Zekâ testi: McKinsey
06 ekim 2018 - yeni şafak
İş, zekâ düzeyi tespiti için bir kriter noktası haline gelecek kadar garipleşti. İş dünyasına bir nebze yakın olan herkes, McKinsey’in ne iş yaptığını bilir. Bilmeyenler de internette şu üç kişinin (üçü de AK Parti’ye yakın değildir) McKinsey ile ilgili yazdıklarına göz atsalar, durumu hemen anlayacaklar. Bahsettiğimiz üç kişi şöyle: Atilla Yeşilada, Mert Yılmaz ve Önder Halisdemir.
Hal böyleyken durumdan vaziyet çıkarmaya çalışan şeamet tellaları, öküz altında buzağı arama refleksini sürdürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ne Düyun-u Umumiyesi kalıyor ne IMF’i, ne de maliyemizi yabancıların yöneteceği iddiası… Yerlilik millilik, millli bağımsızlık, ekonomik darbe girişimine karşı püskürtme stratejisini başarıyla uygulamak için yırtınan ekip gidip de işi süreç yönetimi ve kurumsal yönetimde danışmanlık hizmeti veren ve topu Türk danışmanlardan oluşan McKinsey’e ülkenin anahtarını teslim edecek…
İşte, bunu iddia edenlerin zekâ düzeyi konusunda ne düşünürseniz haklısınız. ABD Başkanı bağıra bağıra Türkiye’ye, şu kadar saat tanıdık, dediklerimizi yapmazsa yaptırım uygulayacağız, diye ayan beyan konuşurken; bizim arifler Türkiye’ye uygulanan ekonomik darbe girişimini görmezden gelip nasıl “dış güçler masalı” diye dalga geçmeyi vicdanlarına yedirebiliyorlarsa, McKinsey konusunda da yalana dolana dayalı tezviratı bir matah zannediyorlar.
Bakalım gelek hafta Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklayacağını söylediği Enlfasyonla Topyekûn Mücadele konusunda, ne tür gerizekalı bir muhalefetle karşılaşacağız, çok merak ediyorum doğrusu…
Kamu diplomasisi aracı olarak TRT World Forum
TRT World, Türkiye’nin kamu diplomasisine hizmet veren en önemli kuruluş olmaya namzet. Bu sene "Parçalanmış bir dünyada barış ve güvenliği yeniden düşünmek" temasıyla ikincisi yapılan TRT World Forum, gerek bir araya getirdiği düşünce liderleri gerekse içerik zenginliği açısından adeta bir kamu diplomasisi aracı haline geldi.
BU sene TRT World Forum’a katılan bazı isimleri sıralayalım: Lübnan eski Başbakanı Fuad Sinyora, Ürdün Kraliçesi Rania el Abdullah, Dünya Ekonomi Forumu (WEF) Başkanı Borge Brende, Genişlemeden ve Avrupa Komşuluk Politikası'ndan Sorumlu AB eski Komiseri Stefan Füle, İtalya Dışişleri eski Bakanı Franco Frattini ve Hırvatistan eski Cumhurbaşkanı İvo Josipoviç…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ikili ilişkilerin gerildiği Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Stef Blok ile Forum kapsamında düzenlenen özel bir oturumda bir araya geldi. Verilen mesajlar, iki ülkenin yakınlaştığını göstermesi için iyi bir örnek oldu.
Ve tabi ki en önemli mesaj Sayın Cumhurbaşkanı’ndan geldi; Avrupa Birliği'nin oyalamaya devam etmesi halinde referanduma gidebileceklerini söyledi ve "Merkel’e söyledim, almayacaksanız biz yolumuzu çizelim. Bu böyle gitmez, bize düşen 81 milyona gitmek. 81 milyon ne karar verirse ona bakmak. Arkadaşlarımla da bir masaya yatıralım, 'Tamam' denildiği anda hemen adımımızı atarız" dedi.
Bu etkinlik, TRT World’ün dünyaya açtığı pencereyi daha da genişletmesi olarak değerlendirilmeli…
Yeni Zelanda’nın pahalı havası
Geçtiğimiz yıl, olağanüstü bir fikir gibi gelmişti bize. Almanca çok popüler bir şarkı vardı: “Das ist die Berliner Luft” (Bu, Berlin Havasıdır). O kadar popüler olmuştu ki hemen ticareti başladı. Teneke kutular içinde üstünde Berliner Luft yazan Berlin havası satışa çıktı.
Şimdi de aynı uynıklığı Yeni Zelanda göstermiş. Uluslararası Auckland Havalimanı'nda gümrüksüz satış mağazalarında dört teneke kutudan oluşan ‘Saf Taze Yeni Zelanda Havası’ 98,99 dolara satılıyormuş. Kiwiana adlı şirketin ürettiği ürünün üstünde “Yeni Zelanda’nın Güney Okyanus’taki eşsiz konumu, Kiwiana havasının hiçbir toprak parçası üstünden geçmeden Yeni Zelanda’nın Alplerinden bu şişelere dolduğu anlamına geliyor” yazıyor.
Ürünün fiyatı biraz pahalı olsa da bu çok başarılı bir konu yönetimi. Pek çok araştırmada dünyanın en sağlıklı yaşanan ülkelerinden biri olarak ortaya çıkan Yeni Zelanda’nın havasını pazarlaması çok yerinde bir pazarlama iletişimi yaklaşımı…
Keşke biz de ülkemiz kentlerinin birinin havasını satabilsek…
Hal böyleyken durumdan vaziyet çıkarmaya çalışan şeamet tellaları, öküz altında buzağı arama refleksini sürdürmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ne Düyun-u Umumiyesi kalıyor ne IMF’i, ne de maliyemizi yabancıların yöneteceği iddiası… Yerlilik millilik, millli bağımsızlık, ekonomik darbe girişimine karşı püskürtme stratejisini başarıyla uygulamak için yırtınan ekip gidip de işi süreç yönetimi ve kurumsal yönetimde danışmanlık hizmeti veren ve topu Türk danışmanlardan oluşan McKinsey’e ülkenin anahtarını teslim edecek…
İşte, bunu iddia edenlerin zekâ düzeyi konusunda ne düşünürseniz haklısınız. ABD Başkanı bağıra bağıra Türkiye’ye, şu kadar saat tanıdık, dediklerimizi yapmazsa yaptırım uygulayacağız, diye ayan beyan konuşurken; bizim arifler Türkiye’ye uygulanan ekonomik darbe girişimini görmezden gelip nasıl “dış güçler masalı” diye dalga geçmeyi vicdanlarına yedirebiliyorlarsa, McKinsey konusunda da yalana dolana dayalı tezviratı bir matah zannediyorlar.
Bakalım gelek hafta Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıklayacağını söylediği Enlfasyonla Topyekûn Mücadele konusunda, ne tür gerizekalı bir muhalefetle karşılaşacağız, çok merak ediyorum doğrusu…
Kamu diplomasisi aracı olarak TRT World Forum
TRT World, Türkiye’nin kamu diplomasisine hizmet veren en önemli kuruluş olmaya namzet. Bu sene "Parçalanmış bir dünyada barış ve güvenliği yeniden düşünmek" temasıyla ikincisi yapılan TRT World Forum, gerek bir araya getirdiği düşünce liderleri gerekse içerik zenginliği açısından adeta bir kamu diplomasisi aracı haline geldi.
BU sene TRT World Forum’a katılan bazı isimleri sıralayalım: Lübnan eski Başbakanı Fuad Sinyora, Ürdün Kraliçesi Rania el Abdullah, Dünya Ekonomi Forumu (WEF) Başkanı Borge Brende, Genişlemeden ve Avrupa Komşuluk Politikası'ndan Sorumlu AB eski Komiseri Stefan Füle, İtalya Dışişleri eski Bakanı Franco Frattini ve Hırvatistan eski Cumhurbaşkanı İvo Josipoviç…
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ikili ilişkilerin gerildiği Hollanda’nın Dışişleri Bakanı Stef Blok ile Forum kapsamında düzenlenen özel bir oturumda bir araya geldi. Verilen mesajlar, iki ülkenin yakınlaştığını göstermesi için iyi bir örnek oldu.
Ve tabi ki en önemli mesaj Sayın Cumhurbaşkanı’ndan geldi; Avrupa Birliği'nin oyalamaya devam etmesi halinde referanduma gidebileceklerini söyledi ve "Merkel’e söyledim, almayacaksanız biz yolumuzu çizelim. Bu böyle gitmez, bize düşen 81 milyona gitmek. 81 milyon ne karar verirse ona bakmak. Arkadaşlarımla da bir masaya yatıralım, 'Tamam' denildiği anda hemen adımımızı atarız" dedi.
Bu etkinlik, TRT World’ün dünyaya açtığı pencereyi daha da genişletmesi olarak değerlendirilmeli…
Yeni Zelanda’nın pahalı havası
Geçtiğimiz yıl, olağanüstü bir fikir gibi gelmişti bize. Almanca çok popüler bir şarkı vardı: “Das ist die Berliner Luft” (Bu, Berlin Havasıdır). O kadar popüler olmuştu ki hemen ticareti başladı. Teneke kutular içinde üstünde Berliner Luft yazan Berlin havası satışa çıktı.
Şimdi de aynı uynıklığı Yeni Zelanda göstermiş. Uluslararası Auckland Havalimanı'nda gümrüksüz satış mağazalarında dört teneke kutudan oluşan ‘Saf Taze Yeni Zelanda Havası’ 98,99 dolara satılıyormuş. Kiwiana adlı şirketin ürettiği ürünün üstünde “Yeni Zelanda’nın Güney Okyanus’taki eşsiz konumu, Kiwiana havasının hiçbir toprak parçası üstünden geçmeden Yeni Zelanda’nın Alplerinden bu şişelere dolduğu anlamına geliyor” yazıyor.
Ürünün fiyatı biraz pahalı olsa da bu çok başarılı bir konu yönetimi. Pek çok araştırmada dünyanın en sağlıklı yaşanan ülkelerinden biri olarak ortaya çıkan Yeni Zelanda’nın havasını pazarlaması çok yerinde bir pazarlama iletişimi yaklaşımı…
Keşke biz de ülkemiz kentlerinin birinin havasını satabilsek…