Yetişkinlerin de ‘büyümesi’ lazım
23 MAYIS 2012
Türkiye İstatistik Kurumu’nun ‘İstatistiklerle Gençlik, 2011’ raporu, toplumu okumak, özellikle genç hedef kitlelerle ilgili bilgi sahibi olmak isteyen herkes için hayli ‘öğretici’ sonuçlar içeriyor.
Toplam nüfusun %16.8’ini oluşturan 15-24 arasındaki gençlerin kararlarını etkileyen yetişkinlerden devraldıkları somut hayat koşulları ve duygu dünyalarına bir pencere açmak için rakamlara göz atmakta yarar var...
Bu kesimde işsizlik oranı % 18,4; tarım-dışı işsizlik oranı ise % 22,1 imiş.
Lise ve dengi meslek lisesi mezunu gençlerde oran % 21,8, yükseköğretim görmüş gençlerde % 30.
Evlenirken başlık parası verenlerin oranı % 12,3, akraba evliliği yapanlar % 21,2 ve bunların içinde birinci dereceden akraba evliliği yapanların oranı ise % 51,9 olarak belirlenmiş.
Gençlere hazırlayabildiğimiz ortam böyle. Hele şu başlık parası ve akraba evliliği rakkamlarına bakınca feodal düzenin getirdiği ‘arkaik’ ilişkilerden kurtulma konusundaki sorunlarımızın öyle kolaylıkla aşılamayacağını da söylemek mümkün.
***
Gençlerin % 65,8’i internet, % 67,7’si bilgisayar kullanıyor. Yetişkinlerde bu oran % 35,6’ymış. Gençler, yetişkinlere göre kitap okumaya daha uzun süre ayırıyorlar: Bir ayda 5 saat 18 dakika (Herhalde ders kitaplarını kastetmişlerdir)... Yetişkinlerde bu oran 2 saat 14 dakikaymış. Müzik dinleme konusunda bu rakkamlar gençlerde ortalama süre 2 saat 53 dakika, yetişkinlerde ise 26 dakika... Gençlerin sinema izlemeye bir ayda ayırdığı ortalama süre 1 saat 5 dakika, yetişkinlerde ise ortalama süre 23 dakika...
Gençler kendilerini sağlıklı hissediyorlarmış! Sağlık durumlarını ‘çok iyi ve iyi’ olarak tanımlayanların oranı %84.9. ‘Hayat dolu hissediyorum’ diyenlerin oranı %62, ‘Enerjik hissediyorum’ diyenlerin oranı da %57.9. Kalbi kırık ve depresyonda olan gençlerimizin oranı da %7’de kalmış.
‘Mutluyum’ diyen gençlerin oranı % 69,6. (Yetişkinler:% 60,8)
Gençlerin mutluluk kaynağı olan değerlerin başında % 59 ile sağlık, % 17 ile aşk geliyor. Yetişkinlerde ise ‘sağlık’ diyenler % 75,3 ve aşk diyenler ise % 12,4.
‘Gelecekten umutluyum’ diyen gençlerin oranı % 82,3.
Konda’nın bir üniversite için yaptığı araştırmada da burada sık sık hatırlattığımız gibi, gençlerin tahminlerin çok ötesinde muhafazakâr düşüncelere yatkın oldukları ortaya çıkmıştı. Şimdi soru şudur: Seçimlere çok kalmadı. Bu gençliğin güvenini kazanmak, hatta oylarını almak için nasıl bir söylem geliştirmek, ne yapmak lazım?
Gençlerin en çok beklediği şey anlayış ve kabul. Samsun’daki 19 Mayıs kutlamalarında rakibi gelmediği için tek kalan ve bu nedenle bir erkek arkadaşıyla güreşen Nurcan Kılıç hakkında inceleme başlatan Valilik makamı gibi yapmamak lazım yani...
Sporcu kızımız demiş ki:
“Bir kastımız yoktu. Tekniklerimi göstermek ve protokolün önünde mahcup duruma düşmemek için benden yaşça küçük bir güreşçi arkadaşımla güreş tuttum. O çocuk rakibim olamaz”
Samsun Valisi, şöyle düşünmeliydi mesela:
“Senin o stadın ortasında başka nasıl bir kastın olabilirdi ki evladım?”
Anlayacağımız, yetişkinlerin de ‘büyümesi’ lazım. Özellikle de en büyük oyu gençlerden almayı hedeflemesi gereken CHP üst yönetiminin… Sizce yukarıdaki araştırmayı nasıl okumuş ve nasıl bir söylem siyasi program geliştirmişlerdir?..
Perakende sektörünün zirvesi toplanıyor
Yarın 7. Perakende Liderler Konferansı’na katılmak üzere Münih’e uçuyoruz. Alışveriş merkezleri ve perakende sektöründen ve bu sektörlere hizmet veren kuruluşlardan 110 patron ve CEO Münih’te buluşuyor. Suat Soysal (Soysal Danışmanlık) bu organizasyona başladığında bazıları bu kadar prestijli ve etkili bir yapının ortaya çıkacağına ihtimal vermemiş, ‘Geleneksel 1. Konferans’tan sonra (!) bu işin tavsayacağını sanmıştı. Tam tersi oldu. Bu etkinliğe katılmak bir ayrıcalık haline geldi.
Bu yılın konuşmacıları da yine çok ilginç:
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan (Bilgi Üniversitesi), Adnan Akan, Hüsnü Can Dinçsoy (Price Waterhouse Coopers), Belkıs Alpergun (Coface Sigorta), Vahap Küçük (LC Waikiki), Serdar Sunay (Boyner Holding), Süleyman Orakçıoğlu, (Orka Group) Cüneyt Yavuz (Mavi) İzzet Pinto (Global Agency), Gündüz Bayer (Metro Properties), Abdullah Kiğılı (Kiğılı), Nancy Marino (Gloria Jeans), Prof. Dr. Emre Alkin (Kemerburgaz Üniversitesi)…
İzlenimlerimizi oradan paylaşmaya çalışacağız…
Toplam nüfusun %16.8’ini oluşturan 15-24 arasındaki gençlerin kararlarını etkileyen yetişkinlerden devraldıkları somut hayat koşulları ve duygu dünyalarına bir pencere açmak için rakamlara göz atmakta yarar var...
Bu kesimde işsizlik oranı % 18,4; tarım-dışı işsizlik oranı ise % 22,1 imiş.
Lise ve dengi meslek lisesi mezunu gençlerde oran % 21,8, yükseköğretim görmüş gençlerde % 30.
Evlenirken başlık parası verenlerin oranı % 12,3, akraba evliliği yapanlar % 21,2 ve bunların içinde birinci dereceden akraba evliliği yapanların oranı ise % 51,9 olarak belirlenmiş.
Gençlere hazırlayabildiğimiz ortam böyle. Hele şu başlık parası ve akraba evliliği rakkamlarına bakınca feodal düzenin getirdiği ‘arkaik’ ilişkilerden kurtulma konusundaki sorunlarımızın öyle kolaylıkla aşılamayacağını da söylemek mümkün.
***
Gençlerin % 65,8’i internet, % 67,7’si bilgisayar kullanıyor. Yetişkinlerde bu oran % 35,6’ymış. Gençler, yetişkinlere göre kitap okumaya daha uzun süre ayırıyorlar: Bir ayda 5 saat 18 dakika (Herhalde ders kitaplarını kastetmişlerdir)... Yetişkinlerde bu oran 2 saat 14 dakikaymış. Müzik dinleme konusunda bu rakkamlar gençlerde ortalama süre 2 saat 53 dakika, yetişkinlerde ise 26 dakika... Gençlerin sinema izlemeye bir ayda ayırdığı ortalama süre 1 saat 5 dakika, yetişkinlerde ise ortalama süre 23 dakika...
Gençler kendilerini sağlıklı hissediyorlarmış! Sağlık durumlarını ‘çok iyi ve iyi’ olarak tanımlayanların oranı %84.9. ‘Hayat dolu hissediyorum’ diyenlerin oranı %62, ‘Enerjik hissediyorum’ diyenlerin oranı da %57.9. Kalbi kırık ve depresyonda olan gençlerimizin oranı da %7’de kalmış.
‘Mutluyum’ diyen gençlerin oranı % 69,6. (Yetişkinler:% 60,8)
Gençlerin mutluluk kaynağı olan değerlerin başında % 59 ile sağlık, % 17 ile aşk geliyor. Yetişkinlerde ise ‘sağlık’ diyenler % 75,3 ve aşk diyenler ise % 12,4.
‘Gelecekten umutluyum’ diyen gençlerin oranı % 82,3.
Konda’nın bir üniversite için yaptığı araştırmada da burada sık sık hatırlattığımız gibi, gençlerin tahminlerin çok ötesinde muhafazakâr düşüncelere yatkın oldukları ortaya çıkmıştı. Şimdi soru şudur: Seçimlere çok kalmadı. Bu gençliğin güvenini kazanmak, hatta oylarını almak için nasıl bir söylem geliştirmek, ne yapmak lazım?
Gençlerin en çok beklediği şey anlayış ve kabul. Samsun’daki 19 Mayıs kutlamalarında rakibi gelmediği için tek kalan ve bu nedenle bir erkek arkadaşıyla güreşen Nurcan Kılıç hakkında inceleme başlatan Valilik makamı gibi yapmamak lazım yani...
Sporcu kızımız demiş ki:
“Bir kastımız yoktu. Tekniklerimi göstermek ve protokolün önünde mahcup duruma düşmemek için benden yaşça küçük bir güreşçi arkadaşımla güreş tuttum. O çocuk rakibim olamaz”
Samsun Valisi, şöyle düşünmeliydi mesela:
“Senin o stadın ortasında başka nasıl bir kastın olabilirdi ki evladım?”
Anlayacağımız, yetişkinlerin de ‘büyümesi’ lazım. Özellikle de en büyük oyu gençlerden almayı hedeflemesi gereken CHP üst yönetiminin… Sizce yukarıdaki araştırmayı nasıl okumuş ve nasıl bir söylem siyasi program geliştirmişlerdir?..
Perakende sektörünün zirvesi toplanıyor
Yarın 7. Perakende Liderler Konferansı’na katılmak üzere Münih’e uçuyoruz. Alışveriş merkezleri ve perakende sektöründen ve bu sektörlere hizmet veren kuruluşlardan 110 patron ve CEO Münih’te buluşuyor. Suat Soysal (Soysal Danışmanlık) bu organizasyona başladığında bazıları bu kadar prestijli ve etkili bir yapının ortaya çıkacağına ihtimal vermemiş, ‘Geleneksel 1. Konferans’tan sonra (!) bu işin tavsayacağını sanmıştı. Tam tersi oldu. Bu etkinliğe katılmak bir ayrıcalık haline geldi.
Bu yılın konuşmacıları da yine çok ilginç:
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan (Bilgi Üniversitesi), Adnan Akan, Hüsnü Can Dinçsoy (Price Waterhouse Coopers), Belkıs Alpergun (Coface Sigorta), Vahap Küçük (LC Waikiki), Serdar Sunay (Boyner Holding), Süleyman Orakçıoğlu, (Orka Group) Cüneyt Yavuz (Mavi) İzzet Pinto (Global Agency), Gündüz Bayer (Metro Properties), Abdullah Kiğılı (Kiğılı), Nancy Marino (Gloria Jeans), Prof. Dr. Emre Alkin (Kemerburgaz Üniversitesi)…
İzlenimlerimizi oradan paylaşmaya çalışacağız…