Yetişmiş insan gücü ‘kara borsa’da
04 mart 2021 - Yeni Şafak
İş gücü çözümleri sunan ManpowerGroup, KOVİD-19’un çalışma hayatında dijitalleşme ve yetenekler üzerindeki etkisini araştırmış. Türkiye de dâhil olmak üzere 26 binin üzerinde işverenin katılımıyla yapılan çalışma, en fazla istihdamı, en çok dijitalleşen şirketlerin sağladığını ortaya koymuş. Araştırma şu başlıkla yayınlanmış: “Yetenek Devrimi Yenileniyor - COVID-19’un Dijitalleşmeye ve Yeteneklere Etkisi: Çalışanlar İçin Yeni Bir Gelecek”.
Marjinal Portel Novelli’den Ceylan Naza’nın gönderdiği basın bülteni ile haberdar olduğumuz araştırmada, şirketlerin yüzde 38’inin, pandeminin bir sonucu olarak dijitalleşme süreçlerine hız verdiği tespit edilmiş. Mevcut planlarını askıya alanların oranı ise yüzde 17’de kalmış.
Yine dijitalleşen işverenlerin yüzde 86’sı istihdam seviyelerini artırmayı ya da korumayı planlarken otomasyon planları kapsamında iş gücünü azaltmayı planlayan işverenlerin oranı ise yüzde 11 olmuş.
Uzaktan çalışma düzenini sürdürdüğümüz süreçte, işe yeni başlayan bir elemanın yetiştirilmesi, oryantasyonu ve adaptasyonu son derece zor. ‘Online şartlarda’ eleman yetiştirmek neredeyse mümkün olmadığı için özellikle hizmet sektörü doğrudan ‘yetişmiş’, ‘kalifiye’ eleman istihdam etme yoluna başvuruyor… Ancak görüyoruz ki; çevremizdeki pek çok firma nitelikli eleman bulmakta zorlanıyor… Biz de iletişim sektöründe bu gruba dâhiliz…
Üstelik büyüme rakamları ortada… Son çeyrekte yüzde 5,9 büyüyen Türkiye, 2020’nin tamamında yüzde 1,8 oranla sadece dünyada büyüyebilen nadir ülkelerden biri olmakta kalmadı, Tayvan ve Çin’in ardından ‘en hızlı büyüyen’ üçüncü ülke de oldu.
Tüm dünyada sağlık ve ekonomi alanlarında ciddi krizlerin yaşandığı 2020 yılını pozitif kapatan sektörlere bakalım…
Gayrisafi Yurt içi Hasıla’yı oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2020 yılında bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta toplam katma değeri yüzde 21,4, bilgi ve iletişim yüzde 13,7, tarım sektörü yüzde 4,8, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 2,8, gayrimenkul yüzde 2,6, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2,5 ve sanayi yüzde 2,0 arttı. Öte yandan mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 5,2, hizmetler yüzde 4,3, inşaat sektörü ise yüzde 3,5 azaldı.
Büyüyen sektörler çalışan açıklarını, pandemi şartları nedeniyle kolaylıkla kapatamıyorlar…
Yine araştırma sonuçlarıyla; kurumların ‘en iyi’ yetenekleri kendilerine çekmek, onları geliştirmek ve bünyelerinde tutmak için “yenilenmiş yetenek ve iş gücü geliştirme stratejilerine ihtiyaç” duydukları ortaya konulmuş.
Bu stratejide ‘çalışan sağlığı ve mutluluğunun’ kilit vazifesi gördüğü anlaşıyor. İşverenlerin yüzde 63’ü, 2021 ve sonrası için gündemlerinin ilk sırasına bu konuyu almışlar…
Daha önce de atıfta bulunduğumuz IBM’in İş Değerleri Enstitüsü (IBV) ile Oxford Economics’in ile birlikte yaptığı “Find your Essential” (Temelinizi Bulun) başlıklı araştırma da benzer bir noktanın altını çiziyordu. Çalışanlarda tükenmişlik sendromunun önüne geçilmesi, fiziksel ve zihinsel refaha yatırım yapılması, çeşitliliğe ve kapsayıcılığa odaklanılarak şirket kültürünün sürdürülmesi gibi unsurlara dikkat edilmesi öneriliyordu.
Sektörlerin eleman ihtiyacı ortada… Yetişmiş insan gücü ise deyim yerindeyse ‘kara borsada’… O hâlde, kurumların, şirketlerin yapması gereken çalışan ihtiyaçlarını merkeze alarak kendilerini arzulanan bir ‘çalışan markası’ hâline getirmek…
Marjinal Portel Novelli’den Ceylan Naza’nın gönderdiği basın bülteni ile haberdar olduğumuz araştırmada, şirketlerin yüzde 38’inin, pandeminin bir sonucu olarak dijitalleşme süreçlerine hız verdiği tespit edilmiş. Mevcut planlarını askıya alanların oranı ise yüzde 17’de kalmış.
Yine dijitalleşen işverenlerin yüzde 86’sı istihdam seviyelerini artırmayı ya da korumayı planlarken otomasyon planları kapsamında iş gücünü azaltmayı planlayan işverenlerin oranı ise yüzde 11 olmuş.
Uzaktan çalışma düzenini sürdürdüğümüz süreçte, işe yeni başlayan bir elemanın yetiştirilmesi, oryantasyonu ve adaptasyonu son derece zor. ‘Online şartlarda’ eleman yetiştirmek neredeyse mümkün olmadığı için özellikle hizmet sektörü doğrudan ‘yetişmiş’, ‘kalifiye’ eleman istihdam etme yoluna başvuruyor… Ancak görüyoruz ki; çevremizdeki pek çok firma nitelikli eleman bulmakta zorlanıyor… Biz de iletişim sektöründe bu gruba dâhiliz…
Üstelik büyüme rakamları ortada… Son çeyrekte yüzde 5,9 büyüyen Türkiye, 2020’nin tamamında yüzde 1,8 oranla sadece dünyada büyüyebilen nadir ülkelerden biri olmakta kalmadı, Tayvan ve Çin’in ardından ‘en hızlı büyüyen’ üçüncü ülke de oldu.
Tüm dünyada sağlık ve ekonomi alanlarında ciddi krizlerin yaşandığı 2020 yılını pozitif kapatan sektörlere bakalım…
Gayrisafi Yurt içi Hasıla’yı oluşturan faaliyetler incelendiğinde; 2020 yılında bir önceki yıla göre zincirlenmiş hacim endeksi olarak; finans ve sigorta toplam katma değeri yüzde 21,4, bilgi ve iletişim yüzde 13,7, tarım sektörü yüzde 4,8, kamu yönetimi, eğitim, insan sağlığı ve sosyal hizmet faaliyetleri yüzde 2,8, gayrimenkul yüzde 2,6, diğer hizmet faaliyetleri yüzde 2,5 ve sanayi yüzde 2,0 arttı. Öte yandan mesleki, idari ve destek hizmet faaliyetleri yüzde 5,2, hizmetler yüzde 4,3, inşaat sektörü ise yüzde 3,5 azaldı.
Büyüyen sektörler çalışan açıklarını, pandemi şartları nedeniyle kolaylıkla kapatamıyorlar…
Yine araştırma sonuçlarıyla; kurumların ‘en iyi’ yetenekleri kendilerine çekmek, onları geliştirmek ve bünyelerinde tutmak için “yenilenmiş yetenek ve iş gücü geliştirme stratejilerine ihtiyaç” duydukları ortaya konulmuş.
Bu stratejide ‘çalışan sağlığı ve mutluluğunun’ kilit vazifesi gördüğü anlaşıyor. İşverenlerin yüzde 63’ü, 2021 ve sonrası için gündemlerinin ilk sırasına bu konuyu almışlar…
Daha önce de atıfta bulunduğumuz IBM’in İş Değerleri Enstitüsü (IBV) ile Oxford Economics’in ile birlikte yaptığı “Find your Essential” (Temelinizi Bulun) başlıklı araştırma da benzer bir noktanın altını çiziyordu. Çalışanlarda tükenmişlik sendromunun önüne geçilmesi, fiziksel ve zihinsel refaha yatırım yapılması, çeşitliliğe ve kapsayıcılığa odaklanılarak şirket kültürünün sürdürülmesi gibi unsurlara dikkat edilmesi öneriliyordu.
Sektörlerin eleman ihtiyacı ortada… Yetişmiş insan gücü ise deyim yerindeyse ‘kara borsada’… O hâlde, kurumların, şirketlerin yapması gereken çalışan ihtiyaçlarını merkeze alarak kendilerini arzulanan bir ‘çalışan markası’ hâline getirmek…