Vaat maddi mi olmalı; manevi mi?..
26 Ocak 2023 - Yeni Şafak
Gümüş, neden bakırdan daha kıymetlidir? Çünkü daha ender bulunur… Altın, gümüşten neden daha kıymetlidir? Çünkü o da gümüşten daha nadir bulunur… Platin neden altından daha kıymetlidir… Derdimizi anlatmışızdır herhâlde…
Yani, bir şey ne kadar fazla olursa, kıymeti de o kadar düşüyor… Türkiye, dünyayla birlikte ekonomik dar boğazdan geçiyor… Gelişmiş ülkeler, vatandaşlarını biraz olsun rahatlatmak için bazı tedbirler alıyorlar. Bizimkiler de… Muhalefet her ne kadar bu tedbirlerin ‘seçim yatırımı’ olduğunu iddia etse de sosyal devlet anlayışının ‘doğal’ sonucu olarak milletin sıkıntılarını hafifletmek hükûmetin boynunun borcu…
Ancak, bunun iletişimi konusunda biraz daha ‘ekonomik’ davranılması da şart…
Bakın, özet bir liste bile neler diyor?..
Bu desteklerin ‘bire bir’de çok işe yarayacağı kesin… Yani ‘gereklilik’tir, ancak ‘yeterlilik’ değil…
Yaklaşımı yeterli kılacak olan, manevi vaatlerdir… Maddi vaatler değil…
Gözümüze takılanlar…
Yani, bir şey ne kadar fazla olursa, kıymeti de o kadar düşüyor… Türkiye, dünyayla birlikte ekonomik dar boğazdan geçiyor… Gelişmiş ülkeler, vatandaşlarını biraz olsun rahatlatmak için bazı tedbirler alıyorlar. Bizimkiler de… Muhalefet her ne kadar bu tedbirlerin ‘seçim yatırımı’ olduğunu iddia etse de sosyal devlet anlayışının ‘doğal’ sonucu olarak milletin sıkıntılarını hafifletmek hükûmetin boynunun borcu…
Ancak, bunun iletişimi konusunda biraz daha ‘ekonomik’ davranılması da şart…
Bakın, özet bir liste bile neler diyor?..
- 2003 yılından bu yana, ulaşım ve haberleşme alanına 1 trilyon 653 milyar liranın üzerinde yatırım yaparak, ülkemizin altyapı sorunlarını dünya standartlarında çözen ve örnek alınan bir seviyeye yükselten Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın her hafta bir ya da iki ‘büyük açılışına’ tanıklık.
- EYT, sözleşmeli kamu personelinin kadroya alınması…
- Sosyal yardım alma hakkına sahip ailelerin devlet okullarında okuyan, dereceye giren çocuklarına destek.
- Yükseköğrenim öğrencilerinin kredi burs miktarının 850 TL’den 1250 TL’ye yükseltilmesi. Bu miktar doktora öğrencileri için 3.750 TL. Yükseköğrenim kredisinin taksitle ödenmesi.
- Aile desteği ile 15 milyar TL’lik yeni paketi.
- Hazine destekli kefalet sistemi kapsamında, 4 milyar TL’si teknoloji alanında olmak üzere 200 milyar TL’lik destek.
- AR-GE merkezleri ve teknoloji geliştirme merkezlerindeki bilişim personeline %100 uzaktan çalışma desteği.
- Kamu bankaları vasıtasıyla bilişim alanındaki girişimlere 6 ay geri ödemesiz girişimci kredisi.
- İmalat ve bilişim sektörlerinde ilave istihdam yapan işyerlerine verilen aylık 10 bin TL prim desteği.
- Cumhuriyet tarihinin en kapsamlı ‘borç yapılandırması’ düzenlemesiyle, 10 milyon kişiye ait 470 milyar liralık borcu kapsıyor. 2 bin TL’yi aşmayan vergi borçlarının silinmesi. Devlete olan borçlar 48 ay taksitle ödenebilecek. Peşin ödemede gecikme faizinin %90’ından vazgeçilmesi.
- Yaklaşık 2,5 milyon sürücünün ceza puanının silinmesi.
- Gübre ve yem fiyatlarının Nisan sonuna kadar sabitlenmesi. Fiyatlarında indirime gidilmesi. Çiftçilere 3 yeni kredi paketi daha…
- Tarımsal KOBİ Kredisi…
Bu desteklerin ‘bire bir’de çok işe yarayacağı kesin… Yani ‘gereklilik’tir, ancak ‘yeterlilik’ değil…
Yaklaşımı yeterli kılacak olan, manevi vaatlerdir… Maddi vaatler değil…
Gözümüze takılanlar…
- Polis denilince akla suç mahalli, cinayet, kovalamaca, cop, silah, Amerikan filmleri ve “Arka Sokaklar” dizisi gibi pek çok imge geliyor… Bu bağlamda polis teşkilatı, kendi algısını hak ettiği boyuta taşımak için “Huzurumuzun ve güvenliğimizin teminatı” gibi sloganlarla kampanyalar düzenler. Elimize bunlardan çok daha etkili bir ‘araç’ geçti: “Emniyet Teşkilatında İletişim Algısı ve Halkla İlişkiler Çalışmalarına Yansıması” kitabının yazarı, polis başmüfettişi Dr. Atalay Bahar’ın “Yasadışı Dijital Medya ve Toplumsal İletişim Çalışmaları Boyutunda Çözümler” adlı son kitabı… Bu eserinde belli suçlarla mücadelede ‘iletişim çalışmalarının yeri ve önemi’ diye özel bir bölüm açmış. Kitabın yaklaşık üçte birini oluşturan bu kısımda şu başlıklar incelenmiş: Dijital kırılma (hack), dijital bankacılık ve kart, dijital dolandırıcılık, dijital hakaret, dijital tehdit ve şantaj, dijital nefret ve ayrımcılık, yasadışı dijital bahis, uyuşturucu, özel hayatın gizliliği, kamu güvenliği, genel ahlak ve özellikle çocukların korunması için şart olan cinsel dokunulmazlık… İçişleri Bakanlığı keşke bu iki kitaptan yola çıkarak ülke çapında, altı yaşındaki çocuğun anlayacağı düzeyde bir ‘konu yönetimi’ kampanyası başlatsa…
- Etik ve İtibar Derneği (TEİD), Türkiye’deki kuruluşların çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) ile iş etiği performanslarının, itibarları ile ilişkisini belirlemek için ZENNA Danışmanlık ve KPMG Türkiye aracılığıyla bir araştırma yapmış: "TEİD İş Etiği ve ESG'nin İtibara Etkisi". Buna göre; katılımcıların %89’u ESG’yi, %91’i de iş etiği ve uyum süreçlerini öncelikli iş alanları arasına almayan şirketlerin, itibarlarını kaybedeceklerini düşünüyorlarmış. Bir kurum ya da kişi için itibar; her şeydir. Satıştır, çalışan memnuniyetidir, tercih nedenidir vs. Bu nedenle TEİD’in araştırmasını dikkatle incelemekte yarar var… (Zübeyde Turgut, Haber Atölyesi)
- Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Süt Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi ve Süt Akademisi Eğitim Koordinatörü Prof. Dr. Barbaros Özer, süt üretimi, maliyetler, kamusal sübvansiyonlar ve süt fiyatlarıyla ilgili açıklamalarda bulunmuş… Basın bülteninde başlık olarak da “Süte su değil, teknoloji katmak lazım” ifadesi kullanılmış… Nasıl ama? Merak ettiriyor, süt konusuyla ilgilisi olmayanları da kendine baktırıyor, içeriği okutuyor; öyle değil mi?... İletişim çalışmalarında kısa, net, merak ettiren ve bilgi veren (evet, ikisi aynı anda) mesaj ve sloganlar çok önemli bir işlev görür. (Ayşe Sevinç, İlyada İletişim)
- Eyüpsultan Belediyesi iyi ki bu işin peşini bırakmıyor… Geçen sene İstiklal Harbi Zaferi’nin 100. yılı temasıyla düzenledikleri “Okumak Güzeldir” kitap okuma yarışmasını bu kez Türk Edebiyatı’nın önemli eserleri ile düzenliyorlarmış. Şule Yüksel Şenler’in “Huzur Sokağı”, Bahaeddin Özkişi’nin “Köse Kadı”, Abdülhak Şinasi Hisar’ın “Fahim Bey ve Biz”, Sabahattin Ali’nin “Kürk Mantolu Madonna” ve Kemal Tahir’in “Kurt Kanunu” kitapları seçilmiş… Katılımcılara bu kitapları kapsayan toplam 50 soru sorulacakmış. Yalnızca ilk üçe değil, ilk 150 kişiye ödüller verilecekmiş. Eyüpsultan Belediyesi’ni hem kültürümüze yönelik bu değerli etkinlik için hem de bunu dört yıldır istikrarla sürdürdükleri için tebrik ederiz. (Burak Öztürk, Eyüpsultan Belediyesi Basın Danışmanı)