Yoksa siz de 'Bekleyenlerden' misiniz?
22 Ekim 2008 Akşam Gazetesi
Türkiye'de kriz olmasını heyecan ve sabırsızlıkla 'bekleyen'ler var. Bir de alık alık 'beklemeyip' mücadeleyi sürdürenler... Bekleyenler ellerini kollarını bağlamışlar korku içinde tırnaklarını yerken; beklemeyenler neyin nasıl olmayacağını değil, neyin nasıl olabileceğini tartıştırıyor... Örneğin birinciler nispeten daha ekonomik olan PR'a (halkla ilişkiler) yüklenip reklamı keserken; ikinciler her iki alanı birden esas bu dönemde yönetmenin ne kadar doğru olduğunu savunuyorlar...
İDMİB'in dolayısıyla İTKİB'in dolayısıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ve dolayısıyla da Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın yoğun desteği ile ulusal bir savaş veren Deri Tanıtım Grubu, 'beklemeyenler' takımından...
Dünyanın en büyük tasarımcılarından Ivan Chermayeff'e (Arçelik, Koç, I love NY ve daha pek çok logo...) bir etiket tasarlattılar. Bir ucundan tuttuğumuz için yakından izliyoruz. Etikette 'Türk Derisi' yazıyor... Yakında 'bu etiketi taşıyan ürünlere herkesin güvenebileceğini' anlatan kampanya başlatacaklar. Bütün markalar her bir etiket için 15 kuruş verecek. Biriken para ile tekrar reklam yapılacak. Hem yurtiçine hem yurtdışına... 'Kar topu' efekti dedikleri bu işte... Reklam yaptıkça etiket (ve tabii ki ürün) satılacak, etiket satıldıkça da reklam yapılacak...
Selam olsun 'beklemeyenler'e...
//c
Taktik değil strateji konuşmak gerek
İletişim ile savaş arasında ilginç bir bağlantı var... İkisinde de strateji vardır; taktik vardır... İkisinde de her şey olup bittikten sonra kelam etmek çok kolaydır... Tek çözüm olabilir bu gibi ikircikli durumlarda: Stratejiler üzerine konuşmak, taktik meseleleri ise sahadakilere bırakmak... Oysa bizde emekli paşalar her çatışmadan sonra ellerine sopayı alıp taktik dersi verirler... İletişimde ise taktik alanda yüz üzerinden 95 ile sınıfta kalırsınız, savaş alanında olduğu gibi...
Örnek verelim. Forbes Dergisi'nin lansman toplantısı var. Gala yemeğine derginin sahibi Steve Forbes gelecek. Adamın geliş tarihi bildirildi. Bir Pazar günü... Öğleye doğru özel uçağıyla geliyor. Akşam kalıyor; ertesi gün dönüyor...
Aylardan Ramazan... Günlerden Pazar... Her yer zaten iftar yemekleri için kapatılmış. Sadece bir otelde bol sütunlu bu iş için hiç uygun olmayan bir salon zar zor bulundu... Ha, unuttuk... Ligde önemlice bir de maç var... Steve Forbes'un adamları Nuh diyor peygamber demiyorlar... İlle de o gece olacak her şey...
Bütün parametreler negatif oysa. Pazar akşamı iş yemeği olmaz... Herkes pazarı ailesiyle geçirmeyi tercih eder... Ramazan'da devlet ricali, iftara gider; gala yemeğine gelmez. Ayrıca ertesi gün Bakanlar Kurulu var...
Gece her şeye rağmen düzenlendi... Anjelika Akbar Doğu-Batı sentezi nefis bir konser verdi. İstanbul'un iş dünyasından iyi bir katılım oldu. Fakat Vali yardımcısı dışında devlet ricalinden kimse yoktu ve salonun sevimsizliği yüzünden Akbar konseri etkisini tamamen yitirdi...
Ve Forbes Gala Yemeği 100 üzerinden 95'le sınıfta kaldı...
Şimdi gelin bunu taktik alanda tartışın bakalım... Tartışamazsınız, ya da her kafadan bir ses çıkar. Aynen çatışmalar sonrası olduğu gibi...
Oysa işi stratejik boyutta ele alabilir ve bütün yanlarıyla üzerine konuşabilir hatta belli noktalarda mutabakat sağlayabilirsiniz... Örneğin, bazen uzlaşmamanın ve bir şey yapmamanın, yapmaktan daha iyi olabileceği sonucuna varabilirsiniz...
Türkiye'de kriz olmasını heyecan ve sabırsızlıkla 'bekleyen'ler var. Bir de alık alık 'beklemeyip' mücadeleyi sürdürenler... Bekleyenler ellerini kollarını bağlamışlar korku içinde tırnaklarını yerken; beklemeyenler neyin nasıl olmayacağını değil, neyin nasıl olabileceğini tartıştırıyor... Örneğin birinciler nispeten daha ekonomik olan PR'a (halkla ilişkiler) yüklenip reklamı keserken; ikinciler her iki alanı birden esas bu dönemde yönetmenin ne kadar doğru olduğunu savunuyorlar...
İDMİB'in dolayısıyla İTKİB'in dolayısıyla Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin ve dolayısıyla da Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın yoğun desteği ile ulusal bir savaş veren Deri Tanıtım Grubu, 'beklemeyenler' takımından...
Dünyanın en büyük tasarımcılarından Ivan Chermayeff'e (Arçelik, Koç, I love NY ve daha pek çok logo...) bir etiket tasarlattılar. Bir ucundan tuttuğumuz için yakından izliyoruz. Etikette 'Türk Derisi' yazıyor... Yakında 'bu etiketi taşıyan ürünlere herkesin güvenebileceğini' anlatan kampanya başlatacaklar. Bütün markalar her bir etiket için 15 kuruş verecek. Biriken para ile tekrar reklam yapılacak. Hem yurtiçine hem yurtdışına... 'Kar topu' efekti dedikleri bu işte... Reklam yaptıkça etiket (ve tabii ki ürün) satılacak, etiket satıldıkça da reklam yapılacak...
Selam olsun 'beklemeyenler'e...
//c
Taktik değil strateji konuşmak gerek
İletişim ile savaş arasında ilginç bir bağlantı var... İkisinde de strateji vardır; taktik vardır... İkisinde de her şey olup bittikten sonra kelam etmek çok kolaydır... Tek çözüm olabilir bu gibi ikircikli durumlarda: Stratejiler üzerine konuşmak, taktik meseleleri ise sahadakilere bırakmak... Oysa bizde emekli paşalar her çatışmadan sonra ellerine sopayı alıp taktik dersi verirler... İletişimde ise taktik alanda yüz üzerinden 95 ile sınıfta kalırsınız, savaş alanında olduğu gibi...
Örnek verelim. Forbes Dergisi'nin lansman toplantısı var. Gala yemeğine derginin sahibi Steve Forbes gelecek. Adamın geliş tarihi bildirildi. Bir Pazar günü... Öğleye doğru özel uçağıyla geliyor. Akşam kalıyor; ertesi gün dönüyor...
Aylardan Ramazan... Günlerden Pazar... Her yer zaten iftar yemekleri için kapatılmış. Sadece bir otelde bol sütunlu bu iş için hiç uygun olmayan bir salon zar zor bulundu... Ha, unuttuk... Ligde önemlice bir de maç var... Steve Forbes'un adamları Nuh diyor peygamber demiyorlar... İlle de o gece olacak her şey...
Bütün parametreler negatif oysa. Pazar akşamı iş yemeği olmaz... Herkes pazarı ailesiyle geçirmeyi tercih eder... Ramazan'da devlet ricali, iftara gider; gala yemeğine gelmez. Ayrıca ertesi gün Bakanlar Kurulu var...
Gece her şeye rağmen düzenlendi... Anjelika Akbar Doğu-Batı sentezi nefis bir konser verdi. İstanbul'un iş dünyasından iyi bir katılım oldu. Fakat Vali yardımcısı dışında devlet ricalinden kimse yoktu ve salonun sevimsizliği yüzünden Akbar konseri etkisini tamamen yitirdi...
Ve Forbes Gala Yemeği 100 üzerinden 95'le sınıfta kaldı...
Şimdi gelin bunu taktik alanda tartışın bakalım... Tartışamazsınız, ya da her kafadan bir ses çıkar. Aynen çatışmalar sonrası olduğu gibi...
Oysa işi stratejik boyutta ele alabilir ve bütün yanlarıyla üzerine konuşabilir hatta belli noktalarda mutabakat sağlayabilirsiniz... Örneğin, bazen uzlaşmamanın ve bir şey yapmamanın, yapmaktan daha iyi olabileceği sonucuna varabilirsiniz...