TV reklamlarını yasaklamak adil?
22 HAZİRAN 2007
Çarşamba günü bir toplantıda Ali Taran ile karşılaştım. “Demokrat Parti iletişimi nasıl gidiyor?” dedim. Sadece ben değil, Ali Taran’ı tanıyan herkes, onun bu kez ‘nasıl bir kuş konduracağını’ merakla bekliyor. Arkasında 7,25’lik Genç Parti menkıbesi var ya...
Bir dert söyle bin ah işit, durumu yaşadık anında... Taran açtı ağzını yumdu gözünü; Yüksek Seçim Kurulu’nun siyasi partilere TV reklamlarını yasaklamasını eleştirdi...
Gel de hak verme. Adalet ile Eşitlik kavramı yine karıştırılmıştı. Eşitlik sağlayalım diye, adalet yerlerde sürünüyordu...
Partiler kendilerini TV reklamlarında ifade edemezlerse nerede ifade edecekler? Sadece billboard ve gazetelerde mi? Yerel platformlarda radyosu, TV’si, gazetesi olan ya da olanlardan destek alan adaylar ne olacak?...
Liberalizmi kavramadan demokrasiyi, adaleti kavramadan eşitliği anlamak mümkün mü? Değil.
Bunu bir tek dangalaklar yer
Siz, siz olun aşağıdaki gibi bir metinle karşılaştığınızda gülüp, geçin... Takıldığınız anda kısa vadede itibarınız, uzun vadede ise markanız ve/veya şirketiniz ciddi zarara uğrar. Gelen e-posta’yı hiç bir şekilde değiştirmeden koyuyorum, yani noktalama işaretlerinden, büyük-küçük harfe kadar...
“SELAM ben savaş istanbul da büyük bir televizyon kanalında muhabirim...
Siz veya Firmanızla alakalı yapılmasını istediğiniz haberlerinize gerek ulusal gazeteler de gerek ulusal televizyonlar da (ana haber bültenlerin de,canlı yayın programlarında,magazin programların da, talep ettiğiniz gazete,tv,dergilerde haberlerinizi yaptırabilirim...!!)
VE YİNE HABER KONULARINIZI TÜRKİYENİN HANGİ İLİNDE Kİ BÖLGESEL GAZETELERDE VE ULUSAL GAZETELERİN BÖLGESEL SAYFALARIN DA RAHATLIKLA ÇIKARTABİLİRİM.HANGİ İL OLDUĞU ÖNEMLİ DEĞİL...
HABERİN İÇERİĞİ ŞEKLİ KONUSU ÖNEMLİ DEĞİL ULUSAL GAZETELERİN VE TELEVİZYONLARIN SİYASET,EKONOMİ,,MAGAZİN,KÜLTÜR,SEKTÖREL,SPOR VB SAYFALARINDA HABER YAPTIRABİLİRİM.AYRICA BELİRLENEN KİŞİ VE ŞİRKETLERİ TV LERDE CANLI YAYINLARA KONUK OLARAK DA ÇIKARTMAM MÜMKÜNDÜR...
... 14 yıllık gazetecilik ve televizyon deneyiminin verdiği çevre ile her sektöre etkimiz ve nazımız geçer ve halen bir kanal da çalışmamın etkiside haberlerin çıkmasını kolaylaştırıyor.size ve şirketinize destek vermek beni mutlu eder....
Ve son olarak yine isteğe bağlı şirket ve kişileri yurt dışındaki basındaki gazete,tv ve dergiler de de yer almasını sağlarım
2 YIL İÇİN DE 120 YE YAKIN
ŞİRKETE VE KİŞİLERE BASIN DESTEĞİ OLDUM.”
İçinizden şaka mı bu, dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ne yazık ki değil! Yüzlerce kişiye gönderilen bir e-posta. Ciddiye alıp, görüşen çalışan varsa şimdiden Allah kolaylık versin...
Gönderen, cep telefonunu, e-posta adresini de vermiş. ([email protected]). Buna rağmen, acaba kandırmaca mı, diye düşündüm... Fakat sonra çıkacak sütun santim habere göre para ödemek isteyen uluslararası deterjan firmaları ve çıkacak haberi garanti eden ve ona göre ücret taleben medya ajansları geldi aklıma; “Bu Savaş Bey kardeşimin ne kabahati var?” diye düşündüm... Burada tek bir sorumlu var: İletişim değerini sütun santimle ölçen dangalaklar...
Allah seni bildiği gibi yapsın, Çekirge!
Bir taşla birkaç kuş birden vurmak böyle olurdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden sınıf ve yatakhane arkadaşım Ümit Zaim aylardır teknesine davet edip duruyordu. Bu arada Boğaz gezisi yapmayalı yıllar olmuştu. Eğlence yerlerini ve yalıları bambaşka bir açıdan görüyordunuz... İçlerine bakar gibi...
İşte bir taşla birkaç kuş birden vurma fırsatı... Davete icabet ettik. Alem dergisinin yaş günü partisi de dahil olağanüstü bir görsel ziyafet çekti Ümit yeni teknesiyle bize. Uyarmayı da unutmadı: “Birazdan karşılaşacağınız felakete hazır olun!” Deniz ortasında müziğin sesini sonuna kadar açıp tepinen vatandaşları kastediyordu.
Fecaati yaşamadan anlamak mümkün değilmiş. O ne gürültü.. O ne düzeysizlik.. İnanılır gibi değil... Boğaz ‘Vıdı vıdı çekirge’ diye inliyordu.
Ümit incelemiş. Bu tekne gezintisine katılan vatandaşlar, ne manzara ile ilgileniyormuş ne de Boğaz’ın mimarisi ile: Varsa yoksa ‘Vıdı vıdı çekirge’...
Çekirge’ye hiç itirazım yok da belediye bu ses bombalarına niye sesini çıkarmaz; ona şaştım...
Bir dert söyle bin ah işit, durumu yaşadık anında... Taran açtı ağzını yumdu gözünü; Yüksek Seçim Kurulu’nun siyasi partilere TV reklamlarını yasaklamasını eleştirdi...
Gel de hak verme. Adalet ile Eşitlik kavramı yine karıştırılmıştı. Eşitlik sağlayalım diye, adalet yerlerde sürünüyordu...
Partiler kendilerini TV reklamlarında ifade edemezlerse nerede ifade edecekler? Sadece billboard ve gazetelerde mi? Yerel platformlarda radyosu, TV’si, gazetesi olan ya da olanlardan destek alan adaylar ne olacak?...
Liberalizmi kavramadan demokrasiyi, adaleti kavramadan eşitliği anlamak mümkün mü? Değil.
Bunu bir tek dangalaklar yer
Siz, siz olun aşağıdaki gibi bir metinle karşılaştığınızda gülüp, geçin... Takıldığınız anda kısa vadede itibarınız, uzun vadede ise markanız ve/veya şirketiniz ciddi zarara uğrar. Gelen e-posta’yı hiç bir şekilde değiştirmeden koyuyorum, yani noktalama işaretlerinden, büyük-küçük harfe kadar...
“SELAM ben savaş istanbul da büyük bir televizyon kanalında muhabirim...
Siz veya Firmanızla alakalı yapılmasını istediğiniz haberlerinize gerek ulusal gazeteler de gerek ulusal televizyonlar da (ana haber bültenlerin de,canlı yayın programlarında,magazin programların da, talep ettiğiniz gazete,tv,dergilerde haberlerinizi yaptırabilirim...!!)
VE YİNE HABER KONULARINIZI TÜRKİYENİN HANGİ İLİNDE Kİ BÖLGESEL GAZETELERDE VE ULUSAL GAZETELERİN BÖLGESEL SAYFALARIN DA RAHATLIKLA ÇIKARTABİLİRİM.HANGİ İL OLDUĞU ÖNEMLİ DEĞİL...
HABERİN İÇERİĞİ ŞEKLİ KONUSU ÖNEMLİ DEĞİL ULUSAL GAZETELERİN VE TELEVİZYONLARIN SİYASET,EKONOMİ,,MAGAZİN,KÜLTÜR,SEKTÖREL,SPOR VB SAYFALARINDA HABER YAPTIRABİLİRİM.AYRICA BELİRLENEN KİŞİ VE ŞİRKETLERİ TV LERDE CANLI YAYINLARA KONUK OLARAK DA ÇIKARTMAM MÜMKÜNDÜR...
... 14 yıllık gazetecilik ve televizyon deneyiminin verdiği çevre ile her sektöre etkimiz ve nazımız geçer ve halen bir kanal da çalışmamın etkiside haberlerin çıkmasını kolaylaştırıyor.size ve şirketinize destek vermek beni mutlu eder....
Ve son olarak yine isteğe bağlı şirket ve kişileri yurt dışındaki basındaki gazete,tv ve dergiler de de yer almasını sağlarım
2 YIL İÇİN DE 120 YE YAKIN
ŞİRKETE VE KİŞİLERE BASIN DESTEĞİ OLDUM.”
İçinizden şaka mı bu, dediğinizi duyar gibi oluyorum. Ne yazık ki değil! Yüzlerce kişiye gönderilen bir e-posta. Ciddiye alıp, görüşen çalışan varsa şimdiden Allah kolaylık versin...
Gönderen, cep telefonunu, e-posta adresini de vermiş. ([email protected]). Buna rağmen, acaba kandırmaca mı, diye düşündüm... Fakat sonra çıkacak sütun santim habere göre para ödemek isteyen uluslararası deterjan firmaları ve çıkacak haberi garanti eden ve ona göre ücret taleben medya ajansları geldi aklıma; “Bu Savaş Bey kardeşimin ne kabahati var?” diye düşündüm... Burada tek bir sorumlu var: İletişim değerini sütun santimle ölçen dangalaklar...
Allah seni bildiği gibi yapsın, Çekirge!
Bir taşla birkaç kuş birden vurmak böyle olurdu. İstanbul Erkek Lisesi’nden sınıf ve yatakhane arkadaşım Ümit Zaim aylardır teknesine davet edip duruyordu. Bu arada Boğaz gezisi yapmayalı yıllar olmuştu. Eğlence yerlerini ve yalıları bambaşka bir açıdan görüyordunuz... İçlerine bakar gibi...
İşte bir taşla birkaç kuş birden vurma fırsatı... Davete icabet ettik. Alem dergisinin yaş günü partisi de dahil olağanüstü bir görsel ziyafet çekti Ümit yeni teknesiyle bize. Uyarmayı da unutmadı: “Birazdan karşılaşacağınız felakete hazır olun!” Deniz ortasında müziğin sesini sonuna kadar açıp tepinen vatandaşları kastediyordu.
Fecaati yaşamadan anlamak mümkün değilmiş. O ne gürültü.. O ne düzeysizlik.. İnanılır gibi değil... Boğaz ‘Vıdı vıdı çekirge’ diye inliyordu.
Ümit incelemiş. Bu tekne gezintisine katılan vatandaşlar, ne manzara ile ilgileniyormuş ne de Boğaz’ın mimarisi ile: Varsa yoksa ‘Vıdı vıdı çekirge’...
Çekirge’ye hiç itirazım yok da belediye bu ses bombalarına niye sesini çıkarmaz; ona şaştım...