Uydur uydur İpe diz
28 Temmuz 2022 - Yeni Şafak
Kızma, sinirlenme aşamasını çoktan geçip, hafif sırıtma durumunu da sollayıp, iyiden iyiye gülüyorum artık sözlerinize… Yakın çevrenizde sizi kendi siyasî ikballeri adına hâlâ ciddiye almaya çalışanlar vardır elbette… Ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu babalarının partisinin tabanının zat-ı âlinizi endişe içinde izlediklerini ben söylemiyorum, size yakın anketçilerin araştırmaları söylüyor.
Bu arada belki rastlamışsınızdır, katıldığım TV programında, konuyla ilgili yazdığım her yazıda, Cumhurbaşkanı adaylığının ananızın ak sütü gibi helaliniz olduğunun altını çizer dururum…
Parti içi antidemokratik trükleri devreye sokup delege sistemini hedefleriniz doğrultusunda yöneterek de olsa, ikinci en yüksek oyu alan ve Başkanlık döneminizde istikrarlı bir şekilde (!) oylarını %25 bandında tutmayı başardığınız (!) ana muhalefet partisinin lideri olduğunuz için… Sırf bu nedenle bile adaylık sizin tartışılmaz hakkınızdır…
Hâl böyleyken ne lüzum var kendinizi el âlem karşısında komik duruma düşürecek, Amerikalıların Spindoctor (Fırdöndü PR’cı) dedikleri türden medyada görünürlük oluşturma numaralarına?..
Elektrik faturasını ödememe, mum ışığında muhabbet ortamı yaratma numaralarına; Atatürk’ün 1939 yılında ‘Zeytin Kanunu’ çıkardığı iddialarına, turizm sezonunun başladığı aylarda “Can ve mal güvenliği yok. Gelmeyin!” şeklindeki açıklamalara; yabancı misyon temsilciliklerine “ülkelerindeki şirketlerin Türkiye’ye yatırım yapmamalarını, iktidara geldiğinizde bunların sözleşmelerini iptal edeceğinizi” belirten mektuplar yazmaya; “YPG’yi (Rojova Halk Savunma Birlikleri) terör örgütü olarak değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olarak görüyorum” (21.10.2014, İ.Ü. Uluslararası İlişkiler Kulübü Öğrencileri ile sohbet toplantısı) diye tespitler yapmaya; önce sınır ötesi operasyona hayır deyip sonra “Kandil’i yerle bir edeceğim” diye babalanmaya… Bütün bunlara ne gerek var Sayın Genel Başkan… Susup hiç konuşmasanız zaten 25 yıldır %25 cepte…
Bir de şu vergiler var… Ya da faizler… Özelleştirmeleri geri alıp devletleştirmeler… Zamanlamalar da önemli… İki haftada bitirilecek işler… Bir ayda çözülecek sorunlar… Borçların faizlerini sıfırla, ÖTV’yi kaldır… Devletin kasasından ver gitsin… Galatasaray Spor Kulübü eski Başkanı Sayın Burak Elmas da yönetime gelmeden bu tarz vaatlerde bulundu, bütün transferlerin 10 günde biteceğini açıkladı ancak sonunda bu vaadi yerine getirmediği için özür diledi. Eskiler “Uydur uydur ipe diz!” ya da benzeri bir özdeyişle bu durumu açıklarlardı…
Son numaramız da “Durun! Otomobil almayın! Şunun şurasında 1 yıl kaldı… “Herkese ikinci el fiyatına sıfır araba vereceğim!” Haydaaa! Tut kelin perçeminden… Turizmi bitiremediniz… Yatırımları engelleyemediniz… Bu sefer de hedefte otomotiv sektörü mü var? Hem de otomobil satışlarının rekor kırdığı aylarda…
Güler misiniz, ağlar mısınız, size kalmış…
Gözümüze takılanlar…-“#Etkileyici”… İngilizcesi influencer… Dizi platformu GAİN’de 2. sezonu başlayana kadar duymamıştık… Bir ‘iletişimci’ olarak merak ettik doğrusu… İlk sezonunda “Sosyal medyanın hayatımızı etkileyen gücünü, sosyal linçe uğrayan influencer Leyla’nın haklılığını ispat mücadelesi” üzerinden anlatmış… Dijital ortamların ve sosyal medyanın karanlık yüzünü özellikle gençlere anlatacak popüler yapımlara ihtiyaç var. Dizinin bunu karşılayacağını umarak bir göz atacağız… (Serap Denk, Pro İletişim)
- Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, çalışanların tatil dönüşü yaşadığı olumsuz ruh hâli konusunda yöneticilerin neler yapabileceklerini açıklamış. Taşınabilecekten fazla iş yükü verilmemesi, ofis içi sosyal etkinliklerin ve çalışanların birbiriyle etkin iletişiminin artırılmasının faydalı olabileceğini söylemiş. Bu tür araştırmalara bakmakta yarar olabilir. Çünkü özellikle beyaz yakalılarda pandemi sonrası “Keşke hiç çalışmasak” sendromu var (Melike Köşker, Contact Plus)
- Kuantum Araştırma, “Türkiye’nin Metaverse’e ne kadar hazır olduğunu” Pazarlamasyon için araştırmış. Metaverse hakkında “Bilgi sahibiyim” diyen işletmelerin oranı yalnızca %3,7 imiş. “Hiç bilgim yok” diyen işletmeler de %44,4 oranındaymış. Anlaşılan o ki; Türkiye gibi bir pazardan yararlanmak istiyorlarsa bu sanal evrendekilerin önce kendilerini tanıtmaları gerekiyor. Araştırmayı incelemekle işe başlanabilir: pazarlamasyon.com/turkiye-metaverse-e-hazir-mi-arastirma (Pazarlamasyon)
- Kişisel verilerin korunması için üçüncü taraf çerezlerin (cookies) 2023 yılında tamamen kalkacağı kararı reklamverenleri yeni arayışlara yöneltmiş. Nissan da Qashqai’nin Türkiye’de satışa sunulan üçüncü nesli için bir deneme yapmış. Omnicom Media Group ile birlikte yürüttüğü lansman kampanyasında çerez olmadan özel hedef kitleler oluşturmuş. Görsel reklam tarafında ‘çerez kullanılmayan kampanyalar’ yüzde 19 oranında daha iyi sonuç vermiş. Video reklamlarda ise tamamlanma oranlarına göre sonuçlar hemen hemen aynı çıkmış. Yani herhangi bir performans kaybı yok anlaşılan. (Ecem Gülyaşar, Vesper Social)
Bu arada belki rastlamışsınızdır, katıldığım TV programında, konuyla ilgili yazdığım her yazıda, Cumhurbaşkanı adaylığının ananızın ak sütü gibi helaliniz olduğunun altını çizer dururum…
Parti içi antidemokratik trükleri devreye sokup delege sistemini hedefleriniz doğrultusunda yöneterek de olsa, ikinci en yüksek oyu alan ve Başkanlık döneminizde istikrarlı bir şekilde (!) oylarını %25 bandında tutmayı başardığınız (!) ana muhalefet partisinin lideri olduğunuz için… Sırf bu nedenle bile adaylık sizin tartışılmaz hakkınızdır…
Hâl böyleyken ne lüzum var kendinizi el âlem karşısında komik duruma düşürecek, Amerikalıların Spindoctor (Fırdöndü PR’cı) dedikleri türden medyada görünürlük oluşturma numaralarına?..
Elektrik faturasını ödememe, mum ışığında muhabbet ortamı yaratma numaralarına; Atatürk’ün 1939 yılında ‘Zeytin Kanunu’ çıkardığı iddialarına, turizm sezonunun başladığı aylarda “Can ve mal güvenliği yok. Gelmeyin!” şeklindeki açıklamalara; yabancı misyon temsilciliklerine “ülkelerindeki şirketlerin Türkiye’ye yatırım yapmamalarını, iktidara geldiğinizde bunların sözleşmelerini iptal edeceğinizi” belirten mektuplar yazmaya; “YPG’yi (Rojova Halk Savunma Birlikleri) terör örgütü olarak değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşum olarak görüyorum” (21.10.2014, İ.Ü. Uluslararası İlişkiler Kulübü Öğrencileri ile sohbet toplantısı) diye tespitler yapmaya; önce sınır ötesi operasyona hayır deyip sonra “Kandil’i yerle bir edeceğim” diye babalanmaya… Bütün bunlara ne gerek var Sayın Genel Başkan… Susup hiç konuşmasanız zaten 25 yıldır %25 cepte…
Bir de şu vergiler var… Ya da faizler… Özelleştirmeleri geri alıp devletleştirmeler… Zamanlamalar da önemli… İki haftada bitirilecek işler… Bir ayda çözülecek sorunlar… Borçların faizlerini sıfırla, ÖTV’yi kaldır… Devletin kasasından ver gitsin… Galatasaray Spor Kulübü eski Başkanı Sayın Burak Elmas da yönetime gelmeden bu tarz vaatlerde bulundu, bütün transferlerin 10 günde biteceğini açıkladı ancak sonunda bu vaadi yerine getirmediği için özür diledi. Eskiler “Uydur uydur ipe diz!” ya da benzeri bir özdeyişle bu durumu açıklarlardı…
Son numaramız da “Durun! Otomobil almayın! Şunun şurasında 1 yıl kaldı… “Herkese ikinci el fiyatına sıfır araba vereceğim!” Haydaaa! Tut kelin perçeminden… Turizmi bitiremediniz… Yatırımları engelleyemediniz… Bu sefer de hedefte otomotiv sektörü mü var? Hem de otomobil satışlarının rekor kırdığı aylarda…
Güler misiniz, ağlar mısınız, size kalmış…
Gözümüze takılanlar…-“#Etkileyici”… İngilizcesi influencer… Dizi platformu GAİN’de 2. sezonu başlayana kadar duymamıştık… Bir ‘iletişimci’ olarak merak ettik doğrusu… İlk sezonunda “Sosyal medyanın hayatımızı etkileyen gücünü, sosyal linçe uğrayan influencer Leyla’nın haklılığını ispat mücadelesi” üzerinden anlatmış… Dijital ortamların ve sosyal medyanın karanlık yüzünü özellikle gençlere anlatacak popüler yapımlara ihtiyaç var. Dizinin bunu karşılayacağını umarak bir göz atacağız… (Serap Denk, Pro İletişim)
- Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, çalışanların tatil dönüşü yaşadığı olumsuz ruh hâli konusunda yöneticilerin neler yapabileceklerini açıklamış. Taşınabilecekten fazla iş yükü verilmemesi, ofis içi sosyal etkinliklerin ve çalışanların birbiriyle etkin iletişiminin artırılmasının faydalı olabileceğini söylemiş. Bu tür araştırmalara bakmakta yarar olabilir. Çünkü özellikle beyaz yakalılarda pandemi sonrası “Keşke hiç çalışmasak” sendromu var (Melike Köşker, Contact Plus)
- Kuantum Araştırma, “Türkiye’nin Metaverse’e ne kadar hazır olduğunu” Pazarlamasyon için araştırmış. Metaverse hakkında “Bilgi sahibiyim” diyen işletmelerin oranı yalnızca %3,7 imiş. “Hiç bilgim yok” diyen işletmeler de %44,4 oranındaymış. Anlaşılan o ki; Türkiye gibi bir pazardan yararlanmak istiyorlarsa bu sanal evrendekilerin önce kendilerini tanıtmaları gerekiyor. Araştırmayı incelemekle işe başlanabilir: pazarlamasyon.com/turkiye-metaverse-e-hazir-mi-arastirma (Pazarlamasyon)
- Kişisel verilerin korunması için üçüncü taraf çerezlerin (cookies) 2023 yılında tamamen kalkacağı kararı reklamverenleri yeni arayışlara yöneltmiş. Nissan da Qashqai’nin Türkiye’de satışa sunulan üçüncü nesli için bir deneme yapmış. Omnicom Media Group ile birlikte yürüttüğü lansman kampanyasında çerez olmadan özel hedef kitleler oluşturmuş. Görsel reklam tarafında ‘çerez kullanılmayan kampanyalar’ yüzde 19 oranında daha iyi sonuç vermiş. Video reklamlarda ise tamamlanma oranlarına göre sonuçlar hemen hemen aynı çıkmış. Yani herhangi bir performans kaybı yok anlaşılan. (Ecem Gülyaşar, Vesper Social)