Ya gelen gideni mumla aratırsa
01 ekim 2018 - tIMREPORT
Kennedy’yi çok sevdi bizimkiler… Obama’yı sevdiler… Hem zenci hem de Müslüman sandılar. Oysa adam sapına kadar Hristiyan ve Amerikalı idi… Hem de beyazlardan daha çok Amerikalı… Amerikan Birleşik Şirketleri’ni mükemmel temsil etti… Ama olsun, biz sevdik… Bir de Afrikalılar zil takıp oynadılar…
Biz, Trump’ı da heyecanla karşıladık… Karısı alımlı, kızı hoş… Damat yakışıklı… Oğlan desen, artist gibi... Kendisi biraz garip olabilir… Ama olsun… Halk adamı… Bir kere kadın başkan adayı Hillary Hanım seçilmedi ya… Allah’tan başka ne istesek ki…
Şimdi de Trump gitsin diyorlar… 6 Kasım 2018'de yapılacak Kongre ara seçimleri yılın en önemli siyasi süreci olarak büyük önem taşıyor, diyorlar. Ya Cumhuriyetçiler her iki kanatta da üstünlüklerini devam ettirecekler, ya da Demokratlar en az birinde üstünlüğü ele geçirerek 2020 başkanlık seçimleri için avantaj sağlayacaklar… Kolay değil, ara seçimlerde 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nin tamamı, 100 sandalyeli Senato’nun ise üçte biri (33) yenilenecek… Demokratların, Cumhuriyetçilerin bir kısmını ikna edip becerebilirlerse bir ‘impeachment’ (Başkanı düşürme süreci) başlatabileceklerini bile hayal edenler var. Bunun için gerekli mahkemenin başlatılabilmesi için kongrede yarıdan bir fazla oy yeterli. Daha sonra asıl mahkeme, Senato’da görülüyor ve orada karar ancak 2/3’le alınabiliyor… Bu da kolay değil…
Diyelim ki Trump’u devirdiler… Bir sonraki seçimlere kadar kim geliyor Başkanlık makamına? Pence efendi… Şu anki Başkan Yardımcısı… Allah dünyayı onun şerrinden korusun… Dünyayı birbirine katmada Trump’ı mumla aratabilir…
Bu arada Başkan Donald Trump, tutunmak için elinden geleni yapıyor… Kendi retoriği ile tabii… Fox TV'ye verdiği röportajda, "Benimle ilgili görevden azil süreci başlarsa piyasalar çöker" demiş...
Trump'a eskiden yakın çalışan iki isim hakkında yargı cephesinde son günlerde yaşanan gelişmeler, Trump hakkında görevden azil sürecinin başlayabileceğine dair tartışmaların yeniden alevlenmesine neden olmuştu…
Trump'ın eski avukatı Michael Cohen, Trump'ın ilişkisi olduğu iddia edilen iki kadına ödeme yaparak seçim kampanyalarının finansmanıyla ilgili yasaları deldiğini itiraf etmişti mesela.
Trump'ın eski kampanya direktörü Paul Manafort da vergi kaçırma iddialarının araştırıldığı bir dava kapsamında, jüri tarafından 18 suçlamanın 8'inde suçlu bulundu. Manafort, hemen savcı ile anlaştı ve Trump’ı ağır töhmet altında bırakan suçlamalar birbiri peşi sıra ortalığa döküldü…
ABD halkı nezdinde, onlara verdiği maddi katkılar nedeniyle sempatisi hayli yüksek olan Trump; "İyi iş yapan birini nasıl azledebilirsiniz bilmiyorum. Size söylüyorum. Eğer benimle ilgili görevden azil süreci başlarsa, piyasalar çöker. Sanıyorum herkes çok yoksul olur" demiş.
Ekonomistlerin ortak görüşü ise Trump ile ilgili gelişmelerin hesabının, gelişmekte olan ülke piyasalarına kesilebileceği yönünde.
JP Morgan'dan John Normand, yatırımcılara gönderdiği notunda, Trump'ın ülkesinde ateş tahtasına oturmamak için dış politikaya yüzünü dönebileceğini söylemiş.
Normand, azil iddialarının konuşulduğu bu dönemde, gelişmekte olan piyasaların risk teşkil ettiğini ifade etmiş... Bizi kastediyor sanki…
Nitekim Bloomberg de buna örnek olarak Beyaz Saray'ın son dönemde Venezuela'dan Türkiye'ye, Rusya'dan Çin ve Güney Afrika'ya kadar birçok ülke ile yaşadığı sorunlara dikkati çekmiş...
CNN Baş Yazarı Matt Egan, Trump'ın azledilmesi durumunda hisse senedi piyasalarının diplere inebileceğini, ancak piyasaların çökeceğini söylemenin de çok büyük bir iddia olduğunu öne sürerken, Yardeni Araştırma'nın Yatırım Danışmanlığı Başkanı Ed Yardeni de "Trump yeri doldurulamaz biri değil. Piyasaların çökeceğini sanmıyorum" buyurmuş.
Yani kabak her şıkta bizim gibi ülkelere, günah keçilerinin başına patlayacak; Trump gitse de gitmese de… O nedenle bize düşen en önemli görev, yeni ittifaklar, yeni pazarlar aramak ve başkalarından çok kendi dinamiklerimize güvenmek…
Biz, Trump’ı da heyecanla karşıladık… Karısı alımlı, kızı hoş… Damat yakışıklı… Oğlan desen, artist gibi... Kendisi biraz garip olabilir… Ama olsun… Halk adamı… Bir kere kadın başkan adayı Hillary Hanım seçilmedi ya… Allah’tan başka ne istesek ki…
Şimdi de Trump gitsin diyorlar… 6 Kasım 2018'de yapılacak Kongre ara seçimleri yılın en önemli siyasi süreci olarak büyük önem taşıyor, diyorlar. Ya Cumhuriyetçiler her iki kanatta da üstünlüklerini devam ettirecekler, ya da Demokratlar en az birinde üstünlüğü ele geçirerek 2020 başkanlık seçimleri için avantaj sağlayacaklar… Kolay değil, ara seçimlerde 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi’nin tamamı, 100 sandalyeli Senato’nun ise üçte biri (33) yenilenecek… Demokratların, Cumhuriyetçilerin bir kısmını ikna edip becerebilirlerse bir ‘impeachment’ (Başkanı düşürme süreci) başlatabileceklerini bile hayal edenler var. Bunun için gerekli mahkemenin başlatılabilmesi için kongrede yarıdan bir fazla oy yeterli. Daha sonra asıl mahkeme, Senato’da görülüyor ve orada karar ancak 2/3’le alınabiliyor… Bu da kolay değil…
Diyelim ki Trump’u devirdiler… Bir sonraki seçimlere kadar kim geliyor Başkanlık makamına? Pence efendi… Şu anki Başkan Yardımcısı… Allah dünyayı onun şerrinden korusun… Dünyayı birbirine katmada Trump’ı mumla aratabilir…
Bu arada Başkan Donald Trump, tutunmak için elinden geleni yapıyor… Kendi retoriği ile tabii… Fox TV'ye verdiği röportajda, "Benimle ilgili görevden azil süreci başlarsa piyasalar çöker" demiş...
Trump'a eskiden yakın çalışan iki isim hakkında yargı cephesinde son günlerde yaşanan gelişmeler, Trump hakkında görevden azil sürecinin başlayabileceğine dair tartışmaların yeniden alevlenmesine neden olmuştu…
Trump'ın eski avukatı Michael Cohen, Trump'ın ilişkisi olduğu iddia edilen iki kadına ödeme yaparak seçim kampanyalarının finansmanıyla ilgili yasaları deldiğini itiraf etmişti mesela.
Trump'ın eski kampanya direktörü Paul Manafort da vergi kaçırma iddialarının araştırıldığı bir dava kapsamında, jüri tarafından 18 suçlamanın 8'inde suçlu bulundu. Manafort, hemen savcı ile anlaştı ve Trump’ı ağır töhmet altında bırakan suçlamalar birbiri peşi sıra ortalığa döküldü…
ABD halkı nezdinde, onlara verdiği maddi katkılar nedeniyle sempatisi hayli yüksek olan Trump; "İyi iş yapan birini nasıl azledebilirsiniz bilmiyorum. Size söylüyorum. Eğer benimle ilgili görevden azil süreci başlarsa, piyasalar çöker. Sanıyorum herkes çok yoksul olur" demiş.
Ekonomistlerin ortak görüşü ise Trump ile ilgili gelişmelerin hesabının, gelişmekte olan ülke piyasalarına kesilebileceği yönünde.
JP Morgan'dan John Normand, yatırımcılara gönderdiği notunda, Trump'ın ülkesinde ateş tahtasına oturmamak için dış politikaya yüzünü dönebileceğini söylemiş.
Normand, azil iddialarının konuşulduğu bu dönemde, gelişmekte olan piyasaların risk teşkil ettiğini ifade etmiş... Bizi kastediyor sanki…
Nitekim Bloomberg de buna örnek olarak Beyaz Saray'ın son dönemde Venezuela'dan Türkiye'ye, Rusya'dan Çin ve Güney Afrika'ya kadar birçok ülke ile yaşadığı sorunlara dikkati çekmiş...
CNN Baş Yazarı Matt Egan, Trump'ın azledilmesi durumunda hisse senedi piyasalarının diplere inebileceğini, ancak piyasaların çökeceğini söylemenin de çok büyük bir iddia olduğunu öne sürerken, Yardeni Araştırma'nın Yatırım Danışmanlığı Başkanı Ed Yardeni de "Trump yeri doldurulamaz biri değil. Piyasaların çökeceğini sanmıyorum" buyurmuş.
Yani kabak her şıkta bizim gibi ülkelere, günah keçilerinin başına patlayacak; Trump gitse de gitmese de… O nedenle bize düşen en önemli görev, yeni ittifaklar, yeni pazarlar aramak ve başkalarından çok kendi dinamiklerimize güvenmek…