Yalancının mumu yatsıyı bile beklemedi…
20 Temmuz 2017 - Yeni Şafak
Algılama Yönetimi’nin 11 temel kuralından biri şudur: İletişimde gerçeklere dayanacaksın, mış gibi yapmayacaksın. Çünkü “Yalancının mumu yatsıya kadar yanarmış”…
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin son muazzam (!) iletişim atağı bize yukarıdaki kuralı hatırlattı bir kez daha… Onunla birlikte bir başka anı daha canlandı hafızamızda…
Bazen yarı resmi STK, bazen de ana muhalefetin can simidi misali ikinci bir siyasi parti gibi hareket eden Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TMMOB ile ilgili o anımız. Burada daha önce de başka bir vesileyle yazmıştık…
Basketbol Federasyonunun o zamanki Başkanı Turgay Demirel ile bir toplantıdayız. Büyük bir başarı sergilemiş ve Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın Türkiye’ye alınmasını sağlamışlardı. Bize yeni bir spor salonunun 3D çizimlerini gösterdiler. Şişli Evlendirme Dairesinin bulunduğu sırta, Küçükçiftlik Park’ın karşısındaki alana yaslanacak muhteşem bir bina... Beşiktaş stadının üzerinden Boğazı gören tarafı cam… Bazı maçlar oynanırken kameranın arada sırada bu şahane İstanbul görüntüsüne yönelmesi düşünülmüş… Tüm çevresi ile uyumlu…
Kapalı spor salonu inşasında ustalaşmış ABD’li mimarlar hazırlamışlar projeyi… Rüya gibi; bayıldık… “Tebrik ederiz… Hayırlı olsun...” falan dedik…
“Yok” dediler.“Yapamıyoruz.”
“Neden?” diye ısrarla sorduk, “Belediye’ye falan mı takıldı?”
Hayır… Hiçbir yere takılmamış… Büyükşehir bayılmış projeye… Hükümet de… Şişli Belediyesi de…
Peki ne olmuş… Tavsiye etmişler. Demişler ki: “Bir de TMMOB’ye sorun!” Sonra eklemişler: “TMMOB genelde bu tür şeylere hemen itiraz eder. Bu da aylar yıllar sürer; çünkü, Danıştay’da açtıkları yürütmeyi durdurma davası genellikle onların lehine sonuçlanır. İşler durduk yerde uzar. Siz zarar görürsünüz”.
Turgay beyler söz dinlemişler. TMMOB Başkanı’nı ziyaret etmişler. Başkan da çok beğenmiş projeyi. “Ancak” demiş“Danıştay’da yürütmeyi durdurma davası açmak zorundayız!”
Çünkü kendilerinden beklenilen davranış buymuş…
Demirel ve arkadaşları sonrasında projeden vazgeçmişler…
Hatırlardadır; o yıllar TMMOB’nin dava açmadığı ve o zamanki yargı ile uyum içinde pek çok olumlu girişim yok gibi bir şeydi…
Danıştay’ın, yasa değişikliği öncesi engelleyebildiği pek çok özelleştirmede olduğu gibi…
Bu sefer de TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi yapacağını yapmış… Durduk yerde “Anıtkabir ve çevresi imara açılıyor” diye yaygara koparmaya başlamış. Ve de gündemi belirlemiş… Hükümet ciddiye almış. İki Bakan açıklama yapmış. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek basın toplantısı düzenlemiş… Hep bir ağızdan “Tamamen uydurma ve gerçek dışıdır” demişler…
Sebebi, herhalde sosyal medyayı ciddiye almalarından kaynaklanmış olmalı. Hani her seçimde muhalefetin kazanacağı sonucunu veren sosyal medyayı… Kısa bir süre için bile olsa ne kadar şuursuz varsa; önünü arkasını anlamadan, dinlemeden olayın üstüne atlayıp kırmızı çizgi muhabbetine dalıvermişti…
Oysa dalgalarını geçip bıraksalarmış, daha iyi olurmuş… Hani GORA’da ikide bir Komutan’a koşturup “Komutan Logar, Bir cisim yaklaşıyor efendim!” diye ihbarda bulunan küçük adama Kaptan’ın itibar ettiği kadar ciddiye alınmalı bu arkadaşlar…
Sosyal medyanın yalan dünyasını reddeden ve hesaplarını kapatan Cem Yılmaz ile Ozan Güven örnek alınabilir mesela bundan sonra…
Neyin olması değil, olmaması gerektiği hususunun uzmanlığını zirveye taşıyan TMMOB’nin bir sonraki çıkışını heyecanla bekleyeceğiz…
TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin son muazzam (!) iletişim atağı bize yukarıdaki kuralı hatırlattı bir kez daha… Onunla birlikte bir başka anı daha canlandı hafızamızda…
Bazen yarı resmi STK, bazen de ana muhalefetin can simidi misali ikinci bir siyasi parti gibi hareket eden Türkiye Mühendis ve Mimar Odaları Birliği TMMOB ile ilgili o anımız. Burada daha önce de başka bir vesileyle yazmıştık…
Basketbol Federasyonunun o zamanki Başkanı Turgay Demirel ile bir toplantıdayız. Büyük bir başarı sergilemiş ve Avrupa Basketbol Şampiyonası’nın Türkiye’ye alınmasını sağlamışlardı. Bize yeni bir spor salonunun 3D çizimlerini gösterdiler. Şişli Evlendirme Dairesinin bulunduğu sırta, Küçükçiftlik Park’ın karşısındaki alana yaslanacak muhteşem bir bina... Beşiktaş stadının üzerinden Boğazı gören tarafı cam… Bazı maçlar oynanırken kameranın arada sırada bu şahane İstanbul görüntüsüne yönelmesi düşünülmüş… Tüm çevresi ile uyumlu…
Kapalı spor salonu inşasında ustalaşmış ABD’li mimarlar hazırlamışlar projeyi… Rüya gibi; bayıldık… “Tebrik ederiz… Hayırlı olsun...” falan dedik…
“Yok” dediler.“Yapamıyoruz.”
“Neden?” diye ısrarla sorduk, “Belediye’ye falan mı takıldı?”
Hayır… Hiçbir yere takılmamış… Büyükşehir bayılmış projeye… Hükümet de… Şişli Belediyesi de…
Peki ne olmuş… Tavsiye etmişler. Demişler ki: “Bir de TMMOB’ye sorun!” Sonra eklemişler: “TMMOB genelde bu tür şeylere hemen itiraz eder. Bu da aylar yıllar sürer; çünkü, Danıştay’da açtıkları yürütmeyi durdurma davası genellikle onların lehine sonuçlanır. İşler durduk yerde uzar. Siz zarar görürsünüz”.
Turgay beyler söz dinlemişler. TMMOB Başkanı’nı ziyaret etmişler. Başkan da çok beğenmiş projeyi. “Ancak” demiş“Danıştay’da yürütmeyi durdurma davası açmak zorundayız!”
Çünkü kendilerinden beklenilen davranış buymuş…
Demirel ve arkadaşları sonrasında projeden vazgeçmişler…
Hatırlardadır; o yıllar TMMOB’nin dava açmadığı ve o zamanki yargı ile uyum içinde pek çok olumlu girişim yok gibi bir şeydi…
Danıştay’ın, yasa değişikliği öncesi engelleyebildiği pek çok özelleştirmede olduğu gibi…
Bu sefer de TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi yapacağını yapmış… Durduk yerde “Anıtkabir ve çevresi imara açılıyor” diye yaygara koparmaya başlamış. Ve de gündemi belirlemiş… Hükümet ciddiye almış. İki Bakan açıklama yapmış. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek basın toplantısı düzenlemiş… Hep bir ağızdan “Tamamen uydurma ve gerçek dışıdır” demişler…
Sebebi, herhalde sosyal medyayı ciddiye almalarından kaynaklanmış olmalı. Hani her seçimde muhalefetin kazanacağı sonucunu veren sosyal medyayı… Kısa bir süre için bile olsa ne kadar şuursuz varsa; önünü arkasını anlamadan, dinlemeden olayın üstüne atlayıp kırmızı çizgi muhabbetine dalıvermişti…
Oysa dalgalarını geçip bıraksalarmış, daha iyi olurmuş… Hani GORA’da ikide bir Komutan’a koşturup “Komutan Logar, Bir cisim yaklaşıyor efendim!” diye ihbarda bulunan küçük adama Kaptan’ın itibar ettiği kadar ciddiye alınmalı bu arkadaşlar…
Sosyal medyanın yalan dünyasını reddeden ve hesaplarını kapatan Cem Yılmaz ile Ozan Güven örnek alınabilir mesela bundan sonra…
Neyin olması değil, olmaması gerektiği hususunun uzmanlığını zirveye taşıyan TMMOB’nin bir sonraki çıkışını heyecanla bekleyeceğiz…