresh, Renault,Ticari Otomotiv Karsan, Nef Gayrimenkul ve İş GYO, Beko, Bingo, Estee Lauder, Fanta, Uludağ Limonata, Boyner Holding, Tatil Sepeti, Ak Sigorta, Hepsiburada, Türkiye İş Bankası, Burger King, Axess, Bilim İlaç, CarrefourSA, LC Waikiki, Özsüt, HD İskender, Head & Shoulders, Sürat Kargo, FLO ve Greyder, Vakıf Katılım, Amerikan Hastanesi, Pirelli, Beko, Ak Enerji, Pegasus, Ekol Lojistik… Hatırlatalım; bunlar kendi kategorilerinin en itibarlıları değil. Bir yıl içinde itibarlarını geliştirmede halk genelinden en yüksek puanı alanlar…
Yılın İtibar Kazandıran Ajansları da şöyle: Titrifikir, Grikreatif, Lobby PR, Mindshare Türkiye. Keşke her ödül alan marka ile birlikte o markanın bu ödülü kazanmasında ciddi katkısı olan PR ve reklam ajansları da sadece sahneye çağrılmayıp, anons da edilselerdi… Artık gelecek yıla inşallah…
The ONE Awards Özel Ödülü ise İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı ve İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim ve Dayanışma Vakfı gitti…
Bu sonuncu bütün salonun burun kemiklerini sızlattı. Anlatmakla olmaz. İnternetten bulup izleyin projeyi…
Oysa, birkaç gün bekleseler planlar resmi ağızlardan açıklanacaktı… İki gün önce açıklanan plana rağmen hâlâ temkinli olmakta fayda var. TFF ve TBB’nin ortak yaptığı açıklamanın ve planın detayları gelecek, bankaların önerileri öğrenilecek, tüm sorular kısa bir süre içinde cevaplandırılacak.
Bu planı ve tüm planları, övmeden ya da yermeden önce tam olarak ne olduğunu, ne dediğini, ne önerdiğini görmek gerek…
Peki, şimdiye kadar konuyla ilgili neler öğrendik?
Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzonspor’un toplam borcu, son dokuz yılda yüzde 985 artmış…
TFF ve TBB, dört büyük kulübün toplam gelir ve maliyetler içerisindeki payının yüzde 70 olarak açıklamış…
TFF’nin bir plan hazırlayarak harekete geçmesi, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın da plana yeşil ışık yakması hayli umut verici…
İşi bilenler şöyle söylüyor: Futbol kulüplerinin içinde bulundukları borç batağına bir çözüm bulunamazsa Türkiye’de futbol biter! İş, amatör lige döner…
İlgili kurumların çözümü tren kaçmadan üretmeye çalışması son vagonun yakalanmasını sağlayabilir…
Planı uygulamaya koyarlarsa kulüplerin tüm denetimi TFF’de olacak. Bankalar kredi verdikleri için zaman zaman bilançolara bakmak isteyeceklerdir. Bu çok da hoşa gitmeyebilecek durumun bizi daha büyük bir belâdan, UEFA kapısına gitmekten kurtarabileceğini unutmayalım…
UEFA kapısına gitmek, IMF kapısına gitmekten farksız… Kapıya gidilir ama boyunduruk altına da girilir. UEFA’nın darbelerine maruz kalmamak için otokontrol ve otokritik mekanizmasını devreye sokmak ferah bir çıkış sağlayabilir.
Son olarak, TBB Başkanı Hüseyin Aydın’ın ifadesiyle “verilen kredilerin yeniden yapılandırılması” biçiminde özetlenebilecek planla kulüplerin iflası ya da kayyum atanmasının önünün alınmasına uğraşıldığı görülüyor. Yurtdışında bilinirliğimizi ve itibarımızı en çok artıran alanlardan biri olan futbolda profesyonel ligimiz korunmak isteniyorsa çözüm için önerilen her yol titizlikle ve önyargısız biçimde incelenmelidir.
İtibarını artıran ödülü kaptı
Salı akşamı ilginç bir ödül törenine katıldık. Adı The One Awards… Neden İngilizce, tam olarak bilemedim. Herhalde ülkemizde bulunan pek çok yabancı şirketin içinde bulunduğu bir ödül sistemi söz konusu olduğu için böyle ilerlemişlerdir, diye düşündüm. Bir de “Bütünleşik Pazarlama Ödülleri” diye bir açıklaması var…
Ödüllerin düzenleyicisi, benim de 14 yıldır köşe yazısı yazdığım Marketing Türkiye Dergisi… Markaların itibarlarına bir yıl içinde ne değer kattıklarını araştıran araştırma şirketi ise Akademetre… 16 şehirde 1200 kişiyle, bir kez yıl başında sonra da yıl sonunda yüz yüze görüşüp 34 kategoride kurumsal markaların bir yıl içinde Bütünleşik Pazarlama uygulamalarıyla itibarlarını ne kadar artırabildiklerini tespit etmişler…
Açılış konuşmasını derginin Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen yaptı. Ekonomide biraz sıkıntılı döneme girildiğinde bazı firmaların ilk yaptıkları işin pazarlama bütçelerini kısmak olduğunu, kesmeyenlerinse müthiş bir iletişim fırsatı yakaladıklarının vurgulayan Özen, 2019’un 2018’den daha kolay bir yıl olması temennisiyle bitirdi konuşmasını… Gecenin ana konuşmacısı TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik de Türkiye markasına vurgu yaptı… Türkiye markasını güçlendirecek 7 maddelik bir destek paketi sundu…
Kendi kategorilerinde şu kuruluşlar birincilik ödülünü aldılar:
Petrol Ofisi, Şölen, SuperFresh, Renault,Ticari Otomotiv Karsan, Nef Gayrimenkul ve İş GYO, Beko, Bingo, Estee Lauder, Fanta, Uludağ Limonata, Boyner Holding, Tatil Sepeti, Ak Sigorta, Hepsiburada, Türkiye İş Bankası, Burger King, Axess, Bilim İlaç, CarrefourSA, LC Waikiki, Özsüt, HD İskender, Head & Shoulders, Sürat Kargo, FLO ve Greyder, Vakıf Katılım, Amerikan Hastanesi, Pirelli, Beko, Ak Enerji, Pegasus, Ekol Lojistik… Hatırlatalım; bunlar kendi kategorilerinin en itibarlıları değil. Bir yıl içinde itibarlarını geliştirmede halk genelinden en yüksek puanı alanlar…
Yılın İtibar Kazandıran Ajansları da şöyle: Titrifikir, Grikreatif, Lobby PR, Mindshare Türkiye. Keşke her ödül alan marka ile birlikte o markanın bu ödülü kazanmasında ciddi katkısı olan PR ve reklam ajansları da sadece sahneye çağrılmayıp, anons da edilselerdi… Artık gelecek yıla inşallah…
The ONE Awards Özel Ödülü ise İstanbul Sabiha Gökçen Uluslararası Havalimanı ve İstanbul Zihinsel Engelliler İçin Eğitim ve Dayanışma Vakfı gitti…
Bu sonuncu bütün salonun burun kemiklerini sızlattı. Anlatmakla olmaz. İnternetten bulup izleyin projeyi…