Yalan dolan iletişimi
25 Ağustos 2020 - Yeni Şafak
İçişleri Bakanlığı, koronavirüs pandemisi nedeniyle 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları sırasında alınması gereken tedbirleri, 19 Ağustos günü valiliklere gönderdiği bir yazıyla bildiriyor.
Valiliklerden talep edilen, 30 Ağustos kutlamalarında kamu görevlileri başta olmak üzere fiziki mesafe kurallarına aykırılık oluşturacak şekilde kalabalıklara neden olunmaması için bazı tedbirler alınması…
Sonrasında aynı uygulama ve tedbirlerin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü programları ile Ramazan ve Kurban Bayramı bayramlaşma programları sırasında da gündeme geldiği Bakanlıkça ifade ediliyor.
Bunun üzerine Cumhuriyet gazetesi “Zafer Bayramı etkinlikleri yasaklandı” başlığıyla olayı allayıp pullayıp şöyle duyuruyor: “İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliklerine gönderdiği genelge ile 30 Ağustos Zafer Bayramı Etkinlikleri’ni yasakladı.”
Gazete, İçişleri Bakanlığı’nın yazısından alıntı da yapıyor. İnsan bir zahmet o kısmı okusa yukarıdaki başlığın atılamayacağını, atıldığı takdirde de ‘yalan habere ortaklık’ anlamına geldiğini hemen kavrar…
Ama hayır!
Başlığa bak, iki satır spotu oku; sonra da sosyal medyada veryansın et! Yalanın bir parçası oluver! İşte örnekler:
Nevşin Mengü: “Covid-19 sadece millî bayramlarda bulaşıyorsa demek”
İsmail Saymaz: “Ayasofya ibadete açılırken zararsız görülen koronavirüs, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda mı vatandaşa bulaşıcı hâle geliyor?”
Barış Yarkadaş: “Ayasofya’nın açılışı için binlerce insanı İstanbul’a taşıyıp vakaların sayısında patlamaya yol açtınız. Binlerce insana virüs bulaştırdınız. Şimdi ise salgının arkasına saklanıp 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı yasaklıyorsunuz. Çıkın, mertçe konuşun; yaptıklarınızı da unutmayın ama…”
Emin Çapa: “Yerli ve millî bir yasak… Yoksa düşman yasaklasa halkımız isyan ederdi.”
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: “Bu ülkenin ne 29 Ekim’i, ne 23 Nisan’ı, ne 30 Ağustos’u ne de 10 Kasım’ı her sene uydurma bahanelerle yok sayılarak, yok edilemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini zenginleştirmek, derinleştirmek, geçmişiyle kavuşturmak mümkündür; ama hepten silmeye kalkan duvara çarpar; NOKTA!”
Yukarıdaki isimler içinde en çok Ülke hocama şaşırdım ve üzüldüm. Aynı ‘dünya görüşü’ içinde olmasak da uzun yıllardır kendisini takdir ve sevgi ile izlerim. Bir insanda aradığım üç temel özelliğin üçü de kendisinde mevcuttur: Ciddiyet, merak ve derinlik.
Hoca nitekim, sonrasında İçişleri Bakanlığı’nın bu tezviratın önüne geçmek için yaptığı basın açıklamasını da sosyal medya hesabından paylaşmış. Ancak bu ‘tufa’ya düşmemeli, geçerliliğini çoktan yitirmiş “Cumhuriyet yazdıysa doğrudur” iddiasına inanmamalıydı.
İçişleri Bakanlığı’nın açıklaması aynı gün saat 13.49’da, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. M. Muharrem Kasapoğlu’nun tweet’i ise 17.25’te sosyal medyaya düşüyor.
Bakan Kasapoğlu şöyle yazmış: “Kutlamaların iptal edildiği yalanını yayanlara buradan ekmek çıkmaz. Zafer haftamızı her yıl olduğu gibi aynı coşku, aynı heyecan ve gururla; gençlerimizle birlikte yine Dumlupınar’da kutlayacağız!”
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ise “30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ile ilgili Bakanlığımızca alınan yasaklama kararı bulunmamaktadır” deniyor ve valiliklere gönderilen yazının mahiyetinin ne olduğunun tek tek izah edildiği basın açıklamasının internet bağlantısı veriliyor.
Ülke hoca hariç yukarıdaki arkadaşların hiçbirinden “tık yok”. Hatta bazıları ortada bir yalan olduğunun anlaşılmasına rağmen, Malazgirt kutlamalarını bahane edip aynı yalan-dolana devam ediyorlar…
Allah ıslah etsin…
Valiliklerden talep edilen, 30 Ağustos kutlamalarında kamu görevlileri başta olmak üzere fiziki mesafe kurallarına aykırılık oluşturacak şekilde kalabalıklara neden olunmaması için bazı tedbirler alınması…
Sonrasında aynı uygulama ve tedbirlerin, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı, 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü programları ile Ramazan ve Kurban Bayramı bayramlaşma programları sırasında da gündeme geldiği Bakanlıkça ifade ediliyor.
Bunun üzerine Cumhuriyet gazetesi “Zafer Bayramı etkinlikleri yasaklandı” başlığıyla olayı allayıp pullayıp şöyle duyuruyor: “İçişleri Bakanlığı, 81 il valiliklerine gönderdiği genelge ile 30 Ağustos Zafer Bayramı Etkinlikleri’ni yasakladı.”
Gazete, İçişleri Bakanlığı’nın yazısından alıntı da yapıyor. İnsan bir zahmet o kısmı okusa yukarıdaki başlığın atılamayacağını, atıldığı takdirde de ‘yalan habere ortaklık’ anlamına geldiğini hemen kavrar…
Ama hayır!
Başlığa bak, iki satır spotu oku; sonra da sosyal medyada veryansın et! Yalanın bir parçası oluver! İşte örnekler:
Nevşin Mengü: “Covid-19 sadece millî bayramlarda bulaşıyorsa demek”
İsmail Saymaz: “Ayasofya ibadete açılırken zararsız görülen koronavirüs, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda mı vatandaşa bulaşıcı hâle geliyor?”
Barış Yarkadaş: “Ayasofya’nın açılışı için binlerce insanı İstanbul’a taşıyıp vakaların sayısında patlamaya yol açtınız. Binlerce insana virüs bulaştırdınız. Şimdi ise salgının arkasına saklanıp 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı yasaklıyorsunuz. Çıkın, mertçe konuşun; yaptıklarınızı da unutmayın ama…”
Emin Çapa: “Yerli ve millî bir yasak… Yoksa düşman yasaklasa halkımız isyan ederdi.”
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan: “Bu ülkenin ne 29 Ekim’i, ne 23 Nisan’ı, ne 30 Ağustos’u ne de 10 Kasım’ı her sene uydurma bahanelerle yok sayılarak, yok edilemez. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihini zenginleştirmek, derinleştirmek, geçmişiyle kavuşturmak mümkündür; ama hepten silmeye kalkan duvara çarpar; NOKTA!”
Yukarıdaki isimler içinde en çok Ülke hocama şaşırdım ve üzüldüm. Aynı ‘dünya görüşü’ içinde olmasak da uzun yıllardır kendisini takdir ve sevgi ile izlerim. Bir insanda aradığım üç temel özelliğin üçü de kendisinde mevcuttur: Ciddiyet, merak ve derinlik.
Hoca nitekim, sonrasında İçişleri Bakanlığı’nın bu tezviratın önüne geçmek için yaptığı basın açıklamasını da sosyal medya hesabından paylaşmış. Ancak bu ‘tufa’ya düşmemeli, geçerliliğini çoktan yitirmiş “Cumhuriyet yazdıysa doğrudur” iddiasına inanmamalıydı.
İçişleri Bakanlığı’nın açıklaması aynı gün saat 13.49’da, Gençlik ve Spor Bakanı Dr. M. Muharrem Kasapoğlu’nun tweet’i ise 17.25’te sosyal medyaya düşüyor.
Bakan Kasapoğlu şöyle yazmış: “Kutlamaların iptal edildiği yalanını yayanlara buradan ekmek çıkmaz. Zafer haftamızı her yıl olduğu gibi aynı coşku, aynı heyecan ve gururla; gençlerimizle birlikte yine Dumlupınar’da kutlayacağız!”
İçişleri Bakanlığı’nın açıklamasında ise “30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları ile ilgili Bakanlığımızca alınan yasaklama kararı bulunmamaktadır” deniyor ve valiliklere gönderilen yazının mahiyetinin ne olduğunun tek tek izah edildiği basın açıklamasının internet bağlantısı veriliyor.
Ülke hoca hariç yukarıdaki arkadaşların hiçbirinden “tık yok”. Hatta bazıları ortada bir yalan olduğunun anlaşılmasına rağmen, Malazgirt kutlamalarını bahane edip aynı yalan-dolana devam ediyorlar…
Allah ıslah etsin…