Yok Böyle Dans!
24 KASIM 2011
Hakan Peker kardeşimizin “Yok Böyle Dans”ın yarışmacısı değil de jürisinde yer alması gerektiğini düşünenler varsa, bu sanatçımızın Pazartesi akşamı kendisine haksızlık yapıldığını ima eden şakayla karışık ‘giydirmeleri’nden herhalde onlar çok memnun kalmışlardır.
Sevgili Acun Ilıcalı da dönüp program seyircisine “Jüri adil mi, yoksa değil mi?”diye sorarak her iki şıkkın sonuçlarını da alkış seslerinden ölçmek istedi. Malum sonuç, çıktı sayılır: Jüri ile seyircinin, dansçıların performansı konusundaki yaklaşımları çok farklı. Ne güzel. Ya ayni olsaydı?
İşte o zaman jürinin konuya hakimiyetinden kuşkuya düşerdik.
Hakan Peker kardeşimiz de kabul ettiği dansçı statüsünde değerlendirilmesini içine bir sindirebilse ‘her şey daha güzel olacak’... Nez de profesyonel dansçı gibi algılanır ama sahnede diğer yarışmacılardan üstün olduğu vehmine kapılmamayı biraz gözyaşı dökerek de olsa kısa sürede öğrendi. Sıra, geçmiş yıllardaki dans ustalığının ‘yargılandığı’ hissiyatıyla dolup taştığını mimiklerinden bile anladığımız Hakan Peker’de... Sevildiğini anlasın artık. Jürinin onunla alıp veremediği ne olabilir ki?
Yok Böyle Dans’ın dansçıları adına çıkarılacak dersler var:
Bir: Sonuca odaklanmaktan vazgeçmeyin. İki: Cem Yılmaz’ın şu müthiş tespitini aklınızdan çıkarmayın: “Tevazu bu milletin pin kodudur.” Üç: Düşüncelerden çok duygulara hitap edin. Nihayetinde Nobel ödülü almayacak; bir eğlence programında hayatlarımıza ve hayatlarınıza ‘hoşluk’ katacaksınız. En önemlisi algılamanızı doğru yönetebilmek için mükemmel bir fırsat yakalamış bulunduğunuzu hiç unutmayın.
Sevgili Acun Ilıcalı da dönüp program seyircisine “Jüri adil mi, yoksa değil mi?”diye sorarak her iki şıkkın sonuçlarını da alkış seslerinden ölçmek istedi. Malum sonuç, çıktı sayılır: Jüri ile seyircinin, dansçıların performansı konusundaki yaklaşımları çok farklı. Ne güzel. Ya ayni olsaydı?
İşte o zaman jürinin konuya hakimiyetinden kuşkuya düşerdik.
Hakan Peker kardeşimiz de kabul ettiği dansçı statüsünde değerlendirilmesini içine bir sindirebilse ‘her şey daha güzel olacak’... Nez de profesyonel dansçı gibi algılanır ama sahnede diğer yarışmacılardan üstün olduğu vehmine kapılmamayı biraz gözyaşı dökerek de olsa kısa sürede öğrendi. Sıra, geçmiş yıllardaki dans ustalığının ‘yargılandığı’ hissiyatıyla dolup taştığını mimiklerinden bile anladığımız Hakan Peker’de... Sevildiğini anlasın artık. Jürinin onunla alıp veremediği ne olabilir ki?
Yok Böyle Dans’ın dansçıları adına çıkarılacak dersler var:
Bir: Sonuca odaklanmaktan vazgeçmeyin. İki: Cem Yılmaz’ın şu müthiş tespitini aklınızdan çıkarmayın: “Tevazu bu milletin pin kodudur.” Üç: Düşüncelerden çok duygulara hitap edin. Nihayetinde Nobel ödülü almayacak; bir eğlence programında hayatlarımıza ve hayatlarınıza ‘hoşluk’ katacaksınız. En önemlisi algılamanızı doğru yönetebilmek için mükemmel bir fırsat yakalamış bulunduğunuzu hiç unutmayın.